Yeni alınan kararlar gereği Orman Kampı (Yahya Çavuş Orman Eğitim Merkezi) satılacakmış.
Yeni alınan kararlar gereği Orman Kampı (Yahya Çavuş Orman Eğitim Merkezi) satılacakmış.
.
Demek ki her Çanakkalelinin anılarında önemli bir yeri olan bu kampa geldi sıra.
Devleti yönetenler hazinedekileri har vurup, harman savurunca, sonunda kala kala bizim Orman Kampına kaldılar.
.
Atatürk ve arkadaşlarının 20 senede kurup büyüttüğü Türkiye Cumhuriyetindeki kamu kurum ve kuruluşlarını 20 senede satmaya çalıştılar ve sonunda bizim Orman Kampına gelip dayandılar.
.
Dardanos’ta yeni yapılan Belediye Plajının yan tarafında arkadaşımızın arazileri vardı.
Uzunca yıllar (100 metre kuralı gereğince) orada yapılaşmaya müsaade edilmediğinden tarım arazisi olarak kullanılır ve buğday ekilirdi.
.
Buğday hasadı sonrası 3-5 arkadaş oraya çadır kurardık.
Sene mi?
1975-1979 arası...
.
Bulunduğumuz yerden ÇOMÜ Dardanos Yerleşkesi’ne kadar (eskiden Çimento Kampı olan yer) Hilmi ağabeyin evi (Arıkan), Orman Kampı, Sunsan ve Paradise kampları vardı.
.
Kepez Feneri’ne doğru ise o yıllar Çanakkale Senatörü olan İmadettin Elmas’ın evi ve kavaklıkları vardı.
.
Arka tarafımız ise meyve bahçeleriydi.
.
Yolu izi olmayan izbe bir yerdi orası.
Şimdilerde evlerden geçilmiyor.
Çadırımızın bulunduğu yer şu anda sokak olmuş vaziyette.
.
O zamanlar 17-18 yaşlarında civan gibi delikanlı olan bizler, hafta sonları Orman Kampı ve Çimento Kampı’nda yapılan eğlencelere katılmak ve yeni arkadaşlıklar kurmak için sahilden yürüyerek buralara ulaşırdık.
.
Her 15 günde bir kamp dönemleri değiştiğinden yaz boyunca oldukça fazla yaz arkadaşımız olurdu.
.
Hepsini çadıra davet eder, sahilde eğlenceler düzenler, danslar edip güzel vakit geçirirdik.
.
Çok daha sonraları Orman Kampına gündüzleri girmek için Orman Müdürlüğünden kart çıkarırdık.
.
Şimdi duyduk ki satılıyormuş.
.
Çanakkalelilerle yaptığımız sohbetlerde bu haber için şu konuşuldu:
“Kim bilir kime peşkeş çekilecek…”
.
İşte 20 yılda AK Partinin bize bıraktığı miras bu…
“Peşkeş çekmek…”
.
Halkın ortak görüşü ise şu:
“Çanakkale Belediyesi buranın ihalesine girerek alsın ve (yaz kış kullanılacak) güzel bir tesis yaparak Çanakkale’nin hizmetine sunsun.”
.
Sayın Başkan!
Bu iş size ve Belediye Meclisimize düşüyor.
Bence Çanakkale’ye yapacağınız en güzel hizmetlerden biri olur.
Halk size minnettar kalır.
***
SİYASİ KULİSLERDE YAŞANANLAR
Çanakkale’de siyasi kulisler tüm hızıyla devam ediyor.
.
CHP ve AK Parti kanadı yapılacak genel ve yerel seçimler için şimdiden hareketlenmiş durumda. Bu da bize “Acaba erken seçim mi var?” sorusunu akla getiriyor.
.
Kulağıma gelen kulis faaliyetlerinden öncelikle şu tespitimi yaptım.
.
“Hiç kimse partisini düşünmüyor, Herkes kendi geleceğinin peşinde…”
.
İşte bu çıkarlar için bazı işbirlikleri de yapılmış durumda.
Misal:
“Ben milletvekili olayım,
Sen belediye başkanı olursun” gibi düşünceler akıllarda hakim olmuş
.
Bol keseden makam paylaşımları yapılıyor.
.
Hiç kimse de:
“Yahu bu insanlar bana oy verir mi?”
“Genel merkez beni aday gösterir mi?” demiyor.
.
Sanki mübarekler,
“Bulunmaz Hint kumaşı…”
.
Çanakkale’de şu tespiti iyi koymak lazım.
Halkın CHP’yi tercih etmesindeki ana neden adaydan çok,
“AK Parti zihniyetinin, özgür yaşam tarzlarına müdahale edeceği korkusu…”
.
O sebeple CHP’lilerde,
“Kim aday olursa olsun seçimi alırız” düşüncesi hâkim.
.
Bence de öyle mi?
Cevabım:
Kazın ayağı öyle değil.
Adayın da oldukça fazla önemi var.
