Çin’in Türklere ve Müslümanlara uyguladığı baskı ve işkenceler hemen bütün dünyanın dikkatini ve tepkisini çekiyor.
Çin’in Türklere ve Müslümanlara uyguladığı baskı ve işkenceler hemen bütün dünyanın dikkatini ve tepkisini çekiyor. Parlamentolarında karar alarak kınayan çok sayıda ülke var. Yine bilim insanları geçmişin izlerini ortaya çıkarmak için ciddi çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalardan önemli biri de kayıp camiler araştırması.
Eski Suzhou şehrinin sokakları önemli bir sır saklıyor. Çin’deki İslam eserlerini önemli bir kısmı bu kentte bulunuyor. Uluslararası basında yer alan ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik baskıların temelinde, bir zamanlar Çin İmparatorlarının da İslam Dinini beğendiği gerçeğini örtme çabaları yatıyor.
Yazılı kayıtlar, imparatorluk fermanları, dikili taş, levhalar ve anıtlarda bulunan kayıtlar eskiden bu coğrafyada İslam’ın el üstünde tutulduğunu gösteriyor. Yuan, Ming, ve Qing hanedanları dönemlerinde İslam adaletine atıflar yapılıyor.
19. yüzyılın ikinci yarısında Çin'in batısındaki Panthay ve Tungan isyanlarından önce milyonlarca Müslüman öldürülmüş ve sürgün edilmiştir. Rus alimler ve Hıristiyan misyonerler bu coğrafyada İslam’ı tehdit olarak görmüşlerdir. Eğer bu faaliyetler olmasaydı Çin’in en büyük İslam ülkesi olması işten bile değildi.
Bugün, Suzhou, Şanghay'dan hızlı trenle sadece 20 dakika uzaklıkta 12 milyon insanın yaşadığı canlı ve zengin bir şehirdir. Bugün Suzhou’da sadece 1 tane aktif cami bulunuyor. Taipingfang camisi. Bu cami 2018’de restore edilmiş ve kullanılıyor.
1949'dan önce, Suzhou'nun çeşitli büyüklüklerde ve sosyal öneme sahip en az 10 tane camisi bulunuyordu. Çok kıymetli mimari değeri yüksek camilerdi. Bunun dışındaki camiler daha çok sade, küçük ibadete uygun mescitlerdi.
Baolinqian kadın camisi, Qing Hanedanlığı döneminde inşa edilen ve şehrin kuzeybatı kesimindeki surların içindeki zengin Yang ailesine bağlı dört camiden biriydi. Kültür Devrimi sırasında (1966 - 1976), caminin kutsal kitapların bulunduğu kütüphanesi hasar görmüş ve bina özel evlere dönüştürülmüştür. Bugün cami olduğunu gösterecek hiçbir özelliği bırakılmamıştır. Bir başka Yang aile camisi olan Tiejunong, 1879'dan 1881'e kadar Qing imparatoru Guagxu döneminde üç yılda yapılmıştır. Yedi avlusu ve 3000 metrekareden fazla alanıyla Suzhou'daki en büyük camidir. Şimdi bir ortaokuldur. Cami olduğu ahşap oymalı bahçe kapısından bilinmektedir. Abdest alma yeri de durmaktadır.
Tiankuqian Camii 1906 yılında inşa edilmiş ve Kültür Devriminden sonra fakirler için eve dönüştürülmüş. Toplam alanı 2000 metrekare. Cami yapıldıktan sonra medresesi ile önemli bilim insanları yetiştirmiştir.
Suzhou, Çin dilinde İslami kutsal kitapların yayınlandığı ilk kültür merkezlerinden birisi olmuştur. İslami kültür merkezidir.
Kültür Devrimi, Çin’de İslam dinini ve faaliyetleri yasaklamıştır. Günümüzde çok az eser bulunuyor. Yerel yetkililer tarafından kuzeybatı Çin'deki Uygur nüfusuna yönelik olarak gerçekleştirilen ideolojik yeniden eğitim çabalarına ilişkin son raporlar, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Baskılar, eğitim kampları, Türk ve Müslüman nüfusu yok etmeyi amaçlıyor. Dünya bu gelişmeleri kınarken, memleketi yönetenlerden ses çıkmıyor.