Türkiye İstatistik Kurumu garip istatistikler tutuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu garip istatistikler tutuyor. Enflasyon rakamlarını düşük göstermenin yollarını mutlaka buluyor. Enflasyon şampiyonları mevsimine göre genelde tarım ürünleri oluyor. Geçen ay da karnabahar şampiyon oluverdi. Zaten klasik üretim sezonu da bitmişti.
Esas sakatlık hayvan sayılarında görülüyor. Yaklaşık rakamlarla hesap yapılacak olursa sayılarla ürünler arasında akla pek yatmayan durumlar ortaya çıkıyor.
Sağmal inek sayısı 6.5 milyon civarında, toplam sığır varlığı ise çoğu kültür ırkı ve melezlerden oluşmak üzere 18 milyonu geçmiş görünüyor.
Koyun varlığı 42 milyon, keçi varlığı ise 12 milyon ile toplamda 54 milyon küçükbaş hayvan varlığı neredeyse cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bu rakamların içinde 20 milyon koyun, 5 milyon da keçi sağılıyor. Sağılıyor olması anaç hayvan anlamına da geliyor.
Kesilen hayvan sayıları incelendiğinde, 3,6 milyon büyükbaş, 5 milyon koyun, yaklaşık 850 bin civarında da keçi kesiliyor. Neticede 1 milyon tonun üzerinde büyükbaş, 115 bin ton civarında da küçükbaş eti üretiliyor. Haliyle her yıl 300 bin ton civarında et açığı ortaya çıkıyor.
İstatistiklere bakılacak olursa hayvanların yarısı doğurmuyor veya buzağı, kuzu ve oğlaklar ölüyor.
Teknik olarak 6.5 milyon ineğin yılda bir buzağı vermesi gerekir. Kesim yaşı 15 ay olarak hesap edilirse toplam sayının 18-19 milyon civarında olması doğaldır. Düvelerin doğum yapma yaşının 24 ay civarında olduğu ve sürü yenilemede 5 buzağı yaşı dikkate alınırsa her yıl 800 bin civarında yaşlı ineğin de kasaplığa ayrılması gerekir. Rakamlar birbiri üzerine eklendiğinde büyükbaş hayvanlarda kesilen sayının en az 5 milyon civarında olması beklenir. Diğer bir ifadeyle %30 sayısal kayıp var demektir. Bu sonuç sadece büyükbaşta 300 bin ton et kaybı demektir.
Büyükbaştaki çelişkilerin daha ilginci küçükbaşta ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 20 milyon koyun sağılmaktadır. Bu demektir ki, en az 20 milyon kuzu doğuyor. Bunun dörtte biri damızlığa ayrılsa, damızlığa ayrılan kuzu kadar yaşlı koyun kasaplığa gitse, her yıl 15 milyon kuzu ve koyun kesilmiş olması gerekir. Kesilen koyun sayısı istatistiklerde 5 milyon olarak görünmektedir. Bu durum aynı zamanda 200 bin ton kuzu eti kaybı anlamına gelmektedir. Eğer 5 milyonu kesiliyorsa, koyun varlığının kurbanlıklar dışında her yıl 10 milyon artması gerekir. Böyle bir denklem yok ise kuzuların yarısı ölüyor veya istatistikler külliyen yanlış demektir.
Türkiye’nin hayvan varlığı anaç hayvan temelinde ele alınırsa 500 bin ton et kaybı oluşuyor. Eğer Türkiye et açığını kapatmak için sürekli canlı hayvan ithal ediyorsa hayvan sayıları yanlış demektir.