Halkın içinde geziyoruz, Gazetelere bakıyoruz...
Halkın içinde geziyoruz,
Gazetelere bakıyoruz,
Görsel medyayı takip ediyoruz,
Sosyal medyaya takılıyoruz ve
Bir türlü çıkış yolu göremiyoruz.
.
Bu arada gündem de öylesine hızlı değişiyor ki yetişemiyoruz.
Ancak hiç biri de iktidar lehine gelişmiyor.
.
Yaşanan olumsuzlukların sebebinin CHP olduğu açıklansa da, artık kimse artık inanmıyor.
.
İktidarın kalışını veya gidişini belirleyecek anketler ise tek tek açıklanıyor.
.
İnanmak istemeyenler de olacaktır ama mızrak çuvala sığmıyor gibi.
.
Aksoy Araştırma Şirketinin yaptığı bir araştırmaya göre son günlerde gündemi oldukça meşgul eden ve CHP’nin afişler asarak gündemde tuttuğu “128 Milyar Nerede?” sorusuna yönelik sonuçlar açıklandı.
.
Vatandaşın kendisine:
“Cumhurbaşkanına yönelik hakaret içeren afişlerdir.”
Diğeri,
“128 Milyarın nerede olduğunu soran afişlerdir.”
Şeklinde sorulan iki soruya verdiği cevaplar ilginçti.
.
AK Parti seçmeni;
%62 “Cumhurbaşkanına hakaret içeriyor” derken,
%38’i “128 Milyarın nerede olduğunu soran afiştir” demiş.
.
MHP seçmeni ise;
%48,2 “Cumhurbaşkanına hakaret içeriyor” derken,
%51,8’i “128 Milyarın nerede olduğunu soran afiştir” demiş.
.
Türkiye genelinde ise vatandaşların;
%33.3’ü “Cumhurbaşkanına hakaret içeriyor” derken,
%66,7’si “128 Milyarın nerede olduğunu soran afiştir” demiş.
.
Bu tabloya göre seçime gidildiğinde, oldukça sürpriz sonuçlar çıkacak gibi.
.
Metropol Araştırma Şirketinin yaptığı ankette vatandaşa şu soru sorulmuş:
“Bu pazar bir milletvekili genel seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?”
.
Alınan sonuçlar şöyle:
AKP: % 31,3
CHP: % 19,1
İYİ Parti: %9,9
HDP: %9,1
MHP: %7,8
DEVA: %1,3
SP: %1,0
Diğer partiler: %2,5
Kararsız: %5,5
Protesto oy: %6,2
Cevap yok: %6,3
.
Bu sonuçlara göre muhalefet tarafı, iktidarı burun farkıyla geçiyor.
.
Ancak kararsızlar ve diğerleri toplandığında ise oldukça yüklü bir oy potansiyeli karşımıza çıkıyor.
.
Aynı anket tüm partilerin önüne gittiğinden, onlar da stratejilerini belirliyorlardır sanırım.
.
Olası bir seçim kısmına gelirsek bilinen siyasi gerçek şudur:
“İktidar, kaybederken seçime girmez.”
.
Bu sebeple “Erken seçim” beklemek, “Pandeminin yarın biteceğini” beklemekle eşdeğerdir.
.
Ancak şöyle bir durum da vardır.
.
Vaktinde yapılacak bir genel seçimden de umudunu kesmiş bir iktidar, “Baskın seçim” yaparak durumu kurtarmaya çalışabilir.
.
Erken seçim kararı aldıktan sonra;
Tamamen bu seçime yönelik, halkın nabzına göre şerbet vereceği uygulamalarla yaparak, siyasi hamlelerle oyları alma peşine düşebilir.
.
Misal iktidar;
EYT’lilere istediğini vererek,
Köprü, otoyol, tünel açarak,
Araba ürettiğimizi, aya gittiğimizi, çok büyük doğalgaz rezervi bulduğumuzu açıklayarak,
Avrupa’da ekonomide birinci olduğumuzu beyan edebilir.
Pandemi dolayısı ile mağdur olanlara beklemedikleri yardımları yaparak,
Piyasalara para pompalayıp geçici bir rahatlık sağlayarak,
Terör ile ilgili örgütlere karşı büyük başarılar sağladığını söyleyebilir.