.
Ancak şu anda Belediye başkanlığı için kulislerde adı geçen kişinin (?) aday olması halinde, CHP siyasi tarihinde ilk defa kuvvetlice bir darbe yiyebilir.
.
Çanakkale halkı her ne kadar AK Parti’yi içine sindirmese de (ki merkezde yapılan tüm yerel seçimlerde bunu gördük), CHP’nin “Nasılsa kazanırız, bu halk biz kimi gösterirsek oy verir” tarzına tepki gösterebilir.
Hiç tasvip etmeyeceği bir adayı kendisine (koyun yerine konmuş olarak) hakaret kabul ederek tepki gösterebilir.
.
İşin siyasetine bakarsak:
AK Parti (partiler üstü, daha önce AK Parti ile hiç ilişkisi olmamış) bir aday göstermediği müddetçe Çanakkale’de başkanlık kazanması mümkün değil.
.
Şimdiye kadar niye bunu yapmadı peki?
.
Belki de kazanmak istemediklerinden olabilir.
.
Zira:
Belediyeyi AK Partiye kazandırmış birinin Çanakkale AK Parti üzerinde ve Genel Merkezde oldukça etkisi olacaktır.
Bu durum bazılarının işine gelmeyebilir.
Koltuk kaybetme korkusu yaşayabilir.
.
Belki de onca senedir yapılan seçimlerde Reis’in aklına girilerek “Seçilemeyecek” adaylar özellikle gösterilmiş olabilir.
.
Şimdi genel duruma bakalım:
Kulislere göre Çanakkale CHP’de Belediye Başkan adayı belirlemede ön seçim yapılmayacağı söyleniyor.
Bu sefer (nereden çıktıysa) Genel Merkez’den atama yapılacakmış.
(Hani demokrasi, hani halkın ve partililerin tercihi? Hani Halkçı CHP?)
.
Genel Merkez denilince de akla elbette Muharrem Erkek geliyor.
Zira merkezdeki Parti Meclisindeki görevi oldukça etkili.
.
Yani adayın atanması konusunda Erkek’in tavrı çok önemli olacak.
(Gökhan ile Erkek’in aralarının açık olduğunu bilmeyen yok sanırım)
.
Diğer yandan ise mevcut Belediye başkanı olan Ülgür Gökhan, yapılan ön seçimde rakiplerinin toplam oyundan daha fazla oy alarak o koltuğa oturdu.
Yani Çanakkale’de parti içinde oldukça etkili.
.
Genel Merkez’in yaptırdığı anketlerde de hep üst seviyelerde yer aldı ve birçok itiraza rağmen aday gösterildi.
.
Sonuç:
Türkiye’de yapılan yerel seçimlerde, AK Partiye karşı rekor sayıda fark atan biri olarak seçildi.
.
Bu seçimlerde Ülgür Gökhan’ın aday olmayacağı (veya yapılmayacağı) varsayılarak harekete geçen partililer, zaman zaman bir araya gelerek kendi adaylarını belirlemeye çalışıyorlar.
.
CHP içinde üst düzey siyaset yapmış bazı kişiler hem söz sahibi olmak, hem de Ülgür Gökhan’ın parti üzerindeki etkisini kırmak için çalışıyorlar.
.
Kimler var kimler?
Onu sonra yazarım…
.
AK Partide ise “Ben olursam kazanırım” diyerek kulis yapanlar var.
Şu anda partinin önemli görevlerinde bulunan bu kişi kendisine oldukça fazla güveniyor.
.
Ama ismini duyduğumda ve aday gösterildiğinde CHP'nin bu adaya karşı ikinci bir rekor fark yaratacağından hiç kuşkum olmadı.
.
Ancak CHP’nin atama ile göstereceği ve halkın tasvip etmeyeceği bir aday karşısında AK Partinin iyi bir adayla şansı olacaktır.
.
Bu arada hiç konuşulmayan İYİ Parti var.
Millet ittifakı dolayısı ile seçimlerde aday gösteremeyen bu parti “Gökhan aday gösterilmediği takdirde” şunu iddia ederek:
“Gökhan varken itiraz etmedik çünkü kazanacağı muhakkaktı. Ancak bu yeni adayın kazanması mümkün gözükmüyor. O halde biz kendi adayımızı göstereceğiz” diyebilir.
.
Eğer olaylar yukarıda bahsettiğim gibi gelişir ve İYİ Parti (partiler üstü) bir adayla seçime girebilirse kesin kazanır.
.
Atama ile gelen adayı beğenmeyen CHP’liler ve kendi adayının kazanamayacağını bilen AK Partili seçmen ile kime oy vereceğini bilemeyen sağ seçmen İYİ Partiyi tercih edebilir.
.
Partiler stratejilerinde yapacakları büyük bir hata ve iyi bir siyasi manevra ile Çanakkale’ye İYİ Partili bir belediye başkanı hediye edebilirler…
Hazırlıklı olun…