Hani dedik ya “Artık bize yaşamak haram” diye. Virüs derken şimdi de “Müsilaj Sorunu” çıktı başımıza.

Hani dedik ya “Artık bize yaşamak haram” diye.
Virüs derken şimdi de “Müsilaj Sorunu” çıktı başımıza.
.
“Doğanın intikamı” diyerek açıklanan bu belanın denize salınan atık sulardan meydana geldiği ve bir dolu yan etkilerin de olduğu açıklanıyor.
.
Dün gazetemizde haberini okudunuz.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında Kocaeli’de toplanan Marmara Belediyeler Birliğince Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı düzenlendi.
.
Bu toplantıya, İstanbul, Kocaeli, Balıkesir, Bursa, Tekirdağ, Yalova Valileri ve Belediye Başkanları katıldı.
.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan toplantı sonrası yaptığı basın toplantısında:
“… Çanakkale kırmızı değil, yeşil il çünkü biz hem şehir merkezinde arıtmamızı tamamladık. Hatta UV ışınları ile mikroptan arındırarak veriyoruz doğal ortama. Aynı şekilde Güzelyalı-Dardanos bölgesini de tamamladık, aynı teknikle yapılıyor orada da ve her iki arıtmamız da 24 saat usulüne göre 365 gün denetleniyor. Biz ender belediyelerden bir tanesiyiz.” Dedi.
.
Ancak Sarıçay’a akıtılan fosseptiklerden de bahsetti.
“… ama bu şehrin içinden geçen bir derenin de içine 3 tane köyün fosseptiği akıtılıyor ve o da denize gidiyor. Biz tamam yeşiliz de bizim tam da içimizden geçen Sarıçay’dan üç tane köyün fosseptiği geçiyor. Barajın etrafındaki köylerin arıtması var güya ama çalışmıyor, çalıştırılamıyor ve maalesef bunlar barajın içine dökülüyor. Buradan da kaynaklı olarak yarın oradan gelen akıtılan bu sene aşırı yağıştan deşarj oldu dereye verildi, o da direkt denize gidiyor ve sadece Çanakkale Merkez için konuşuyoruz. Ayrıca bütün yerleşimler, ilçeler, köylerin arıtılmadan dereye verilen suları denize gidiyor.”
.
Sonuçta;
Bu toplantıda denizlerin Müsilajdan temizlenmesi amacıyla 22 maddelik eylem planı açıklandı.
.
Ancak bilim insanlarının bir araya gelerek, uzun uzun bilimsel metotlarla araştırmalar yaptığı ve müsilajla ilgili savaşma yöntemleri ararken Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu ne dedi?
.
Aynen şunu söyledi:
“Kanal İstanbul Projesi, Marmara Denizinin su kalitesini artırmasıyla deniz salyasını bitecektir” dedi.
.
Kısaca;
“Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı” boşuna yapılmış.
Boşuna;
22 maddelik eylem planı yapılmış.
Boşuna;
Zaman harcanmış.
Boşuna;
Bilim adamları uğraşmış.
.
Sorsanıza bakana…
 
***
AMAÇ SÖZ ALMAKMIŞ MEĞER
2 aya yakındır, Müsilaj meselesiyle ilgilenmeyen iktidara verdik, veriştirdik.
Haklıydık zira ir girişimleri, dişe dokunur bir açıklamaları olmamıştı.
.
Hatta muhalefet partilerini Meclise verdikleri önergenin red edilmesine de gönderme yaparak eleştirilerimizin dozunu yükseltmiştik.
.
AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan yaptığı açıklamada bu durumla ilgili şunları söyledi:
“Geçen hafta bu çevre meselesiyle, Marmara Denizi’ndeki sorunla ilgili ‘CHP önerge verdi, AK Parti reddetti’ diye haberler çıktı. CHP’nin 125’e yakın vekili var. Ama geçen hafta verdiği önerge oylamasında sadece 8 CHP vekili vardı. Aslında önergeyi veren de ‘kabul olsun’ diye vermiyor, ‘söz almak’ için bunu yapıyor. Önergelerin kabul görmesinin yolu bir araya gelmek, beraber iş yapmaktır. Şimdiye kadar kabul olan tüm önergeler, ortak görüşmeyle yapıldı.”
.
Buyrun.
“Önergenizi veriyorsunuz, bari sahip çıkın” diyor kısaca.
.
Yani “Desinler” şeklindeki bir girişim.
Açıklaması olur sanırım.
Bekleriz…
 
***
Şu anda iktidarın gündemi ne?
Muhalefetin gündemi ne?
Halkın gündemi ne?
Sizin gündeminiz ne?
.
Ve
Önemli olan hangisi?
.
İktidarın gündemi şu:
Doğalgaz,
Cami açılışları,
Atatürk.
.
Muhalefet erken seçim peşinde,
.
Halk geçim derdinde.
.
Peki sizin gündeminiz ne?
 
