Malum korona salgını nedeniyle kafe, lokanta ve meyhaneler uzun süredir kapalı duruyor.
Malum korona salgını nedeniyle kafe, lokanta ve meyhaneler uzun süredir kapalı duruyor. Bu işletmeler ve çalışanları uzun süredir ekonomik kriz içinde yüzüyor. Henüz sıkıntılarını giderecek gerçekçi önlemler alınmadı. Düşük faizli kredi verildi ama alınan krediyi ödeyecek durumlar da oluşmadı.
Salgın nedeniyle kapalı olan kafe ve lokantalar açık değil ama bazı kumar bağımlıları gizli yerlerde kumar alışkanlıklarını yerine getirmeye devam ediyor. Sık sık baskına uğrayan bu yerlerde pencereden atlama gibi komik vakalar da ortaya çıkıyor.
Korona salgını seyyar meyhanelerin önemini daha da güçlendirdi. Daha önce pahalı olduğu için tercih edilen seyyar meyhaneler parası olanlar tarafından da kullanılmaya başlandı. Hal böyle olunca seyyar meyhane sayısı da epey çoğaldı.
Seyyar meyhane olarak tercih edilen yerlerin başında köy yolları üzerinde bulunan çeşme başları geliyor. Hemen bütün çeşme başları, içki alışkanlığı olanlar için sıklıkla ziyaret ediliyor. Şarabını birasını alan kafadarlar, çeşme başlarının yolunu tutuveriyorlar. Biraz peynir, sucuk falan da alan alemciler çeşmelerin başında ne yiyip içtilerse bırakıp geçiveriyorlar. Aslında arkalarını toplasalar iyi olur ama herhalde kafalar iyileşince unutuyorlar.
Alemcilerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri de bağ evleri. Bağ evleri, genellikle sahipleri ve masa arkadaşları tarafından meyhane olarak kullanılıyor. Hatta bu yerler hafta sonu kısıtlamaları nedeniyle Cuma günü akşamdan misafirlerini ağırlamaya başlıyor. Pazartesi gününe kadar ağırlama hizmetleri devam ediyor.
Mesire alanları da günübirlik ziyaretçiler için ideal meyhaneler arasında yer alıyor. Bu alanlara arabalarıyla gelen kafadarlar arabada müzik de açık çok ucuza kafaları buluyorlar. Çeşme başları gibi bu alanlarda da alem atıkları olduğu gibi bırakılıyor genelde.
Köy yerlerinde öteden beri en çok kullanılan meyhaneler arabalarla veya traktörlerle gidilebilen çeşme başı, tarla ve kanal kenarları. Bu alanlara sade bira ve şaraplarla gelen gençler, kısa sürede bir kasa bira veya şarabı bitirip, evlerine veya köylerine dönüyorlar. Köy delikanlıları mezeymiş falan pek takmıyorlar. Daha ucuz olan fındık fıstık ile kafaları bulup evlerine dönüveriyorlar. Zaten köy yerlerinde meyhane olmadığı için, çeşme başlarını veya kanal kenarlarını sürekli kullanıyorlar.
Evet, seyyar meyhaneler her geçen gün artıyor. Sahte rakıdan hayatını kaybedenler de artıyor. Bu sorunların bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Alkollü içecekler üzerindeki yüksek vergi yükü ile artan fiyatlar insanları içkiden uzaklaştırmaya yetmiyor. Tersine Türkiye’de alkollü içki kullanımı ve kullanan sayısı artıyor. Tutucu politikaların bir faydası yok.
Düzensiz içki kullanımı kırsal kesimde ciddi sorunlara da neden oluyor. Siyasi veya sosyal baskılar işe yaramıyor. İnsanlar çözüm üretiyor.