Televizyon programlarından genelde tartışma programlarını seyrederim.

Televizyon programlarından genelde tartışma programlarını seyrederim.
Ancak ara sıra “Ne varmış, ne yokmuş?” diye zaping yaptığım doğrudur.
.
Gündüz kuşaklarında ise kadınlara yönelik programları da merak etmiyor değildim hani.
Ta ki seyredene kadar.
.
Bizim milletin ruh halini yansıtan program bunlar.
Sırf yarışmadan para kazanmak için neler yaptıklarını gördükçe kahroluyorum.
.
“Gelinim Mutfakta” ismindeki programı toplum mühendisleri seyredip, ülkemize yön vermeleri lazım.
.
Zaten bugün ki konum da gelinler.
.
Onarla ilgili bir yazı buldum, sizinle paylaşmak istedim.
.
Eğer kaynana iseniz, sizin gelininiz hangi kategoriye giriyor bakın.

Gelin-i Muazzama
Bu gelin çeşidinin melekten farkı: kanadı eksiktir.
Sayıları ise soyu tükenmekte olan kelaynaklardan da azdır.
Özelliklerinin en başında marifetleri gelir.
On parmağında her parmak başına 100 marifet düşer.
Temiz, titiz, güler yüzlüdür ve mutfakta muhteşemdirler.
Kocasına itaatkâr,
Gelirine kanaatkâr,
Bollukta sefakâr,
Yoklukta cefakâr,
Yavrularına fedakâr,
Kayınvalide ve kayınpederine hürmetkâr, Eşinin tüm sülalesine hizmetkâr,
Kendi ailesine vefakârdır.
Anlaşılacağı üzere böyle bir gelin sahibi olmak herkes için her açıdan karlıdır.
..
Çalışan Gelin
Genelde tahsillilerdir.
Eşine ekonomik destek için, “Hayat müşterektir” ilkesiyle hareket ederler.
En sevdikleri dizeler, “Çocuk da yaparım kariyer de” sözlerinden oluşur.
Hem işe, hem eve yetişirler.
Cebbar cevahir bir yapıları vardır.
Planlı programlı hayat sürerler.
Hafta içi gelen misafirleri sevmezler.
Kayınvalideleri ile sık görüşemedikleri için güller gibi geçinirler.
Çocuklarının bakımı için her iki tarafın kayınvalideleriyle iyi geçiniyor olmasının ayrıca önemi vardır.
..
Hürrem Sultan Gelin
Bu tür gelinlerin ilm-i siyaseti çok gelişmiştir.
Tüm siyasetlerini kocaları üzerinden yürütürler.
Kayınvalideleri ile sıcak cephe savaşına girmezler.
Eve yardımcı tutup tüm temizliği ona yaptırıp akşama eşine “Bütün evi tek başıma temizledim” diyerek nazlanma örneği beynelmilel tavırlarıdır.
Kocaları tarafından el üstünde tutulurlar.
Hayatlarından memnundurlar.
Kayınvalideleri bu gelinlerle başta mücadele etse de bir süre sonra gelinin yapacağı küçük bir operasyonla etkisiz hale getirilir, köşeye sinmek suretiyle pes eder.
..
Sarımsak Gelin
Adını bir özdeyişten alır.
“Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusunu çıkarmamış” sözü itibariyle anlaşılacağı üzere bu gelin çeşidi dünürcülük, söz, nişan gibi nikâh tarihine kadar olan bütün zamanlarda her yönden tercih edilen özellikler sunar.
Ancak nikâh töreni sonrasında işlerde ciddi bir değişim olur.
O ilk zamanlardaki melek gelin adayının yerinde yeller esiyordur.
Dışardan anlamak mümkün değildir.
Zira kendilerinin teatral yönleri pek kuvvetlidir ve en iyi kadın oyuncu dalında Oscar ödülünü hak ederler.
Bu tarz maharetlerle donanmış gelin karşısında duanın gücüne sığınılmasından başka çare yoktur.
Çocuk yaptıktan sonra davranışlarındaki şiddet giderek artar.
..
Okumuş, beceriksiz, çalışan gelin
Bu gelin türü çoğunlukla bir evin bir kızıdır.
Annesi tarafından nazlı bir şekilde büyütüldüğünden ev işlerine alıştırılmamıştır.
Dolayısıyla temizlik ve yemek yapımından bihaberdir.
Mutfağa girdiğinde bir “UFO” gibi hareket ederler.
Hiçbir mutfak araç ve gerecine aşinalığı yoktur.
Çoğunlukla kendi yetersizliğinin farkında olduğundan, kocasının sülalesine karşı bu boynu büküklüğünü iyi tavırlarıyla telafi etmeye çalışır.
Geçimlidir, yeni aileye çabuk kaynar.
Zamanla edineceği tecrübeler sonucu mutfak dünyasına bir yıldız gibi doğması muhtemeldir.
Bu gelin türü gereken donanıma sahip olduğunda evin her işine koşturacaktır, yeter ki kendisine yol gösterecek iyi niyetli bir kayınvalideye düşsün.
..
Kül kedisi gelin
Bir üstte incelediğimiz gelin çeşidinin aksine bu gelinler anneleri tarafında evlilik hayatı için yetiştirilir.
İlkokul çağlarından itibaren yemek yapar, dantel öğrenmesi de yine aynı tarihlere tekabül eder.
Milyonlarca parçadan oluşan kendi ördüğü yatak örtüleri ve masa örtüleri ile mükellef bir çeyize sahiptir.
Genelde ev hanımı olurlar ve titizlerdir.
Günlük olarak halı silmek gibi takıntıları vardır.
Çocukluktan gelen anne telkiniyle eşinin sülalesine karşı neye maruz kalırsa kalsın sesini çıkarmaz.
Hafazanallah, kayınvalide ya da Kösem Sultan türü kayınvalideye düşerse hayat felsefesi kan kussa da “Kızılcık şerbeti içtim” şeklindedir.
Sevincini, kederini, hırsını, sinirini temizlik yaparak giderir.
..
Düşman başına Gelin
Bu gelin tipleri de, “Düşman başına kayınvalideler” gibi kaleme alınmaya dahi korkulan bir gelin türüdür.
Başında olanlara Rabbimden sabır ve doktor kontrolünde anti-depresan öneririm.
Bu gelinler sarımsak gelinler ile benzeşirler. Düşman başına gelinler de tıpkı sarımsak gelinler gibi Oscar ödülüne layıktırlar ancak arada bir fark vardır:
Sarımsak gelin en iyi oyuncu ödülünü, Düşman başına gelin ise en iyi senaryo, yönetmen ve kamera arkası ödüllerini alır. Zira bu hanımlar işlerini saman altından yürütürler.
Bu tip gelinlerle karşılaşırsanız derhal Kelime-i Şehadet getirmeli veya boynunuza bir ip geçirip ucunu geline teslim etmelisiniz.
 
