.

Sürekli günü kurtarmanın peşinde olan insan, yarınlarını sıkıntıya sokabiliyor. Bugün tamam, yarına Allah kerim deyip geçtikçe sıkıntılar daha da büyüyebiliyor.
Günü kurtarmak adeta yaşam felsefesi haline geldi. Hemen her alanda elin ucuyla yapılan işlerle gemiyi yürütmek moda oldu sanki.
At gitsin, hallediver gitsin mantığıyla çürük çarık üretilen mal ve hizmetler kısa süre sonra tekrar yapılıyor.
Günü kurtarmak için yapılan hesaplarla geleceğimizi nasıl kararttığımızı bildiğimiz halde hala günü kurtarmanın peşinde olmanın ne kadar anlamsız olduğunu insanlar neden anlamaz inanılır gibi değil. Tarımda günü kurtarırken öyle büyük hatalar yapılıyor ki.
Tarımsal mücadelede hemen bütün bölgelerimizde savaşı zor olan canavarlar ortaya çıktı. Mücadelesi imkânsız hale gelen hastalık ve zararlılar peyda olmaya başladı. İlk canavarlar tarımsal ilacın en fazla kullanıldığı Çukurova’da ortaya çıktı. Pamukta beyaz sinekle mücadele ederken en ağırından ilaçlar kullanıldı. Amaç günü kurtarmak, zararlının kökünü kurtarmaktı. Beyaz sinek hala durmak bir yana daha fazla ilaç istiyor.
Domateste tuta ve kırmızı örümcek, mısırda sap kurdu, zeytinde zeytin sineği ve dal güvesi, buğdayda süne, elmada iç kurdu, kirazda kiraz sineği, ne kadar mücadele edilse de her geçen yıl yeni nesilleriyle karşımıza çıkıyorlar. Yabancı otlar dahi eskisi gibi ilaçlamalardan pek etkilenmiyor. Sadece boynunu büküyor, gelişmesine devam ediyor. Neden acaba, her yıl öldürdüğümüz yabancı ot, hastalık ve zararlılar sürekli ürüne musallat oluyor. Cevabı basit. Çünkü herkes aynı anda ilaçlamıyor. Biri ilaçlıyor biri ilaçlamıyor. Biri az veriyor biri çok veriyor. İlacın her dozuna dayanıklı yeni nesilleri ortaya çıkıyor haliyle.
Yapılan mücadelelerde hep günü kurtarmaya, o anda bahçe ve tarlalarımızda bulunan, verimi düşürecek her türlü zararlıyı yok etmeye çalıştık. Çevresel etkilerini hiç dikkate almadık. Günümüzde, tarımsal üretimin bütün dallarında tarımsal mücadele en önemli girdi kalemi haline geldi. Buna rağmen, meyveliklerimizi boyamaya devam ediyoruz. Çünkü daha fazlası gerekiyor ilacın. Attık ilaçları mahsulü kurtardığımızı sandık hep.
Toprak analizine ciddi destek verilmesine rağmen hala analiz ve analize göre gübreleme yöntemleri düzenli değil. Hangi elementin noksanlığı ne zaman karşımıza çıkarsa anında çözüyoruz yaprak gübreleriyle. Anında çözüm. Yarın için ne gerekiyor? Önemli değil elbette. Onu o zaman düşünürüz.
Günlük çözümler, uzun soluklu tarımsal üretim sistemlerinde sorunları da daha da büyütmektedir. Üretim planları yaparken, üretim sezonunu bir bütün olarak ele almalı ve yönetsel uygulamalar için bir takvim geliştirilmelidir. Herhangi bir ürünün ekimden hasadına kadar her türlü uygulama, ekimden önce plana konmalıdır. Yetiştiricilik esnasında nelerle karşılaşılacağı kesinlikle bilinmelidir.
Yavaş da olsa kayda girmeye başladı tarımsal üretim. İlaç kullanımı reçeteye geçti. Gübre ve diğer girdilerin kullanımı da kayda girmeye başlayacak. Doğru olan da budur aslında. Üretim disiplini gerekiyor üretici, tüketici ve çevre menfaatleri için.
Hem günü hem yarını kurtarmak için uzun soluklu tarımsal üretim programlarına gerek vardır aslında. Yoksa tarımsal üretimde yarınlar daha masraflı hale gelecek ürün fiyatları yerinde sayarken.