Nisan ayı soğuk geçerken bahar gecikti diyenlerimiz olmuştu.
Nisan ayı soğuk geçerken bahar gecikti diyenlerimiz olmuştu. Zamanı gelince hepsi yetişiyor. Bu sene erkenci domateslerle geç domatesler birbirini yetişti. Erken dikilenler hava serin olunca bekledi. Güneyde buğday hasadı bitmek üzere. Batı bölgelerimizde de arpa hasatları tamamlanırken kıraç alanlarda buğday hasadı başladı sayılır.
Arpa fiyatları 2.5 TL bandında seyrediyor. Üç sene önce 80-90 kuruşa işlem görüyordu. Buğday fiyatları da neredeyse arpa ile aynı düzlemde seyrediyor. Yem fiyatları artınca arpa fiyatları buğday fiyatlarını yakalayıverdi. Bakanlık fiyatlara müdahale edeceğiz diyeli iki hafta oldu ama piyasalar dinlemedi bile. Bu sene hasat döneminde ithalat yapılmaması kararlaştırılmıştı ama üretim piyasanın taleplerini karşılamakta zorlanıyor.
Buğday, Türkiye’nin en fazla ekip ürettiği bir ürün. Dolayısıyla buğday fiyatları bütün üreticileri ilgilendirmektedir. Neticede ülke ekonomisini etkilemektedir. Ancak ne yazık ki bu sene buğday üreticisinin neredeyse yarısı kuraklıktan zarar gördü.
Yetiştirilen ürünler içinde buğday ve arpanın üretim maliyetleri nispeten sebze ve meyve yetiştiriciliğine göre çok daha düşüktür. Bununla birlikte, maliyetler önemli derecede artmıştır. Önümüzdeki ekim sezonuna kadar gübre fiyatları 7 lirayı görecek gibi durmaktadır. Bu durumda sadece ekerken tohum ve gübre maliyetleri dönüm başına 350 lirayı geçmektedir. Yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele de buna eklendiğinde hasat hariç, dekar başına buğday üretim maliyeti 600 lirayı geçmektedir.
Dövizin artması, gübre, mazot ve ilaç fiyatlarını aşırı derecede artırmıştır. En çok kullanılan gübrelerden olan 18-46’nın torbası 350 liraya doğru gitmektedir. Mazotun da 7.5 liranın eşiğinde durduğu dikkate alınırsa maliyetler az değildir.
Ortalama verimin 300 kg civarında olduğu hesap edilirse, buğdayın kilogram maliyeti 2 lirayı geçmektedir. Halen oluşan ve bundan sonra oluşacak fiyatları, ithal ürün fiyatları belirleyecektir. Kuraklık nedeniyle üretimin azalması ithal ürün miktarını artıracak, dövize bağlı olarak fiyatlar yükselecektir.
Açıklanan buğday taban fiyatları piyasa fiyatlarının altında kalmıştır. Üretim masraflarının artması gelecek sezon ekilişlerini riske etmektedir. Buğday 3 lira olsa bile yeni fiyatlarla üretim maliyetlerini karşılamak zor görünmektedir. Çiftçi örgütleri garip bir şekilde üreticinin haklarını savunmada çekingen davranmaktadırlar.
Buğday fiyatlarının üreticiyi memnun etmesi için en az 3 lira civarında olması gerekmektedir.
Uzun süredir buğday fiyatları üreticiyi memnun etmiyor. Açıklanan taban fiyatları sürekli beklenen fiyatların altında kalıyor.
Buğday ekim alanı 7 milyon hektarın altına düştü. Üretim tahminleri ve istatistikler gerçeği yansıtmıyor. Sürekli 20 milyon ton rekolte açıklanıyor ama ithal edilen buğday miktarı 10 milyon tonları buluyor.
Buğday, ülkemiz için stratejik bir üründür. Gıdada dışa bağımlılığı azaltacak en önemli üründür. Diğer yandan tüm bölgelerimizde yetiştirilen, üretimi en kolay üründür. Dolayısıyla buğdaya özel bir önem verilmesi gerekmektedir.
Sadece buğdayda üretim dışı kalan yaklaşık 2.5 milyon hektar alan tekrar buğday üretimine alınmalıdır.