Geçtiğimiz hafta sonu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hakkâri ve Yüksekova’da vatandaşın sorunlarını dinledi.

Geçtiğimiz hafta sonu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hakkâri ve Yüksekova’da vatandaşın sorunlarını dinledi. Esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Halk heyecan ve muhabbetle bağrına bastı. Samimi olur, insana hissettirirseniz birlik ve beraberliği güçlendirirsiniz.
Normal insanlar gibi sokakta yürür, esnafa hayırlı işler derseniz aidiyet duygularını, birlik ve beraberlik heyecanını artırırsınız.
Neredeyse denenmedik uygulama kalmadı şu malum sorunu çözmek için. Belki başkanlık sistemi çözer diye yola çıkanlar var. Ne akil insanlar kaldı il il dolaştırılmayıp, ne de mektup okumalar, konserli miting yapmalar kaldı birlikte yaşamaya özendirelim diye.
Son yıllarda artan ve genişleyen sorun, toplumun tüm kesimlerini üzmeye başladı. Eskiden de var mıydı bu sorun? Elbette vardı. Bu kadar yaygın mıydı? Elbette hayır. Devletin idaresine bağlı olarak bazen artıyor, bazen azalıyor. Adalet güçlendikçe azalıyor, zayıfladıkça artıyor. Eğitim geliştikçe azalıyor, kültür zayıfladıkça azalıyor.
Kırsal kesimde olduğu gibi, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerine yeterli eğitim hizmetinin götürülemediği bilinen bir gerçektir. Devlet yetki ve otoritesinin yetmediği alanlarda illegal faaliyetlerin taban bulması doğaldır. Buna karşın aile içi eğitim, insanların toplumsal karakterlerinin oluşmasında önem taşımaktadır.
Dış mihrakların bir oyunu olarak özetlenen sorunun toplumun tüm kesimlerini etkiliyor olması acı bir gerçektir. İnsanları bir arada tutan değerler vardır. Bunların başında vatan, din, dil gibi değerler gelir. Tarihsel geçmiş de insanları bir arada tutmaya yeterlidir. Kavganın sebeplerinin başında kaynakların kullanımındaki adaletsizlikler gelir. Bu anlamda sorun irdelendiğinde birlikte yaşamayı kolaylaştıracak çok sayıda değer vardır.
Amerika’da yıllarca zencilere yapılan baskılar, günümüzde kin ve intikam hislerini dürtmemektedir. Ekonomi ne kadar kötü olursa olsun, iyi eğitim almış insanlar, herkesin yaşama hakkı bulunduğuna inanan insanlar, kavganın yarar sağlamayacağını bilmektedirler. Çok sayıda Avrupa ülkesinden gelen koloniler Amerika özdeğinde ortak yaşam sürmektedirler. Hatta kendi ülkelerinde bile zencilerle birlikte huzur içinde yaşamaktadırlar.
Almanya başta olmak üzere, diğer Avrupa ülkelerinde diğer milletlere mensup milyonlarca insan birlikte yaşamaktadır. Mevcut yasalar çerçevesinde kimse kimsenin hakkına hukukuna dokunmamaktadır. Devlet, dokunanın canına okumaktadır. Böyle olunca insanlara birlikte yaşamanın erdemini paylaşmaktan başka yapacak bir iş kalmamaktadır.
Türkiye’de birlikte yaşamak için özveride bulunmaya gerek yoktur. Tahammül etmede hiçbir insanı zorlayan uygulama da yoktur. O halde milletler dışarıda nasıl birlikte yaşamayı becerebiliyorlarsa, Türkiye sınırları içinde de kolay olanı seçmeli, birlikte yaşamayı becerebilmelidir.
Devlet insanına şefkatli oldukça, yönetenler ötekileştirmeye çalışmadıkça, bu memleket herkese yeter de artar bile. Şu on yılda neredeyse bir ülkenin yarısı geldi bu ülkede yaşamaya çalışıyor.