Suriyelilerle ve diğer göçmenlerle ilgili ülkelerine gönderilme kararı alarak,
Esat ile el sıkışarak,
Kanal İstanbul’u durdurduğunu açıklayabilir.
Eğitim sistemine tekrar köylerden başlanacağını açıklayarak,
İmamoğlu ve Mansur ile fotoğraf vererek,
İleride tekrar Parlamenter Sisteme geri dönüş sinyalleri vererek,
Baskın Seçime gidebilir.
.
Olur mu?
Bu ülkede her şey olur…
.
Peki, muhalefet sürekli “Erken seçim istiyor” da,
Kendisi “Seçime hazır mı?”
.
Siyasi kulislerde,
Olası bir baskın veya erken seçim ihtimaline karşılık CHP’nin şimdiden hazırlandığı söyleniyor.
.
Kılıçdaroğlu’nun emri ile tüm örgütlerde olası seçimlerde kurulacak sandıklarda görev alacak hukukçular ve partilerle ilgili çalışmalar başlatılmış.
.
CHP’nin hiç milletvekili çıkarmadığı veya az çıkardığı illerde 20 tane milletvekili görevli olarak şimdiden çalışmalara başlamış.
.
Bu ve bunun gibi çalışmalar şimdiden başlatılmış.
.
Demek ki kulislerde de erken seçim ile ilgili bazı kokular duyuluyor.
.
İktidar partisinin,
Saadet Partisi ile dirsek temasına geçmesinin de bir sebebi vardır herhalde.
Yoksa anketlerde %1 oyu gözüken bu partiye yanaşılmasının başkaca bir sebebi olamaz sanırım.
.
Ayrıca İYİ Parti’ye gönderilen veya gönderilmeyen mesajlar da bunu açıklayabilir.
.
İktidar partisi aslında yeni seçmen peşinde değil.
Daha önce kendisine oy vermemiş kişilerle uğraşmak istemiyor.
Daha doğrusu onların kendisine oy vereceğine de inanmıyor.
.
Tek beklentisi,
Kendisinden kaçan seçmeni geri döndürmek.
.
İktidar,
Baş taraftaki seçim anketinde bulunan %6’lık Kararsız seçmenin içinde kendisine ait en az %3-4 puan olduğunu biliyor.
Bu da kritik geçecek seçim için az değil.
.
AK Parti iktidarının 2002 yılında seçim propagandasında kullandığı “3Y” şu anda kendi başını yakacak gibi duruyor.
.
Yoksulluk,
Yasaklar ve
Yolsuzluk…
.
Hangi vatandaşa dokunsak önce ekonomiden bahsediyor.
Geçim sıkıntısı şikâyetleri bitmiyor.
.
Demirel’in dediği gibi:
“Tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur…”
.
Ancak iktidar kaybederse ilk olmayacak.
Zira daha önce 7 Haziran 2015’te de seçim kaybedip azınlığa düşmüştü.
.
“Muhalefet partileri mecliste bir araya gelemeyince (MHP koalisyona yanaşmayınca)” bu süreci fırsat bilen başta IŞİD olmak üzere bir takım terör örgütleri:
Suruç’tan Dağlıca’ya, Ankara’dan, Diyarbakır’a kadar birçok kentte yapılan eylemlerle halka saldırılar gerçekleştiler.
.
Sonra ne oldu?
.
1 Kasım’da tekrar seçim kararı alındı.
.
Ve o seçimin sonucunda AK Parti, “Oylarını 5 milyon artırarak” tekrar tek başına iktidar oldu.
***
7 Haziran ile 1 Kasım arasında neler olmuştu?
Hatırlayalım:
.
*20 Temmuz’da, Suruç’ta, Kobani’deki çocuklara oyuncak taşıyan gençlere yönelik IŞİD tarafından canlı bomba saldırısı düzenlendi. 34 kişi yaşamını yitirdi.
*22 Temmuz’da Ceylanpınar’da görevli iki polis, yaşadıkları evde, başlarından vurularak öldürüldü. PKK, eylemi önce üstlendi, daha sonra ilgisi olmadığını açıkladı. Bu olay çözüm sürecinin de sonu oldu.
