Bildiğiniz üzere 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, şehrimizde çeşitli etkinlikler yapılarak kutlandı.
Bildiğiniz üzere 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, şehrimizde çeşitli etkinlikler yapılarak kutlandı.
.
Çanakkale Liman Başkanlığı da bu kapsamda deniz dibi temizliği yaptı.
.
Her sene olduğu gibi bu sene de deniz dibinden akla gelmeyecek eşyalar çıktı. Onlarca çuval çöpün çıktığı deniz dibinden çıkanlar arasında rekor alkol şişelerinin oldu.
.
İçilip içilip denize atılan şişenin mantığını hala anlamış değilim.
.
Yediğin, içtiğin kaba “Şey etmek” gibi bir şey.
.
Ülkemizde halka açık yerlerde içki içilmesi yasak.
Bu halde bile denizden içki şişesi çıkması garip değil mi?
Bu içkiyi içip, şişesini denize atanları kimse görmüyor mu?
Görüyor da neden müdahale edilmiyor?
.
Misal Dardanos’ta her akşam deniz kenarında içki içen birileri var.
Ama ben bir tane onları denetleyen Jandarma görmedim.
.
Orada içenler şişeyi sadece bütün olarak denize atmıyor, bu etkinliği daha da ileri götürüp şişeyi kırarak atıyorlar.
.
Kimsenin içki içilmesine bir şey dediği yok belki ama bari doğru dürüst içmesini bilin be kardeşim.
.
Neyse dönelim başa.
Liman Başkanlığının deniz dibini temizleme etkinliğinde bulunan en ilginç eşya ise “Takma diş” ti.
.
Haberlere konu olan bu takma dişin kim tarafından nasıl düşürüldüğü bilinmiyor.
.
Belki de diyet yapmak isteyen yaşlı birinin takma dişini denize fırlatarak “Zayıflama başlattığı” bir etkinliktir.
.
Veya,
Sevgilisini deniz kenarına getirerek duygusal bir ortamda ilan-ı aşk ilan ederken ağzını fazlaca açan bir dedenin dudakları arasından fırlayan bir takma diştir belki de...
.
Dişçiye taktırdığı yeni takma dişi ile deniz kenarına gelip simit yerken yaşlı amcanın düşürdüğü bir diş olabilir.
.
Sevgilisinden ayrılmış bir dedenin,
“Ben yoruldum hayat,
Gelme üstüme”
Şarkısını bağırarak söylerken son hecedeki “me…” kısmında ağzından fırlayan bir takma diş olabilir.
.
Takma diş demişken birkaç fıkra yazmadan geçemeyeceğim:
.
Antikacı dükkânına giren adam, hiddetle bağırdı:
-“Bana gerçek fildişi diye sattığınız biblo, meğer fildişi değilmiş, sahteymiş!..”
Antikacı hiddetli müşteriyi dinledikten sonra sakince cevap verdi:
-“Olamaz efendim mümkün değil”, dedi. “Çünkü bizim biblolarımızın hepsi gerçek fildişidir. Haa, ama fil takma diş takıyorsa onu bilemem…”
.
Dursun tropikal iklime sahip bir memlekete gider.
Oradan Temel’e tropikal meyveler gönderir. İçinde ananas da vardır tabii.
Temel, Dursun’u arayıp, takma diş ister. Dursun:
-“Temel ne yapacasun dişi da?”
-“Ula bu güzeldur ama çok serttir… Diş miş kalmadu daa..”
.
Yaşlı bir adam evlenmek istemiş.
Karısı feragat etmiş, genç ve güzel bir hanım bulup kocasını evlendirmiş.
Günler geçmiş.
Hep birlikte mutlu yaşıyorlarmış.
Genç ve güzel gelin bu durumdan rahatsız olmuş ve kocasının eski karısına:
-“Sen bu durumdan nasıl rahatsız olmuyorsun? Ben genç ve güzelim, beni kıskanmıyor musun?” demiş.
Kadın alaylı bir gülümsemeyle dudak bükmüş:
-“Bak yavrum… Kocamın saçının ışıltısını, cebinin şakırtısını, kalbinin coşkusunu, ayakkabısının parıltısını ben yaşadım. Sana da göğsünün hırıltısı, takma dişlerinin tıkırtısı kaldı! Neden kıskanayım?”
.
Sinemada koltukların altında bir şeyler arayan adam ortalığı ayağa kaldırdı.
Herkesi yerinden kaldırmış, keyifleri kaçırmıştı.
Sonunda öfkeli bir seyirci:
-“Ne arıyorsun be adam?” diye sordu.
-“Karamelamı arıyorum...”
