Malum bu hafta kanser haftası. Kanserle mücadelede önemli çalışmalar ve etkinlikler yapılıyor. Yüreği ince insanımız adını bile telaffuz etmez bu hastalığın.
Malum bu hafta kanser haftası. Kanserle mücadelede önemli çalışmalar ve etkinlikler yapılıyor. Yüreği ince insanımız adını bile telaffuz etmez bu hastalığın. Bununla birlikte amansız olmaktan çıkıyor artık. Bilim geliştikçe bu hastalığı yenebiliyor insan.
Birçok bilim adamına göre kendi başına çoğalma yeteneği olmadığı için canlı olarak kabul edilmemekle birlikte virüsler, önümüzdeki yüzyılın en önemli hastalık etmenleri olarak gündemi daha da yoğun işgal edeceğe benziyor.
Yakın çevremizde çok sayıda insanın kanserden yaşamını yitirdiğine şahit oluyoruz. Hatta insanımızın önemli bir kısmı adını dahi anmıyor bu hastalığın. Amansız hastalık deyip, uzak dursun dileğiyle dillendiriliyor sürekli. Erken teşhislerde önemli mesafe alınmakla birlikte, ileri vakalarda hala bir tedavi yöntemi geliştirilemedi. Bu anlamda insanoğlunun başvurmadığı neredeyse çare kalmadı. Ancak yine de bilim adamları yoğun bir şekilde yenmenin çarelerini arıyorlar.
Dünya ekosistemi içerisinde bütün canlılar bir besin zinciriyle birbirlerine bağlıdırlar. Hemen her canlı mutlaka başka bir veya birkaç canlıya bağlı olarak yaşamını sürdürür. Sistemde öyle bir düzen vardır ki, hiçbir canlı yararlandığı, konuk olduğu, başka bir canlıyı, besin kaynağını tüketmez. Besin kaynağı azaldıkça kendi de azalır, çoğaldıkça o da çoğalır. Çünkü bunun başka yolu yoktur. Besin kaynağının tükendiği yerde kendi nesli de tükenecektir çünkü. Gerek kültürü yapılan, gerekse doğal yaşam alanlarında hemen bütün bitkisel ve hayvansal organizmalarla tek veya birkaç hücreden oluşmuş canlı varlıkların belli bir disiplin ve düzen içerisinde yaşamlarını sürdürmeleri tamamen gıda arzı ve talebine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Örneğin yaban hayatında tavşan nüfusu, yağışların bol olduğu, otun bol olduğu dönemde artmakta, tavşan nüfusunun artışına bağlı olarak kurt ve çakal gibi et oburların nüfusu da artmaktadır. Dolayısıyla hiçbir canlı diğerini tüketmeden, neslini sürdürmektedir.
Kanser, konukçusunu tüketen ender canlılardan biridir. Aslında kendi neslini de beslenme ve çoğalma amacıyla kullandığı canlı ile birlikte yok etmektedir. Hücrede bir protein kompleksi halinde olan bu amansız illet, hücrelerin esas görevlerini değiştirmek suretiyle etkili olmakta ve gerek bitkisel gerekse hayvansal organizmalarda tüm vücudu sarmakta ve tüketmektedir. Domateslerde, meyve ağaçlarında gördüğümüz mozaik virüslerin farklı türleri, ne yazık ki insanın da çeşitli organlarında ortaya çıkmakta güç bir mücadele içine sokmaktadır. Son zamanlarda mücadelesinde önemli adımlar atılmakla birlikte, ihmal etmeye kesinlikle gelmemektedir. Gerek moral değerlerinin yüksekliği, gerekse tedavi sürecindeki ciddiyet ve güçlü duruş savaşı kazanmada önemli rol oynamaktadır.
Elbette hastalığın ortaya çıkış unsurlarını uzak tutmak en doğrusudur. Bununla birlikte, stresli yaşam şartları bir şekilde insanı hassas hale getirmektedir. Bu anlamda erken teşhislerde moral değerlerinin yükseltilmesi için psikolojik desteklerin önemli yararları vardır. Toplum psikolojisi ve olumsuz örnekleri uzak tutmakta yarar vardır. Çünkü güçlü duran daima kazanmaktadır.
