Arıların hafızasının ne kadar güçlü olduğunu, çok kolay öğrendiklerini bütün bilimsel çalışmalar gösteriyor.

Arıların hafızasının ne kadar güçlü olduğunu, çok kolay öğrendiklerini bütün bilimsel çalışmalar gösteriyor. Hatta arıların narkotik çalışmalarda da artık kullanıldıkları bir gerçek. Köpeklerden çok daha kısa sürede öğrendikleri ve %75 oranında isabetli keşif yaptıkları biliniyor.
Arılar, kovan içerisinde tarif edilen polen ve nektar kaynaklarını elleriyle koymuş gibi buluyorlar. Yine kilometrelerce uzağa gidip polen ve nektar yüküyle kovanlarına dönebiliyorlar. Buna karşın insanlar ellerinde son teknoloji aygıtlarla yollarını şaşırabiliyorlar.
Bilim adamları, yaptıkları bir dizi çalışmada, arıların da kovanlarına dönerken yollarını kaybettiklerine dair sonuçlara ulaştılar.
Arizona Eyalet Üniversitesi ve Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaşlanmanın bal arılarının kovana dönüş yolunu bulma yeteneklerini nasıl etkilediğini incelemişler ve önemli sonuçlara ulaşmışlar.
Arılar, yuvalarından çok uzaktaki çiçekleri ziyaret ettikten sonra karmaşık bitki örtüsü içinde kocaman ağaçların arasından geçerek çıktıkları kovana geri dönmektedirler. Canlılar alemi içerisinde benzer türlere az rastlanır.
Yapılan araştırmada, arıların yaşlanmaya bağlı olarak yön bulmada güçlük çektikleri, hatta aynı arılıkta yeri değiştirilen kovanlarına dönemedikleri dikkati çekiyor.
Bir arı, üç ila dört günlük uçuş antrenmanından sonra, polen ve nektar kaynaklarını nasıl bulabileceği ve geriye nasıl dönebileceği konusunda çok sıkı eğitim görmektedir.
Arıların kovanını bulma konusunda yapılan testlerde farklı kovanlar da testte kullanılınca, yaşlı arıların kovanlarını bulmakta daha fazla güçlük çektiği ortaya çıkıyor. Kovanlarının yeri değiştirilen kolonilerde genç arılar, kendi kovanlarını daha kolay ve çabuk bulabiliyorlar.
Kovanların yerinin değiştirilmesiyle yapılan hafıza yoklamaları, yaşlı arıların kovanlarının eski yerine toplandığını gösteriyor. Genç arılar ise bir iki metre yana çekilen kovanlarına rahatlıkla dönebiliyorlar. Polen kaynaklarında dönen yaşlı arılar, eski kovanlarının bulunduğu noktada birikir iken, genç arılar kendi kovanlarına gidiyorlar.
Arılar yaşlandıkça, hafızaları zayıflıyor. Klasikleşmiş davranışlarda bulunuyorlar. Kovanlarını bulmakta güçlük çekiyorlar.
Arıcılar bu davranışın farkına varıyorlar. Kovan değiştirildiğinde, rengi veya uçuş tahtası farklı olan bir kovana arılar girmek istemiyor. Eski kovanlarına benzer olan kovanlara yükleniyorlar. Bu araştırma gösteriyor ki, kovan değiştirmede, eski kovanlarını arayan veya benzerlerine yüklenen arılar genellikle yaşlı arılar.
Yaz aylarında arı kaymalarının çoğunu da yaşlı arılar oluşturuyor. Özellikle ayçiçeğinde baş taraflardaki kovanlar üç beş günde arı kayması nedeniyle üçüncü ve dördüncü kata çıkıyor ama on beş gün içinde yapılan bal hasadında tek kata düşüyorlar. Bu kovanlarda tüketici de az olduğundan çok fazla bal depolanmış oluyor.
Bal hasadında arıların diğer kovanlara kayması arıcıların en büyük endişesidir. Oysa kolonilerde yaşlı arı bulunduğu sürece kovanların şaşırılması ve arı kayması kaçınılmaz görünüyor.