Hep söylenir bardakta durduğu gibi durmuyor diye.
Hep söylenir bardakta durduğu gibi durmuyor diye. İçkinin ayarını kaçıranlar için söylenir. Bu haller araştırmalarla da somut olarak ortaya konuyor. İçkiye başlayanlar, bir süre sonra içkinin verdiği keyfe bağlı olarak ayarını ve miktarını kaçırırlar.
10 yıl boyunca genç yetişkin içicileri izleyen yeni bir çalışmada alkol kullanım bozukluğu oluşma ihtimalinin her zaman bulunduğu ortaya konuyor. Özellikle süreç içinde alkolün zevk verici ve cesaret verici etkilerine karşı zayıf olanlarda bozukluğun daha çabuk ortaya çıktığı ifade ediliyor.
On yıl boyunca üç defa düzenli aralıklarla laboratuvara dayalı aşırı içme senaryosunda 190 genç yetişkinden oluşan bir değişimin incelendiği çalışmada, alkollü içkilere düşük düzeyde tepki verenler bağımlılıktan uzak duruyorlar. Bu kişilerde alkol on yıl boyunca daha az yatıştırıcı ve zevk verici bir etkide bulunuyor ve zaman içerisinde bu durum hiç değişmiyor.
Alkolün coşkulu ve ödüllendirici etkilerine karşı daha yüksek duyarlılık, 20'li yaşlardan 30'lu yaşlara doğru ilerledikçe artıyor.
Alkolün zevk verici etkilerini en yoğun şekilde yaşayan bireylerin içme sorunları sürekli artıyor. Aynı zamanda bağımlılık riski de artıyor.
Alkollü içkide doz aşımı geliştiren bireyler bir kısmında araştırma süresi içerisinde daha fazla alkol alma isteği de artıyor. Alkole bağımlılık oluşturan bireylerin çoğunluğu diğer uyuşturucu maddelere pek ilgi duymuyorlar.
Denemeye katılanların hemen tamamı 2004-2006 yılları arasında 20'li yaşlarda ve düzenli olarak hafif veya ağır sosyal içicilerdir. Beş ve on yıl sonra orta yetişkinliğe yaklaştıklarında test dönemleri arasında, katılımcıların durumu izlenirken hafif içicilerin tamamına yakın düzenini değiştirmezken, ağır içicilerin çoğunda doz aşım sorunu ortaya çıkıyor.
Deneme süresince izlenen bireylerin doz aşım sorunu olanların önemli bir kısmında sorunlardan uzaklaşmak duygusunun baskın olduğu da ortaya çıkıyor. Araştırma ekibi, bu bireylerin doz aşımına doğru yönlendiklerinde psikolojik destek almaları gerektiğini ifade ediyor. Aksi halde alkol bu bireyler için kişiselleştirilmiş ilaç haline geliyor. Kendilerini adet tedavi etmeye çalışıyorlar. Oysa durumları daha da kötüye gidiyor, kontrolü kaybediyorlar.
Doz aşımı başlar başlamaz erken müdahale gerekiyor. Erken müdahalelerin başında diyet ve spor geliyor.
Alkol tüketiminde doz aşımı mutlaka insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Sağlık sorunları doz aşımında daha da artıyor. Uzmanlar bireylerin daha fazla keyif alma, cesaretini artırma gibi etkilerle alkolde doz aşımına gittiğinin unutulmaması gerektiğini, bu meyanda düzenli spor yapmanın hem zaman yönetimi, hem de keyif alma ve güçlü olma duygularını beslediğini belirtiyorlar.