İnsan zenginleştikçe, yaşam standartlarının gelişmesine bağlı olarak enerji tüketimi artıyor.

İnsan zenginleştikçe, yaşam standartlarının gelişmesine bağlı olarak enerji tüketimi artıyor. Normal olarak mantık bunu ifade ediyor. Oysa araştırmalar yoksulluğun azaltılmasıyla enerji tasarrufu sağlanacağı ortaya çıkıyor. Nepal, Vietnam ve Zambiya'da yürütülen çalışma yoksul bölgelerde daha fazla enerji israf edildiğini gösteriyor.
Genel olarak, insanlar belirli bir yoksulluk eşiğinden daha az günlük harcamaları olduğu için değil, temizlik, eğitim veya sağlık hizmetlerine erişemedikleri için yoksuldur. Parası olsa da insanların bazen eğitim ve sağlık hizmetlerinden arzu edilen düzeyde yararlanamazlar. Günümüzde 1,2 milyar insan temizlik ve temiz sudan yoksun ve 3 milyar insan sağlıklı yemek pişirme erişimden yoksun bulunmaktadır.
Nepal, Vietnam ve Zambiya'da yapılan çalışmada insanların daha sağlıklı koşullarda yaşamaları için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulduğu dikkati çekmektedir. Kaynakların nasıl, kimler tarafından, hangi amaçla kullandığı ve yoksulluk üzerinde ne gibi etkileri olduğu incelendiğinde temiz su, gıda, temel eğitim ve modern yakıtlara erişimin düşük olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yapılan çalışmada temiz yakıta, temiz suya, temel eğitime ve yeterli yiyeceğe erişimi olan, yani aşırı yoksulluk içinde olmayan hanelerin, ülkelerindeki ulusal ortalamanın yarısı kadar az enerji kullandığı görünüyor. Yoksul aileler yemek pişirmede odun veya odun kömürü kullanarak çok daha fazla enerji tüketiyorlar. Modern pişirme araçları çok daha az enerji ile çok daha fazla yemek pişirebiliyor.
Yoksul haneler, daha zengin hanelere göre daha fazla kirli enerji kullanıyor ve bunun sonucunda sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Verimsiz yakıtlarla yemek pişirmek çok fazla enerji tüketiyor ve suyun içmeden önce kaynatılması gerektiği için de daha fazla enerji harcanıyor. Elektriğe erişimi olmayan kısmen zengin haneler, yetersiz beslenen çocuklara sahip olmaktan veya kömür kullanmaktan sağlık sorunları yaşamaktan kurtulamıyorlar. İronik olarak, bu ülkelerde çoğu hane için bir cep telefonuna sahip olmak, yemek pişirmek için temiz, çevreyi kirletmeyen bir yakıttan bulmaktan çok daha kolay. Bu nedenle, ilerlemeyi hane geliri üzerinden ölçmek, yoksulluk ve yoksunlukların eksik bir şekilde anlaşılmasına yol açmaktadır.
Küresel ısınmanın en önemli aktörü karbondioksit ve bunun da kaynağı fosil yakıt kullanımı görünüyor. İnsanların yaşam standartları geliştikçe kişi başına elektrik tüketimi artıyor.
Elektriğin ve enerjinin verimli bir şekilde kullanımı da küresel ısınmayla mücadelede önem kazanıyor. Yoksul ailelerin enerji tüketimleri zengin aileler kadar yüksek görünmüyor. Ancak kişi başına enerji tüketimi yüksek görünüyor. Yemek pişirmenin odun ateşinde yapılması, hijyen şartlarından uzak ve sağlıksız yaşamlar, çevre yükünü artırıyor insanların. Elektrik ve diğer enerji kaynaklarından eşit yararlanma şartlarının oluşturulması, küresel ısınmayla mücadelede etkili olacak gibi sanki. Malum elektriği olmayan insan nüfusu toplam nüfusun yedide birine denk geliyor.