“Virüs yazmaktan gına geldi” desem yeridir.
“Virüs yazmaktan gına geldi” desem yeridir.
Ama yapacak bir şey yok.
Başımızda, es geçemeyiz.
.
Tam başa çıkacakken,
Aşılanmışken,
Mutasyonu çıkıverdi karşımıza.
Hani bilgisayarlardaki programlar, ara sıra kendisini “Güncelliyor” ya,
Onun gibi bir şey.
.
Virüs efendi yayıldı dünyaya, kafasına göre mutasyon yaşıyor.
Havalar binbeşyüz.
Tabi haberleri duyunca kıskandım:
“Neden bizim mutasyonlumuz yok?”
.
Bilinene göre virüs yaşamak için çoğalırken yeni özellikler kazanabiliyor.
Savunma, barınma ve beslenme alışkanlıklarını değiştirebiliyor.
Bizimkinden bir haber çıkmayınca;
“Herif rahatı buldu, gerek yok görmedi mutasyona” dedim.
Meğer durum öyle değilmiş.
.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Hasan Tezer Türkiye’ye özgü koronavirüs varyantlarının tespit edildiğini söyledi.
.
Anlayacağımız virüs bizden korkmuş, bize özgü mutasyona uğramış.
.
Prof. Tezer “Ülkemize has mutasyonların olduğunu da biliyoruz; ama ülkemizdeki varyantlarının nasıl etki edeceğini bilmiyoruz” dedi.
.
Valla bu “Türk işi Virüs” ün ne yapacağını kendisi bile bilmiyordur.
“Şöyle bir değişeyim de bulunsun” demiştir.
***
HIRSIZLIK MESLEK OLUR MU?
Bir memlekette suç artar mı?
Eksilir, artar…
Amaç bu oranı sıfır seviyesine düşürmektir.
.
Peki nasıl olur bu?
Vatandaşlara “Asgari geçim şartlarını sağlarsanız.”
.
Kim yapacak?
Her seçim dönemi sandık başına gidip oy vererek iktidara getirdiğiniz parti.
.
O halde bir memleketin medeniyet seviyesi, o ülkedeki suç oranı ile ölçülür.
Doğru mu?
.
Başımızda 19 senedir aynı parti ve hem de tek başına var.
Onlara sorarsanız ortalık güllük gülistanlık.
.
E normal,
Kimse “Yoğurdum ekşi” demiyor.
.
İyi ama istatistikler de öyle demiyor.
.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, “Son 11 yılda cezaevi girenlerin sayısı 3,8 kat artmış.”
.
Suç türleri üzerinden verilere bakıldığında, “Hırsızlık, cinsel suçlar, uyuşturucu ve kaçakçılık” alanında işlenen suçlarda patlama yaşandığı görülmüş.
Böyle giderse meslek haline gelecek bunlar.
.
Ancak,
Uzaya gitmekle övünen iktidarımız,
Artan suçlar karşısında nasıl bir önlem alacağını söylemiyor nedense?
Veya insanların yaşamlarına nasıl dokunacaklarını anlatmıyor.
.
Halk seçim zamanı geldiğinde “Uzay mı?”, “Geçim mi?” soruları arasında tercih yapacak ve oyunu ona göre kullanacaktır sanırım.
***
5 MASKECİLER SİZİ…
“5 maskeyi dağıtamadınız” şeklindeki ifadeyi gerçekten hak ediyorsunuz.
Şu aşı işini ne yazık ki, “Be-ce-re-me-di-niz…”
.
Sağlık bakanlığı verilerine göre;
1 ayda 5 milyon kişi aşılanmış,
700 bin kişi de ikinci aşıyı olmuş.
.
Hani “50 milyon aşı?”
Hani “Ocak sonu?”
Hani “Merak etmeyin biz tüm tedbirleri aldık” lafı?
.
Biz hedeflenen aşılamayı yapana kadar, virüs kırkıncı mutasyon ile değişmiş olacak.
Yapılan aşının faydası olmayacak.
.
İşin başka boyutu da şu:
Organizasyon…
.
Aşı olmaları için “Aile Hekimlerine” yönlendirilen vatandaşlara, ana bilgi sisteminden 5 dakika ara ile randevu verilmiş.
.
Hekimlere “Aşıdan sonra 20 dakika gözlem altında tutun” denilmiş.
.
Haber şöyle:
“Bakanlıktan verilen talimat üzerine Aile Hekimlikleri 15 Şubat 2021 Pazartesi günü saat 13.30'da başlayacak şekilde, 10 dakikada iki hastaya aşılama yapılacak şekilde günlük toplam 36 hasta kapasiteli otomatik cetveller açılmıştır. Beş hekim ve ASM çalışanı bulunan bir aile sağlığı merkezinde 180 kişiye randevu verilecektir.”
.
Bakanlıkta oturup çalışma şartlarını bilmeden “Yaz kızım 5 torba çimento” demek kolay.
Pratikte o öyle olmuyor.
.
180 tane yaşlı insan.
Biz bunları aylardır dışarı bırakmıyoruz.
Sebep?
“Virüs bulaşmasın” diye.
.
Şimdi de “Bulaşsın” diye bir araya topluyoruz.
.
Yapın hesabı?
.
“5 hekimli ASM var” kabul edelim.
5 hasta geldi.
O sırada dışarıda (Aşı olmak için 20 dakika önce gelen yaşlı hastalar var desek) en az 20 kişi var.
İlk aşı olanlar dışarıda 20 dakika bekletilecek.
20 dakika sonra dışarısı ana-baba günü olacak.
.
Tüm bunların üzerine bizim 5 Maskeciler ne yaptı?
.
Haber şöyle:
“Covid-19 aşılaması için cep telefonunda zorunlu kullanılmak üzere tasarlanan AŞILA programı çöktü ve aile hekimliği çalışanları bir aşının barkodunu okutmak için saatlerce beklemek durumunda kaldı.”
.
Düşünün,
İçeride bekleyen yaşlılar ve bu durumdan habersiz sürekli aşı olmaya gelenler.
İçeride ve dışarıda en az 100-150 kişi.
.
Ha bu arada o ASM’ye gelen başka hastalar var.
Bebek var,
Zarürrelisi var,
Bulaşıcı hastalığı olan var,
Hepsi içiçe olacak yani.
.
Biz “Aşı yapacağız derken göz çıkaracağız” gibime geliyor.
.
5 Maskecilerin sabıkaları burada da bitmiyor.
.
“Aynı şekilde randevu için oluşturulan Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) sistemi de çöktü ve MHRS sitesinden ‘Bakım yapıyoruz’ açıklaması yayınlandı.”
.
Diyeceğim şu:
AK Parti iktidarının belki de en son eleştirilecek icraatları sağlıktaydı.
Bu konuda (ama öyle, ama böyle) online entegre olup iyi iş başardılar.
Ama nereye kadar?
Başkanlık Sistemi gelinceye kadar.
.
Eğri oturun, doğru konuşun.
Anlattıklarım ortada.
Meclisten çıkmış bir bakan, atanmış ve hesap vermeyecek bir bakandan her zaman iyidir.
Sonuç ta ortada zaten…
.
Rahmetli Erbakan Hoca hayatta olsaydı çıraklarının beceriksizlikleri karşısında kesin şöyle derdi:
“Sizi gidi 5 Maskeciler sizi…”