*Başbakan Davutoğlu’nun imzasıyla 24 Temmuz’da PKK ve IŞİD’e yönelik operasyonlar başlatıldı. Operasyonlar, çözüm sürecinin resmen bittiği anlamına geliyordu.
*26 Temmuz’da da PKK’den “Ateşkes fiilen bitmiştir” açıklaması geldi. PKK’nin eyleminde bir binbaşı hayatını kaybetti, 29 Temmuz’da çözüm sürecinin artık yürütülemeyeceği açıklandı.
*4 Ağustos’ta HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “PKK silah bırakmalı, hükümet operasyonlara son vermeli” açıklaması yaptı, ama çağrıları sonuç vermedi. Demirtaş ve HDP, PKK’ye açıkça tavır almamakla suçlandı.
*12 Ağustos’ta KCK’den “Demokratik özerklik ilan ettik” açıklaması geldi. Bölgedeki birçok ilçede bu açıklamadan sonra “Demokratik özerklik başladı” açıklamaları yapıldı.
*Koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu dışında ikinci kez hükümeti kurma görevlendirmesi yapmadı ve 26 Ağustos’ta anayasa gereği yenileme seçimi yapılması kararı verdi. 1 Kasım’daki seçime kadar seçim hükümetinin ülkeyi yönetmesi gerekiyordu. Anayasa gereği tüm partilerin hükümette temsil edilmesi zorunluluğu vardı. Davutoğlu, TBMM’de temsil eden partilerden kendi belirledikleri isimlere bakanlık önerisi yaptı. CHP ve MHP, bu süreçte hükümete bakan vermeyeceğini açıkladı. HDP’den iki ismin yer aldığı kabineye girme teklifini partisinin kararına rağmen kabul eden MHP’li Tuğrul Türkeş, Başbakan Yardımcısı oldu. Türkeş, daha sonra MHP’den atıldı, AK Parti saflarına geçti.
*7 Eylül’de Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker, bir gün sonra Iğdır’daki PKK saldırısında 13 polis hayatını kaybetti.
*Aynı gün, 8 Eylül’de ülke genelindeki HDP binalarına yönelik saldırılar gerçekleşti. Bu dönemde Davutoğlu’nun yaptığı, “Anketlerde yükseliyoruz” açıklaması büyük tartışma yarattı.
*10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine IŞİD iki canlı bombayla saldırı düzenledi. Ankara Garı önündeki bu saldırıda 102 kişi yaşamını yitirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısından sonra Davutoğlu’ndan “Kokteyl terör” açıklaması geldi. Davutoğlu, katliam için IŞİD ile birlikte PKK’yi de işaret etti.
*Davutoğlu’nun 20 Ekim’deki, 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri sembolize eden “AK Parti giderse beyaz Toroslar gelir” açıklaması da büyük tartışma yarattı.
*1 Kasım'da yenilenen seçimde, AK Parti %40’tan, %49 oya çıkararak 317 milletvekili ile tekrar tek başına iktidar oldu.
Oy kaybeden HDP, barajı kılpayı aştı ve yüzde 10,7 aldı.
MHP de oy kaybederek yüzde 11’e düştü.
CHP’nin oyları ise yüzde 25’e çıktı.
*1 Kasım seçiminden sonra Ocak 2016’da Sultanahmet’te IŞİD yabancı turistlere yönelik saldırı düzenledi.
*Şubat ayında Ankara Merasim Sokak’ta, PKK, askerlerin servis araçlarına bombalı saldırı düzenledi.
*Mart ayında da Kızılay’daki otobüs duraklarına yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi.
*Yine Mart’ta İstiklal Caddesi’nde IŞİD bombalı saldırı yaptı.
*Bunu Nisan’da Bursa’daki IŞİD saldırısı izledi.
*2016’nın son bölümünde teröristlere karşı operasyonlar başlatıldı.
Cizre, Sur, Yüksekova başta olmak üzere yerleşim yerlerindeki operasyonlar bir yıla yakın süre devam etti.