Dünyada korona salgınına karşı üretilen aşıların tedarikinde hemen çoğu ülkelerde düzensizlik yaşanıyor.
Dünyada korona salgınına karşı üretilen aşıların tedarikinde hemen çoğu ülkelerde düzensizlik yaşanıyor. Ana üretici firmalardan farklı miktarlarda alınan aktif ve inaktif aşıların karışık vurulması konusunda da önemli fikirler ve araştırma sonuçları peyderpey açıklanıyor.
COVID-19 aşılarının yetersiz tedariki ve öngörülemeyen yan etkilerle karşı karşıya kalan bazı ülkeler, tam olarak kanıtlanmamış bazı stratejileri uygulamaya koymak zorunda kalıyorlar. İzni alınan aşıların belli aralıklarla vurulması gerekiyor.
Kanada ve bazı Avrupa ülkeleri bazı hastalarda ikinci doz için farklı bir aşı önermeye başladılar. İlk aşının AstraZeneca, ikinci aşının BioNTech yapıldığı hastalarda yapılan kan testleri ümitvar görünüyor. Araştırıcılar bu tür uygulamaların iki aşıyı da aynı ürün ile olan insanlara göre bağışıklık sistemini daha çok güçlendirdiğini belirtiyorlar.
Zamanın kısa olması nedeniyle aza sayıda yapılan araştırmalarda aşıları karıştırmanın etkili olduğu yönünde sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu araştırmalara hızla devam ediliyor. Eğer daha iyi sonuçlar alınırsa, karma aşı kullanmak suretiyle hemen bütün dünyada aşılama çalışmaları hız kazanacağa benziyor.
Birinci aşıları farklı bir markayla yapan ülkeler, karma aşılara geçilirse eğer, insanlarını çok daha hızlı bir şekilde aşılamış olacak.
Kuzey Amerika’da insanların çoğu AstraZeneka aşısını oldu. Ancak ikinci ve gerekiyorsa üçüncü aşılar için üretim yetişmiyor. Eğer ikinci dozların farklı aşılarla da olunabileceği kanıtlanırsa ve kullanım izni verilirse, korona salgınıyla daha etkili bir şekilde mücadele edilebilecek.
İspanya’da yapılan bir çalışmada, ilk aşısını AstraZeneca ile yaptıran ve 8 hafta sonra ikinci aşısını Pfizer-BioNTech ile yaptıran 448 kişi incelenmiş ve bu kişilerde çok az yan etki ve güçlü antikor oluşumu tespit edilmiştir.
Benzer şekilde, Berlin Charité Üniversite Hastanesi'nde iki aşı aynı sırayla, ancak 10 ila 12 hafta arayla 61 sağlık çalışanına uygulanmış ve iki dozu da PfizerBioNTech yaptıran kontrol guruplarına göre kanda aynı seviyede antikor üretildiği gözlenmiştir.
Uzmanlar, her iki aşının da aynı olmasına göre farklı aşıların uygulanmasının daha etkili olacağı konusunda umutlu görünüyorlar.
İki tür aşının karıştırılması, bağışıklık sistemine bir patojeni tanıması için daha fazla şans tanıyabilir. Oxford Üniversitesinde yapılan benzer çalışmalarda da ümit var sonuçlar ortaya çıkıyor. Ancak bunun için çok sayıda çalışma yapılması gerekiyor. Hangi aşı önce, hangi aşı sonra veya hangi aralıklarla vurulmalı sorularına cevap bulunması gerekiyor.
Halihazırda yapılan çalışmalara göre bir program yapmak mümkün görünmüyor. Ancak kısa sürede yapılacak çok sayıda araştırma ile aşıların karışık olarak vurulması konusunda da bir eylem planı ortaya konacak. Bu şekilde aşı çalışmaları hız kazanacak.
Halihazırda mevcut kısıtlı sayıdaki araştırma sonucuna dayanarak İspanya 60 yaşın altındaki kişiler için iki aşının karıştırılmasına izin veriyor. Kanada, Almanya, Fransa, Norveç ve Danimarka dahil olmak üzere AstraZeneca aşısına yaş sınırı koyan diğer ülkeler de benzer önerilerde bulunuyorlar.