Milletin ekonomisi bozuk olabilir.

Milletin ekonomisi bozuk olabilir. Huzuru varsa moralini bozmaz. Umutları varsa morali her zaman yüksek olur. Adalet ve hukuka güveniyorsa mutsuz olmasına gerekçe azalır. Eğer sosyal adalet tesis edilmişse, birileri kayrılmıyorsa, devleti yönetenler liyakate ve adalete önem veriyorsa aidiyeti yükselir, fakir de olsa yaşadığı yerde mutlu olur.
Birleşmiş Milletlerin 149 ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği Dünya Mutluluk Raporu'nda ilk üç sırada Finlandiya, Danimarka ve İsviçre bulunuyor. Geçen yıl 93. sırada olan Türkiye ise 104. sıraya geriledi. Rapora göre en mutsuz ülke de, yine insan haklarının yerlerde süründüğü Afganistan oldu.
Raporda ilk 10'a giren ülkelerin dokuzunu Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Bütün orta doğu, uzak doğu ve Afrika ülkelerinden insanların ölümüne gitmeye çalışması boşuna değil.
2012 yılında ilk Dünya Mutluluk Raporu yayımlandığından beri zirveyi bırakmayan ülkeler, Danimarka, İsviçre, Norveç ve Finlandiya. Finlandiya’nın dört tane şampiyonluğu bulunuyor.
Milli gelir, sosyal destekler, ortalama sağlıklı yaşam süresi, vatandaşların kendi hayatlarıyla ilgili karar alabilme özgürlüğü, cömertlik ve ülkedeki yolsuzluk düzeyinin değerlendirildiği çalışmada 149 ülkenin insanlarıyla görüşülüyor.
Türkiye 2019'da 79. sıradayken geçen yıl 14 sıra gerileyerek 93. sıraya düşmüştü. Bu iki yıl da değerlendirmeye 156 ülke katılmıştı. İngiltere ve ABD’de de gerilemeler var ama hala ilk yirmide bulunuyorlar.
BM’nin mutluluk raporunda en mutsuz ülkelerin sırasıyla Lesotho, Botswana, Ruanda, Zimbabwe ve Afganistan’ın olduğu görünüyor.
Son raporda korona salgınının etkileri görünüyor ama aynı virüs bütün ülkelerde yayılıyor. Negatif duyguları körüklese de krizi yönetenler önemli rol oynuyor.
Rapora göre Finlandiya'da insanların birbirlerine duyduğu karşılıklı güven çok yüksek çıkıyor. Hemen herkes diğerlerine güven duyuyor. 5,5 milyon nüfuslu İskandinav ülkesi, korona salgınında diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha başarılı yönetim sergiledi. 70 bin vaka ve sadece 805 vefatla salgını frenledi.
Son 3 yılda Türkiye’yi 10 bin milyoner ve 13 bin iş insanı olmak üzere 23 bin kişi terk etti. Yılda ortalama 7500 zengin ve girişimci terk ediyor.
Türkiye’de insanlar yarınlarıyla ilgili plan ve program yapamıyorlar. Bırakın planı hayal bile kuramıyorlar. Gençlerin %62’si yurt dışına gitmeyi ve orada yaşamayı düşünüyor.
Zengin göçü ve gençlerin yurt dışına çıkma düşünceleri bir araya getirildiğinde insan hak ve özgürlüklerinde sorun olduğu ortaya çıkmaktadır. Adalete olan güven tükenmek üzeredir. İnsanlar geleceklerine dair risk gördükleri için başka ülkelerin vatandaşı olmayı tercih etmektedirler.
Mutsuz insan sayısı, devletin kurumu, siyasi erkin istekleri doğrultusunda istatistik bile hazırlayan TÜİK’in çalışmalarına göre de sürekli artıyor.
İnsanlar mutsuz ise yarınlarıyla ilgili duyguları karamsar demektir. Bu durum devletin kötü yönetildiğinin bir kanıtıdır.