Küresel ısınma ve kuraklıklar arttıkça bilim insanları geçmişte yaşanan kuraklıkları da araştırarak yeni iklim modelleri ortaya koyuyorlar.
Küresel ısınma ve kuraklıklar arttıkça bilim insanları geçmişte yaşanan kuraklıkları da araştırarak yeni iklim modelleri ortaya koyuyorlar. Hepsinde de gelecekle ilgili endişeler ortaya çıkıyor. Bazı modeller 2018’de başlayan kuraklığın devam edeceğini gösteriyor.
Büyük Kıtlık olarak tanımlanan ve 1315-1321 yılları arasında meydana gelen kuraklık ve kıtlık, Avrupa’da son bin yılın kıtlığı olarak kabul edilmektedir. Bu kıtlığı izleyen salgın olan Kara Ölüm, 1346-1353 yılları arasında Avrupa nüfusunun üçte birini yok etmiştir.
Leipzig merkezli araştırmacılar, Kuzey İtalya, Güneydoğu Fransa ile Doğu ve Orta Avrupa bölgelerini örnekledikleri araştırmalarında 1310 yılı ile 2018 yılının iklim özelliklerinin çok benzerlik gösterdiğini bildiriyorlar. Bu bölgeler aynı zamanda Büyük Kıtlık olarak tanımlanan kuraklıktan en fazla etkilenen bölgeler.
Yazılı tarihsel kaynaklar, ağaç halkaları ve tortu çekirdekleri gibi iklim arşivleri incelenerek geçmişe dair iklim izleri tahmin edilebiliyor. Fransa, İtalya, Almanya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nden alınan bölgesel ve belediye kayıtları, şehir yangınları geçmiş kuraklıkları açık bir şekilde gösteriyor.
Geçmişteki buğday verimleri iklime bağlı olduğu için sıcaklık ve yağış hakkında bilgi verebiliyor.
İklim modellemelerine göre, 1302 yazı Orta Avrupa'da çok yağmurlu geçiyor ve 1304 yılı çok kurak geçiyor. Yüzyılın kuraklığı olarak tanımlanıyor. Aynı dönemlerde Nil Nehrindeki su seviyesinin de çok düştüğüne dair kayıtlar bulunuyor. 1304 ve 1306 yılları arasında çok geniş bir coğrafyada kuraklığın izlerine rastlanıyor.
1302 ve 1307 yılları arasında yaz aylarında ortaya çıkan kuraklıklar 2018 yılı yazına çok benziyor. 2018'de, Kuzey Atlantik ve güney Avrupa'da bol yağışlar ve seller ortaya çıkarken orta Avrupa’da aşırı kuraklık ortaya çıkıyor. 1303 ile 1307 arasında, güçlü, istikrarlı bir yüksek basınç sisteminin Orta Avrupa'ya hakim olduğu ve dört yıl boyunca kuraklığa neden olduğunu gösteriyor.
Son yıllarda Kuzey Kutbu, dünyanın diğer bölgelerinin iki katından daha fazla ısındı. Kuzey Kutbu'nun orantısız ısınmasının, orta enlemler ile Kuzey Kutbu çevresindeki bölge arasındaki sıcaklık farklılıklarının azalmasını sağlıyor. Bu durum bazı iklim süreçlerinin uzun sürmesini salıyor.
Tarihi kayıtlar 10 Haziran 1304 tarihinde İtalya’nın Floransa kentinde 1700’den fazla evin yandığını gösteriyor. Bu yangının kuraklıkla ilgili olması çok yüksek bir ihtimal. Büyük şehir yangınları ile kuraklıklar arasında büyük ilişki bulunuyor. Parma ve Siena Belediyeleri aynı yıllarda büyük kuyular açıyor. O dönemde ahşap olan evlerin kapı önlerine birer kova su konuyor.
Geçmişte yaşanan uzun süren kuraklıklar ve tarihi göçlerle ilgili çok sayıda araştırma bulunuyor. Su kültürleri ve oluşan medeniyetlerin başka coğrafyalara hareketleri, kuraklıktan kaynaklanıyor.
Son yıllarda yaşanan kuraklıklar, eski çağlarca yaşanan kuraklıklara benziyor. Ancak son yıllarda küresel ısınma ve artan sıcaklıkların etkisini unutmamakta yarar var. Kuraklıkların daha şiddetli olacağı ihtimalini gözden kaçırmamak gerekiyor.