-“Karamela mı? Bir karamela için herkes rahatsız edilir mi?”
-“Üzerinde takma dişim var...”
.
Fıkralar böylece anlatılırken araştırma sonucunda “Fıkra gibi bir olaya” rastladım.
.
Olay Ankara'nın Polatlı ilçesinde geçiyor.
Burada yaşayan 43 yaşındaki bir vatandaş sabah uyandığında takma dişlerini bulamamış.
.
Oraya bakmış,
Buraya bakmış,
Yok, yok, yok…
.
Sonunda hastaneye başvurmuş.
Çekilen röntgen filminde dişlerin adamın karnında olduğu anlaşılmış.
.
Operasyonu gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selçuk Öktemer, ilçede daha önce böyle bir durumla karşılaşmadığını söylemiş.
Öktemer, dişlerin mideye ulaşmadığını yemek borusunda kaldığını belirtirken “Üç bine yakın endoskopik işlem yaptık, ama böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyorum. Zaman zaman, tavuk kemiği, kılçık ve çekirdek gibi cisimleri çıkardık. Ama diş protezi ile ilk defa karşılaştık” demiş…
.
Aslında dişini yutan adam ucuz atlatmış.
Zira bir başka haber şöyle:
“İngiltere’nin Manchester kentinde Myotonik Distrofi hastası Brian Holland, 3 yıl önce yanlışlıkla yuttuğu takma dişlerinin önemli bir atar damarı kesmesi sonucu iç kanama geçirerek hayatını kaybetti.”
.
İşte böyle “Denizden çıkan takma dişten, yutulan dişe” kadar geldik.
.
Ama ilginç “Takma diş” haberleri bitmiyor tabi.
İşte bir tane daha:
.
Muğla'nın Seydikemer ilçesi Yayla Karaçulha Mahallesi'nde çiftçilik ile uğraşan Gülümser Töngül (60) sabah kahvaltısını hazırlayıp, evinin yanındaki ahıra giderek koyunlar ilgilenmeye başladı.
O saatlerde uyanan eşi Hüseyin Töngül ise kahvaltıya konan ekmeği böldüğünde karşısında bir “Takma diş” görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı.
Töngül, dışarıda koyunlar ile ilgilenen karısının yanına giderek, “Takma dişini neden ekmeğin içerisine koyuyorsun” diyerek kızdı.
Takma dişleri ağzında olan Gülümser, dişlerin kendisine ait olmadığını bunların ancak ekmek fırınında çalışan bir kişiden düşmüş olabileceğini söyledi.
.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Gülümser: “Dişin sahibi dişini aramasın, diş taktırmak 2 bin lira. Dişin sahibi gelsin dişini buradan alsın. Dişi koyduğu yerden düşmüş olabilir” şeklinde konuştu.
.
Bu konu ile son haber şöyle:
“Afyonkarahisar’da yaşlı bir kadın, uyuduğu esnada nefes alma zorluğu çekmeye başlayınca yakınları tarafından götürüldüğü hastanede hayatını şokunu yaşadı.
Yapılan kontrollerde kadının takma dişlerinin boğazına kaçtığı tespit edilirken, metal kancalı dişler yaklaşık 1 saat süren zorlu operasyonun ardından talihsiz kadının boğazından çıkarıldı.”
.
İşte böyle.
Takma diş hikâyeleri yazmakla bitmiyor.
.
Siz siz olun eğer ağzınızda takma diş taşıyorsanız mümkün olduğu kadar mukayyet olun.
Yoksa işin sonu yaş…
***
KARTAL TİBET VEFAT ETTİ
Hey gidi günler hey!
Çocukluğumuzun kahramanlarından biriydi.
Karaoğlan oldu,
Tarkan oldu…
.
Kartal Tibet…
Türk sinemasının değerli oyuncusu hayatını kaybetmiş.
.
1938 doğumluymuş.
Ben 1969’da “Tarkan” olduğunda çok tutmuştum kendisini.
Kılıcıyla, Kurduyla etkilemişti bizi.
Kendime “Kurt başlı kılıç” bile yapmıştım tahtadan…
.
Ayrıca salon filmleriyle de önemli bir aktördü.
“Sarmaşık Gülleri”, “Boş Çerçeve”, “Zambaklar Açarken”, “Çalıkuşu” gibi hafızalara kazınan klasikleşmiş filmlerde de başroldeydi.
.
Ne diyelim…
Dünya böyle işte.
Arkasında 200 filme katkı sinema tarihine geçerek terk etti bizleri.
.
Dünya yok olana kadar Türk Sinema Tarihinde anılacak eserler bırakarak vefat etti.
Allah gani gani rahmet eylesin.