***
112 MACERASI
Gece yarısı tuvalete kalkan bir adam lavaboya giderken evin içinde birini görmüş ve bu kişiye yumruk atmış.
Meğerse gördüğü aynadaki yansımasıymış.
Yumruğu aynaya gelince kesilen eli kanamaya başlamış.
Gürültüye eşi uyanmış ve eşinin elini görünce koşmuş alkollü pamuk yapıp eşinin yarasına basmış.
Adamın açık, kanayan yarası alkolle daha da acımış ve adam sinirlenerek tuvalete atmış pamuğu.
Sonra sıkıştığı için tuvalete oturmuş bu arada da bir sigara yakmış.
Kibritini de tuvalete atınca poposu alkollü pamukla tutuşmuş.
Can havliyle fırlayınca kafasını banyodaki dolaba çarpmış kafası da kanamaya başlamış.
Adamı yüzükoyun yatıran eşi 112 sağlık servisini aramış.
Gelen 112 ekibi karşılarında eli kesik, poposu yanık, kafası kanayan bir adamı görünce şaşkın bir şekilde adamı apartman dairesinden indirirken merdivenlerde olayın oluşunu sormuşlar.
Olayları anlatan hastayı dinleyince gülme krizine girip sedyeyi ve adamı düşürmüşler.
Yeni bir 112 getirmişler ki böylece adamı hastanede götürmüşler.
Adamı ziyaret eden yakınlarına eşi “Sakın nasıl olduğunu sormayın” diye sıkı sıkı tembih ediyormuş...
 
