Çapalama mısır, şeker pancarı, pamuk, domates, biber, gibi sıraya ekilen bitkilerde yabancı ot mücadelesi için öncelikli bir uygulamadır.
Çapalama mısır, şeker pancarı, pamuk, domates, biber, gibi sıraya ekilen bitkilerde yabancı ot mücadelesi için öncelikli bir uygulamadır. Çapalama eskiden en zor işlerden biriydi. Aynı zamanda çapalama için ciddi işgücüne ihtiyaç duyulurdu. Günümüzde havalı mibzerlerle sıraya ekilen çapa bitkilerinin yetiştiriciliğinde sıra araları çıkıştan itibaren freze çapa veya modifiye kultivatörlerle çapalanabiliyor. Makine çapasından sonra gerekli olduğunda elle bir ince çapa yeterli geliyor.
Çapanın suya faydası toprağın havalanmasıyla ve kapilar borucukların kırılmasıyla ilgili aslında. Yabancı ot mücadelesi amacıyla başlatılan çapalama işlemlerinde suyu tüketen yabancı otların öldürülmesi önemli su tasarrufu sağlamaktadır. Ot olmasa da çapa yapmak gerekmez mi? Elbette gerekir. Toprak havalandığı için kökler daha derine inebilmektedir. Haliyle çok daha geniş toprak kitlesinden bitki su temin etmektedir. Sulamadan veya yağmurdan sonra yapılacak çapalama kökleri havalandırmakta ve kökler çiftçimizin deyimiyle derinlere çalışabilmektedir. Derinlerde daha bol su bulabilen bitkiler çapadan sonra yeşilliğini uzun süre koruyabilmektedir.
Sulamadan sonra toprak oturmakta ve içerinde kılcal damarlara benzeyen ince kapilar borular oluşmaktadır. Kapilar boruların ucu hava ile temas ettikçe su buharlaşmakta ve yüzeyde oluşan emme kuvveti adeta sifon gibi toprak içindeki suyu çekmekte ve buharlaşmasına neden olmaktadır. Sulamadan veya yağmurdan sonra yapılan çapa toprağın üst kısmında kapilar boruların ucunu kırmakta ve hava ile temasını kesmektedir. Dolayısıyla toprakta su muhafaza edilmekte ve sadece bitkiler tarafından kullanılmaktadır. Bağlardaki, zeytin ve meyve bahçelerindeki toz çapasının da temelini su tasarrufu oluşturmaktadır.
İki çapa bir su yerine geçer özdeyişi, çapalamayla toprağın havalanması ve köklerin daha derine inebilmesiyle ilgilidir. Üç çapanın gübre yerini tutması da aynı noktaya çıkmaktadır. Havalanan toprakta daha geniş toprak hacmine yayılan kökler, daha geniş toprak kitlesinden yararlanmakta, haliyle daha fazla su ve suda erimiş bitki besin maddesi çekebilmektedirler.
Eskiden bütün tarlayı elle çapalayan çiftçimiz, günümüzde makinesi olduğu halde ot ilaçlarıyla çapalama işlemini azaltmaya veya ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Oysa topraklarımızda organik madde azaldığından çapanın olumlu etkileri daha da artmaktadır. Özellikle ayçiçeği gibi sulanmayan veya bir defa sulanan ürünlerde, ikinci toz çapası verimi yarı yarıya arttırmaktadır.
Ot problemi ilaçla çözülmeye çalışıldıkça, tarlaları ot basıyor. Yazlık kışlık nöbeti olmayınca da problem daha da artıyor. Eskiden nasır bağlayan eller, tarla ve bahçeleri pırıl pırıl yapıyordu. Meyve ve sebzeler yaprağını hiç düşürmüyordu. Toprakta ne kadar su varsa hepsi mahsüle kalıyordu.