Sizlere hep güzel konulardan bahsetmek isterim. Ama nafile. İnsanlar izin vermiyor.
Sizlere hep güzel konulardan bahsetmek isterim.
Ama nafile.
İnsanlar izin vermiyor.
.
Belki de güzelliği unuttuk.
Bakıyoruz da göremiyoruz.
.
İnsan derken iki kere düşünmek gerekiyor.
Kim insan, kim hayvan?
.
Öyle ya içimizde kılık değiştirmiş hayvanlar da olabilir.
Dikkat etmek lazım.
Ben onları iyi görüyorum.
.
Dün Troya Caddesinde arabamla yol alıyorum.
.
Kırmızı ışıkta önümdeki arabaların arkasında durdum.
Yan şeritte hizamda sürücü kursu arabası var.
Direksiyonda yaşı 18-22 arasında minyon tipli bir kızımız oturuyor.
Kızın heyecanı vücut dilinden okunuyor.
Zannımca da titriyor.
.
Aklıma kendi acemi halim geldi.
.
Bizim zamanımızda kurs filan olmadığından, taksiciler belli bir ücret karşılığında araba kullanmayı öğretirdi ve imtihana hazırlardı.
.
Ne güzeldi o yıllar…
.
Neyse kızımız yeşil ışık yanıp, arabalar fırlayınca (heyecandan elbette) kalkarken arabayı stop ettirdi.
.
Arkasındaki (Hayvan kılıklı biri) kornaya bastı: “Daaaattt!”
.
Şimdi durumu şöyle bir gözünüzde canlandırın:
Önünüzde bir araba.
Üzerinde koskocaman:
“Sürücü Kursu” yazısı var ve altında:
“Sürücü Adayı” yazıyor.
.
Siz tüm bunları kabul ederek zaten o arabanın arkasına yanaşıyorsunuz.
Yani olabilecek her türlü aksaklığı bile bile göze alıyorsunuz.
Çünkü:
“Önünüzde acemi var…”
.
Şimdi size soruyorum:
Arabayı stop ettiren bu acemi sürücüye korna çalmak hangi racona sığar?
.
Acaba bu sürücü bozuntusu:
Empati yaparak, kendini o kızın yerine koydu mu?
.
Korna çaldığında bu hareketi tasvip etmeyen bizlerin, onun hakkında ne düşündüğümüzü ve ağzımızdan çıkan nahoş kelimeleri tahmin etti mi?
.
Kısaca:
Kulakları çınladı mı?
.
Kesin çınladı da nereden geldiğini pek anlamadı sanırım.
Zira anlayacak kapasitesi de olduğunu sanmıyorum.
***
KORUMA İÇGÜDÜSÜ
Sedat Peker videolarına ara verdi.
Bulunduğu ülkenin isteği olarak açıkladı.
.
Halbuki tam da Reis ile olan meselesini anlatacaktı.
.
İlk yayınlandığından bu yana oldukça ilgi çeken ve milyonları bulan izlenme rekorları ile gündemi oldukça sarstı.
.
Anlattıklarını inkâr eden yok.
Çünkü inkâr ettiği anda, peşinden gelen videoda belgeleriyle rezil ediveriyor.
.
Bu olayın bizlere sunulan şekli şuydu:
Peker ve Peker gibilerin devlet tarafından kullanıldığı.
.
Derin devlet denilen yapının elemanları olarak piyasada rol almışlardı.
.
Rahmetli Ecevit, zamanında “Derin Devlet” diyerek ortalığı yırtmıştı da, kimse oralı bile olmamıştı.
.
Devletin bu elemanlarla işi bitince kenara çekilip rahat durmuyorlar.
Kendilerine devlet tarafından sunulan ayrıcalıkları hala kullanmaya devam ediyorlar (veya etmek istiyorlar)
Ellerindeki bilgilerle tehdit aşamasında istediklerini elde ediyorlar sanırım.
.
Peker konusunda benim şöyle bir görüşüm var:
“Devlet Peker’i hala kullanmaya devam ediyor.”
.
Neden?
.
Açıklaması kolay.
Girin sosyal medyaya,
Açın bir muhalif gazeteyi,
Bakın televizyonlara…
.
Yolsuzluk,
Hırsızlık,
Mafya düzeni,
Uyuşturucu dağıtımı,
İnsan kaçakçılığı,
Silah kaçakçılığı,
Petrol kaçakçılığı,
Tarihi eser kaçakçılığı,
Haberlerde kol geziyor.
.
Tüm bunları organize edip, sistemli bir şekilde kanunsuzluklardan nemalananlar ise iktidara bir şekilde yanaşmış ve onun gücünü kullananlar.
.
Devletin adalet gücü bunlara bir şey yapamaz durumuna düşmüş.
Kimse bunları şikâyet ederek, suç duyurusunda bulunamıyor.
.
Korku bacayı sarmış.
.
Ama Peker gibiler birden ortaya çıkarak bu kan emicileri belgeleriyle ortaya koyuveriyor.
Devlet de bunları kanıt olarak kabul ederek işlem başlatıyor.
.
Zannımca tüm bu olaylar, devletin kendisini koruma içgüdüsü.
.
İşte buna inanmak istiyorum.
İnşallah öyle bir şeydir…
***
SANAT VE TOPLUM
İlyas Tetik…
Tanır mısınız?
Kendisi:
“Ünlü keman virtüözü ve orkestra şefi…”
.
Pandemi dolayısı ile işsiz kalınca arabasını satıp geçinmeye çalışıyormuş.
.
Onunla ilgili Magazin Sortie haberinde şöyle denilmiş:
“Star TV ekranlarında yayınlanacak olan Bülent Ersoy ve Mustafa Keser’in sunacağı ‘Benzemez Kimse Bize’ adlı müzik eğlence programından teklif alan İlyas Tetik’in ilk etapta prensipte anlaştığı ancak çalışmanın son anda iptal olduğu iddia edildi.”
.
“Ölümünden 3 gün önce Bülent Ersoy, Mustafa Keser ve Polat Yağcı ile görüşen İlyas Tetik’in, Bülent Ersoy’un; yıllardır Muazzez Ersoy ile birlikte çalışan ve bayramda birlikte TV programı yapacaklarını öğrendiği, usta besteciye yalnızca kendisiyle çalışmasını istediği, Şef Tetik’in de ‘Bayram programı için söz verdim nasıl öyle birşey yapabilirim’ demesi üzerine Bülent Ersoy’un ‘Ya ben ya o’ diyerek rest çektiği ve bunun üzerine de işin iptal olduğu iddia edildi.”
.
Haber böyle.
.
Söylentilere göre bu programın iptal edilmesine oldukça üzülen sanatçı bu olaydan 3 gün sonra intihar ederek yaşamına son vermiş…
.
Bu ülke Ay’a giderken,
Doğal gaz bulup hava atarken,
Petrol bulurken,
İHA’larla dünyaya kafa tutarken,
Batı bizi kıskanırken,
Dünyaya liderlik ederken,
Aşıları bedava dağıtırken,
Nedense sanatçıları açlıktan canına kıyıyor.
.
Atatürk’ün güzel bir sözü var.
Sırası gelmişken yazmak istedim:
“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”