***
Keçileri Kaçırmak Deyimi…
“Sosyal ve toplumsal olaylara uyum sağlamayıp düşünce dengesini bozmak, aklını kaybetmek.”
 
Hikayesi
İnsuyu Mağarası, Burdur’a 12 km. uzaklıkta olan, içinde sarkıt ve dikitlerle irili ufaklı göller bulunan Türkiye’nin en büyük ve en ilgi çekici mağaralarından biridir.
.
Dağda keçilerini otlatan bir çoban, öğle sıcağında, bir ağacın altında uyuyakalmış.
Keçiler ise hem su içmek, hem de serinlemek için mağaraya girmişler.
Uyandığında keçilerin otladığı yerde bulunmadığını görmüş.
Aramış, aramış, keçilerini bir türlü bulamamış.
Kendi kendine, “Şimdi keçilerin sahibine ne söyleyeceğim? Ağa beni döve döve öldürür, koca sürü nereye kaybolur?” demiş.
Çoban, sağa sola koştururken, “Çobanlık görevimi yapamadım, keçileri kaçırdım.” diye yakınırmış.
Önüne gelene, “Keçileri kaçırdım, şimdi ben ne yapacağım?” diye sormaya ve anlamlı anlamsız konuşmaya başlamış.
Köylüler de merak edip keçileri aramaya başlamışlar.
Bu arada suları içip serinleyen keçiler, mağaradan çıkmış, çobanın bıraktığı yerde otlamaya başlamışlar.
Köylüler sürüyü yerinde bulunca şaşırmış ve keçileri tek tek saymışlar.
Ortada bir durumun olmadığını gören köylüler, çobanın aklını oynattığına hükmetmişler.
 
***
UZAKDOĞU DÖVÜŞ TEKNİKLERİ
Hamit Abi ve arkadaşları bir cafeye gider ve otururlar.
Diğer masada da bayanla oturan bir adam vardır.
Bayanla birlikte oturan adam birden kalkar ve karşı masadaki adama “Alooo kardeşim, sen benim karıya mı baktın?” diye diklenir.
Diğer adam “Yok hayır” falan der ama adam bunu dışarı çıkarır.
Dışardan patırtı kütürtü sesleri gelir.
Bayanla birlikte olan adam içeri girer ve “Bruce Lee’nin Kençova taktiğini kullandım” der.
Sonra birine daha çıkışır ve onu da dışarı çağırıp döver.
İçeri gelip, “Kung-Fu’nun Tokio Okaşiva taktiğini kullanarak dövdüm” der.
Sonra da bizim Hamit Abi'ye laf atar:
“Benim karıya mı baktın sen?”
Hamit Abi: “Evaat, nolmuş?”
Adam: “Gelsene lan dışarı erkeksen!”
Hamit Abi: “Tamam çıkalım”
İkisi de dışarı çıkar ve yine patırtı kütürtü sesleri duyulur.
Bu kez Hamit Abi içeri girer ve;
“Mitsubishi Krikosu ile dövdüm” der.
 
***
Temel bir gün ölüyor ve öbür tarafa gidiyor. Orada, bu kişiye tekrar dünyaya dönmesi için bir şans tanınıyor ve dünyaya ne olarak dönmesi soruluyor.
O da “Ben balina olmak istiyorum, bıcı bıcı yüzmek istiyorum” diyor. Bu isteği kabul ediliyor ve dünyaya gönderiliyor. Ancak bir süre sonra tekrar öbür tarafa geliyor. Ne olduğu sorulunca da “Boğuldum” diyor.