***
DÜNYANIN BAŞKA İŞİ YOK
Orman ve Su İşleri eski Bakanı ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, 6 Haziran’da yapılan seçim öncesi:
“Diğer adaylar da gelsinler onları da kucaklayalım. Çünkü bu dava önemli hale geldi, sadece Türkiye'nin gözü değil, bütün dünyanın gözü Netanyahu’nun gözü bile Güney’de” diyerek dünya tarihine geçecek bir tartışma başlattı.
Ama kimse ciddiye alıp cevap vermedi.
.
Bülent Turan bu seçimler sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Biz ayağımızı yere sağlam basan ekibiz. İki bin kişilik ama en kıymetli sonuç sandıkta çıkar. Erken seçim rüyası gören partilerin aynaya bakmasına vesile olmasını dilerim. Türkiye’de pozitif gündeme rağmen seçim isterseniz vatandaş ‘hayırdır’ der. Afyon seçimleri partilerin aynaya bakması gereken sonucu ortaya koydu. Küçükte olsa bütün partilere ders veriyor. Hele biri o kadar miting, kamp yaptı 17 oy aldı. Üyesi kadar bile almadı” dedi.
.
1830 seçmeni olan ve 2012’de Erol Karabacak’ın MHP adayı olarak kazandığı seçimin ardından, bu sefer Cumhur İttifakı’nın adayı olarak AK Partiden aday olarak giren Karabacak, yine kazanmış oldu.
.
Daha önce aynı aday kazanmışken, nüfusu 2000’in altında düşen beldeden başkanlık alınmıştı.
Halk bu karara isyan edercesine aynı adayı inadına seçti.
.
Ancak bunu zafer olarak sunmak gerçekten tuhaf.
Yerel seçimlerin kaderi partilerle değil, adaylarla ölçülür.
Bu seçim,
“Mağdur olmuş birine verilmiş oy olarak” da görülmelidir.
.
Ayrıca İç İşleri Bakanı seçim mitingi düzenledi.
Konuşmasında,
“Size bir şey söyleyeyim mi? Ama başkaları çatlayacak, kıskanacaklar göreceksiniz. Temmuz ayından itibaren benim ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak ki, öyle bir sıçrayacak ki, öyle bir büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı da, Fransa’sı da, İngiltere’si de, İtalya’sı da, hele o her şeye burnunu sokan Amerika’sı da çatlayacak, patlayacak. Hazır mıyız buna?” diye konuştu.
.
Eh, “huncacık” bir beldede iktidarın tüm gücünü kullanarak yaptığı “her türlü seçim vaadi(!)” diğerlerine fark atmıştır elbette.
.
Zira kaybedilecek bir seçimde neler olabileceğini hepimiz biliyoruz.
.
Şunu araştırdım ancak bulamadım.
“Acaba daha önce yapılan seçimde iki partinin alığı oy oranı kaçtı?”
.
Bilen varsa beri gelsin, söylesin.
 
***
ERKEN SEÇİM
Erken seçim söylemlerine, halkın Afyon Güney Beldesi’ndeki seçimlerle cevap verdiğini düşünen AK Partililer oldukça memnun.
.
Bülent Turan, TBMM’de yaptığı açıklamasında erken seçim ile ilgili şu açıklamaları yaptı:
“5 Yıllığına meşru olarak seçilmiş görevinin başında olan bir Hükümet var, bir Başkan var. Muhalefetin düğmeye basarak anlık kararlarıyla strateji değiştirmeleriyle olacak bir iş değildir seçim.”
.
“Dön dolaş aynı konular Türkiye’ye zaman kayıpları.
Ekonomiye, siyasete, vatandaşımıza, ülkemize hiçbir faydası yok.”
.
“Özellikle CHP’den çok büyük kopuşlar var. Anketler gösteriyor ki CHP’nin bırakın oy arttırmasını, oy kaybettiği bir gerçek.”
.
“Ana muhalefet olduğu için CHP’nin bir umut merkezi olması lazım. Dünyada böyle bir örnek yok. Muhalefetteyken oy kaybeden, Ana Muhalefetteyken kendi vekilinin istifa ettiği bir örnek yok. CHP’nin dağıldığını herkes görüyor.”
.
“Mevcut Grup Başkan Vekillerinden adaylık isteyenler var, Genel Başkanlık rüyaları görenler var. O yüzden seçim diyecek ki kendi pozisyonunu değerlendirebilsin, koruyabilsin.”
.
“Azerbaycan’da, Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye en geniş hat içerisinde şuan. Böyle bir dönemde seçim istemenin kime ne faydası var?”
.
“Askerimizin morale ihtiyacı var, ekonominin büyümeye ihtiyacı var, demokrasimizin gelişmeye ihtiyacı var. Tam iş yapma dönemi.”
.
“Seçim isteyen Kılıçdaroğlu daha bir kaç ay önce, 8 Temmuz 2020 ‘Erken seçim istemenin anlamı yok’ diyor.”
.
“Bu insanların kasetle iş başına geldiğini, milletle bağlarının olmadığını herkes biliyor. Bu insanların tek bağı var; başka başka mahvirlerde kendilerine görev verilmesi.
“Biden” göreve geldi. O göreve geldikten sonra da ‘Türkiye’deki Muhalefeti güçlendireceğiz’ dedi. Bunların ağzı Biden ağzı. CHP’den ayrılan Mustafa Sarıgül diyor ki: ABD yönetimi Türkiye’deki hangi muhalefet partilere para gönderiyor?”
.
“Şu an bizim gündemimizi bir mafya esir alıyor. Oysa pozitif gündemimize baktığımızda daha dün Filyos Limanı bir daha söylüyorum açılışlar, doğalgaz vs. Türkiye’nin 10 yıl yetecek kadar rezervi olduğu daha geçen gün açıkladık.”
.
Bizler de böylelikle,
Askerimizin morale ihtiyacı varken,
Ekonominin büyümeye ihtiyacı varken,
Demokrasimizin gelişmeye ihtiyacı varken,
Tam iş yapma dönemine girilmişken,
Tam da gaz bulunmuşken,
Erken seçime gidilmeyeceğini ilk ağızdan öğrenmiş olduk.