Yeni nesil kendi aralarında yeni nesil espriler yapıyor. Benim zamanında yaptığım ve en az 50 kişiyi gülmekten yere yatırdığım esprilerime burun kıvırıyorlar. .

Yeni nesil kendi aralarında yeni nesil espriler yapıyor.
Benim zamanında yaptığım ve en az 50 kişiyi gülmekten yere yatırdığım esprilerime burun kıvırıyorlar.
.
Anlayış farkı işte ne yaparsınız.
.
Benim yaşımda olanlar “Amerikan Esprileri” adı altında yapılanları oldukça çok severdik.
.
“Adamın biri gitmiş, karısı da kal…” gibi.
.
Biraz düşünceye de sevk eden bu kelime şakalarına herkes aynı anda gülmezdi.
Kimisi geç anladığından gülmeler kesik kesik olarak gelirdi.
.
Adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.
Bakmış ki bütün hayvanlar kahkahalarla gülüyor eşek yan gelmiş yatıyor.
Adam bir anlam verememiş.
Merakından ertesi gün tekrar gitmiş, bu seferde bütün hayvanlar yatıyor eşek kahkahalarla gülüyormuş.
Hayvanat bahçesi müdürüne sormuş:
-“Dün bütün hayvanlar gülerken eşek yatıyordu, bugün ise bütün hayvanlar yatarken eşek gülüyor bu ne biçim iştir ne oluyor?”
Müdür:
-“Sormayın beyefendi dün zürafa bir espri yaptı eşek ancak bugün anladı.”
.
Bunları okuyunca belki hoşunuza gitmiştir diye başkalarını da hazırladım.
.
Buyrun efendim:
.
“Almanya’da Almanlar, Fransa’da Fransızlar yaşıyorsa, Sakarya'da sakarlar mı yaşar?”
.
-“File çorap aldım.”
-“File niye aldın kız salak? Kendine alsaydın ya…”
.
-“Abi sana Sıla’nın selamı var.”
-“Hangi Sılanın?
-“Gayri Safi Milli Hasılanın”
.
-“Taşıma suyla neden değirmen dönmez?”
-“Çünkü Taşıma Su bir Japon kızıdır.”
-“Peki Taşıma-su annesinden nasıl su ister?”
-“Matarama Su Ko.”
.
-“Fransız ihtilali neye karşı yapılmıştır?”
-“Sabaha karşı…”
.
-“Küçük su birikintisine ne denir?”
-“Sucuk…”
.
-“Gözlüklerin numaralı mı?”
-“Yok, kale arkası…”
.
-“Cin Ali mavi mürekkebe düşerse n’olur?”
-“Blue Jean…”
 
-“4. Murat neden intihar etmiş?”
-“İlk 3'e giremediği için.”
.
Bunun gibi yüzlercesi var.
.
Bizim Ali esprileri de vardı mesela.
“Bizim Ali çok süratli bir şekilde gidiyormuş, birden bire acayip yavaşlamış. Neden?”
.
Bu sorular radyoda sorulur ve cevaplar beklenirdi.
.
Evlerde her aile dikkatle dinler, cevabı bulmak için birbirleri ile yarışırdı.
.
Ertesi hafta cevap verilir ve kazananlar açıklanırdı.
.
Yukarıdaki sorunun cevabı şöyleydi mesela:
“Bizim Ali uçaktan atlamış hızla düşerken paraşütünü açınca yavaşlamış…”
.
Günümüzü hayatımızı “Ti” ye alan sözler kapladı.
İletişim öylesine hızlı ki, insanlar zekileşti ve artık herkes ince ince dokundurmaya başladı.
.
İşte bunlardan bazıları:
.
“Sık sık ameliyat olun, içiniz açılır…”
.
“Evlilikten o kadar memnun ki karısı izin verse bir daha evlenecek.”
.
“Kadının biri o kadar cimriydi ki kilolarını bile vermiyordu.”
.
“Adamın biri o kadar kuşkucuydu ki, tokalaştıktan sonra parmaklarını sayıyordu.”
.
“Senin zayıflaman için daha 40 fırın ekmek yemen lazım.”
.
“Atı alan Üsküdar’ı geçti. Biz takibe devam ediyoruz merkez. Tamam!...”
.
“Elimi sallasam ellisi diye bir şey yok güzelim; Daha dördüncüde ‘Kaşar’ damgası yersin.”
.
Eh artık yerim kalmadı.
Başka bir Pazar sohbetinde devam ederiz.
Herkese iyi pazarlar efendim…