Unutkanlık olarak bilinen rahatsızlık her geçen gün artıyor.

Unutkanlık olarak bilinen rahatsızlık her geçen gün artıyor. Yaşlılarda daha sıklıkla görünüyor. Yapılan araştırmalarda da 2050 yılına kadar dünya çapında 152 milyon kadar insanın Alzheimer hastalığı ile yaşayacağı tahmin ediliyor. Bugüne kadar, bilişsel gerilemenin önlenmesi veya tersine çevrilmesi üzerinde önemli ve olumlu etkisi olan ilaç bulunamadı. Giderek artan sayıda kanıt, yaşam tarzı ve vasküler risk faktörleri hasta sayısının artacağını gösteriyor.
Araştırmalar, dini ve manevi duyguların yaşlandıkça bilişsel işlevlerini koruyabileceğini ortaya koyuyor. Bu konuda yeni çalışma yapan araştırıcılar, maneviyatın genellikle organize bir dinin bağlamı dışında deneyimlendiğini ifade ediyorlar. Psikolojisi iyi olan yaşlılarda Alzheimer görülme sıklığının yaşama amacı zayıf olan yaşlılarda 2-4 kat daha düşük olduğu dikkati çekiyor.
Stres ve stres yönetimi, Alzheimer rahatsızlığının önlenmesinde çok üzerinde durulmuyor. Ancak yapılan bu son çalışmada psikolojik sorunlar, ruhsal ve duygusal yapının anılan hastalık üzerinde çok etkili olduğunu gösteriyor.
Stres koşullarını azaltmada, uykuyu iyileştirmek, depresyonu azaltmak ve refahı artırmak gibi faktörlerin önemli etkisinin olduğuna dair çok sayıda araştırma bulunuyor. Aynı zamanda, beyin yaşlanmasını yavaşlatan uzun süreli uygulamalarla, bilişsel ve duygusal düzenlemelerle, beyin bölgelerine kan akışının arttığı ve gri madde hacminin arttığı ve ventrikül-beyindeki boşluğun boyutunun azaldığı bulunmuştur. Sağlıklı bireylerle yapılan çalışmalarda da, bakıcılarda ve bilişsel gerileme yaşayanlarda yapılan araştırmalar, uygulamanın bilişi geliştirdiğini, hafıza kaybını yavaşlattığını ve ruh halini iyileştirdiğini ortaya koymuştur.
İlk çalışmalarda, meditasyon veya dua gibi manevi uygulamalarla hangi beyin bölgelerinin etkilendiğine ilişkin modellerin geliştirilmesine odaklanılmıştır. Son 20 yılda, meditasyonun, ruhsal uygulamaların ve mistik deneyimlerin etkisini değerlendiren ve diğer fizyolojik çalışmalarda önemli gelişmeler sağlanmıştır.
Alzheimer rahatsızlığı, teknolojik gelişmelere bağlı olarak artıyor. Tedavisiyle ilgili çalışmalarda ise çok fazla gelişme görünmüyor. Teknolojik yaşam şartları, unutkanlık rahatsızlığını artırıyor. Daha da daralan yaşam alanları, hareketsizlik insanda stresi artıran en önemli konuların başında geliyor. Stres koşullarının azaltılması ise Alzheimer hastalığını geciktirmede veya ortadan kaldırmada etkili görünüyor.
Stres koşullarının artması, sadece ekonomik koşulların kötüleşmesiyle yakından ilgili olmakla birlikte, farkında olunmadan hayat standartlarının yükselmesi de etkili görünüyor. Teknoloji geliştikçe hareketlilik azalıyor. İnsan farkına varmadan beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlıyor. Sosyal medya başlı başına unutkanlığı hızlandırıyor. İnsanoğlu bilgi bombardımanına maruz kalırken gördüğü bilgilerin çoğunu bir gün sonra hatırlamıyor.
Alzheimer hastalına yakalanan hasta sayısı artarken, hastalık yaşı da düşmeye devam ediyor. Şimdilik ilaç tedavisi olmayan bu hastalığın çözümü, ötelemek veya gelişini durdurmak. Bunun için de stres şartlarını ortadan kaldırmak gerekiyor.