İktidar sahipleri korona yasaklarını sürekli deliyor ve suç işliyor.

İktidar sahipleri korona yasaklarını sürekli deliyor ve suç işliyor. Suç işlemek bir yana vatandaşa da kötü örnek oluyor. Aslında korona salgınını azaltmak, yüz yüze eğitimi bir an önce başlatmak, normale dönmek, esnafı işinin başına dikmek için tüm yurtta karantina tedbirleri uygulanıyor. Yasaları AK Parti deliyor. Millete uyun diyen, hatta uymayanı cezalandıran iktidar sahipleri lebalep salonlarda salgını yaymaya, insan hayatını hiçe saymaya devam ediyor. İnsan imzaladığı karara uymaz mı? Hani çağdaşlık, eşitlik, insan hak ve hürriyetleri? Hani adalet? Karantina tedbirleri çok açık aslında: Ne diyor hatırlayalım:
Yeni bir karar alınıncaya kadar, Türkiye genelinde hafta içleri her gün saat 21.00 ile 5.00 arası; hafta sonları cuma günleri saat 21.00’de başlayacak, cumartesi ve pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve pazartesi günleri saat 5.00’te tamamlanacak şekilde sokağa çıkmak yasak. Bu saatler dışında sokağa çıkmanın idari para cezası tam 3.150 Lira. Sokağa çıkma kısıtlaması süresince üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, güvenlik, tarım gibi faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak için bazı işkolları kısıtlamadan muaf tutuldu. Elbette bunlar için belge gerekiyor.
65 yaş ve üzeri vatandaşlar hafta içi saat 10.00-13.00 arası 20 yaş altı vatandaşlar, 13.00 ile 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilir ancak bu saatlerde şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanamazlar.
Cumartesi ve pazar günleri market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler saat 10.00-17.00 arası faaliyet gösterir, 65 yaş ve üzeriyle 20 yaş altındakiler hariç, zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmasıyla sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla vatandaşlar ikametlerine en yakın yerden alışveriş yapabilir.
Testi pozitif çıkanlar için, sokakta sigara içenler için, maske takmayanlar için de ayrıca para cezasından hapis cezasına kadar varan tedbirler var.
Sıklıkla tekrarlanan tedbirler, yayınlanan kamu spotları vatandaşı korona salgınını önlemede epey bilgi sahibi yaptı.
Lokanta ve kahvehaneler salgın tedbirleri kapsamında yasal olarak kapalı tutuluyor. Esnaf adeta kan ağlıyor. Birçoğu temelli işini tasfiye etmek zorunda kaldı.
Sokakta sosyal mesafeye uygun hareket etmeyen birlerce vatandaş para cezası yedi. Paşa paşa da ödedi.
Motosikletin arkasında hanımını işe götüren vatandaş bile ceza yedi. Babasıyla bankaya para çekmeye gelen 20 yaş altı çocuk da para cezası yedi.
Meslek odaları ve birliklerin genel kurulları ve seçimleri ikinci bir genelgeye kadar ertelendi. İki senedir yapılamayan seçimler var.
Yaklaşık bir aydan bu yana iktidar partisi il kongreleri yapıyor. Ne maske kuralı var ne de mesafe. Millet yıkılıyor. Ne yaşlı yasağı var ne de çocuk. Şehitlerimizin olduğu, milletin yüreğine ateş düştüğü gün Cumhurbaşkanı, il kongresinde salonun lebalep dolu olduğu için yasağı çiğneyenlere teşekkür ediyor.
Geçen hafta sonu İzmir kongresi millete artık yeter dedirtti. Yasaları çıkaran siz, çiğneyen siz. Esnafa neden korona bedeli ödetiyorsunuz. Vaka sayıları tekrar hızla artmaya başladı. Sağlık görevlilerinden ne istiyorsunuz. Salgını artıracak salon toplantılarını neden yapıyorsunuz? Hele hele geçen hafta bir cenaze töreninde Sağlık Bakanı da sosyal mesafe kurallarını delince iktidar sahipleri inandırıcılıklarını büsbütün yitirdiler. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?