.

Ajanslara haber şu başlıkla düştü:
“Pink, bikini yerine şort giydikleri için ceza alan Norveçli kadın hentbol takımının cezasını ödemeyi teklif etti…”
.
Haber şöyleydi:
“Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlenen şampiyonada İspanya’ya karşı oynanan bronz madalya maçında, Norveçli oyuncular bikini altı yerine şort giymeyi tercih etti.”
.
“Bunun üzerine Avrupa Hentbol Federasyonu (EHF), ‘kural ihlali nedeniyle’ Norveçli oyunculara kişi başına 150 Euro, toplamda ise 1500 Euro para cezası kesti.”
.
Dünyaca ünlü şarkıcı Pink, sosyal medya hesabından şu twiti paylaştı:
“Cinsiyetçi kurallara itiraz ettikleri için Norveç kadın plaj hentbolu takımından gurur duyuyorum. Asıl Avrupa Hentbol Federasyonu ceza almalıdır. Cezaları, sizin için memnuniyetle ödeyeceğim…”

Bir başka olay ise şöyle gelişti:
Almanya jimnastikçi Elisabeth Seitz, Sarah Voss, Pauline Schaefer-Betz, Elisabeth Seitz ve Kim Bui’nin yer aldığı takım, Tokyo 2020’de eleme müsabakalarına “Seçim özgürlüğünü desteklemek ve sporun cinselleştirilmesine karşı durmak amacıyla” durumu protesto ederek, klasik mayo yerine vücutlarının tamamını saran tek parça mayolarla çıktı.
.
Tüm bu haberlere bakınca giysi “Cinselliğe” dönüştüğünde kimse kabul etmiyor.
Görüldüğü üzere olayın inançla alakası yok, sadece bakış açısıyla ilgisi var…

Yine sosyal medyada şöyle bir olay meydana geldi.
.
Sosyal medyada kızcağızın biri bikinili bir fotoğrafını yayınlamış ve altına da şunu yazmıştı:
“Bütün cesaretimi topladım ve gericiliğe, yobazlara karşı fotoğrafımı paylaşıyorum. Biliyorum laf edenler olacak. Sahilde çoğu kadını bikini ile görüyorsunuz onlara laf etmediğiniz gibi burda da kırıcı olmayın lütfen. Yüzümü kapattım fotoğrafım aileme gitmesin diye…”
.
Neden böyle bir şey yaptığı konusu, son günlerdeki Kadın Voleybolcularımıza yapılan saldırıdan kaynaklandığı apaçık oratada.
.
Bu twit üzerine altına ilgili, ilgisiz yüzlerce twit birikmiş.
.
Kızcağıza,
Destek verenlerden,
Yerden yere vuranlara,
Hatta “Çok beyazsın, biraz güneşlen” diyenlere kadar bir dolu insan cevap yazmış.
.
Çoğunluk kızın bu sesi ile ilgilenmemiş bile.
Hatta Ti’ye almışlar.
.
Gelen cevaplardan bazıları şöyle:
“Medeniyet çıplaklık ile olsaydı hayvan popülasyonu yaşamın en ileri medeniyetine sahip olurdu. Biz kadının karaçarşafa bürünmesine de soyunmasına da aynı ölçüde karşıyız bu erkek içinde geçerli tabii çıplaklık Oysa toplum içinde birey olarak yer almalı ve de başarılı olmalısınız…”
.
“İçinden geleni yap sadece, ne gericiler, yobazlar umurunda olsun, ne de buradaki toplum bilinci taşıyan sürüler..
Sen kendi başına bir değersin ve kimsenin hakkı ve haddi değildir yorum yapmak, ailenin bile..
Hiçbir şeyden korkma, o zaman sen sen olacaksın Kavuşturulmuş eller
Ve çok güzelsin…”
.
“Herkes kendinden mesuldür, günahı da sevabı da Allah biliyor, kimse kendini karar mercii görevinde görmesin, insan olmanın gerektirdiği koşulları sahip ol yeter, kim ne giyerse giysin önemli olan ülkesi savaşta iken kaçan değil, şeytana uydum deyip ırza geçmek değil, insan olmaktır.”
.
“Yobazlarla çarpışmak için eğitimini elinden geldiğince en iyi şekilde tamamlayıp öğrenmeye hevesli, kitap okumaya vakit ayıran birey olup yetiştireceğin çocukları bu doğrultuda büyütüp çevrene öğrendiklerinin ışığını saçarsan toplumun bireyi olarak vazifeni başarıyla yapmış olursun…”
.
“Güneş kremi sür kız, valla akşama cayır cayır yanarsın bak, iyi eğlenceler…”
.
“Zekâ seviyemiz her geçen gün geriye doğru gitmeye devam ediyor. Bikiniyle aydın olunduğunu sanmak bunun en güzel örneği...”
.
“Bence yüzünü gizlemen büyük cesaretsizlik olmuş…”
.
Kızcağız, “Yüzünü neden kapattın?” sorusuna ise şu cevabı vermiş:
“Ailem tarafından öldürülmemi ister misiniz?”
 
***
KISKANILAN EKONOMİ
Son günlerin bir başka haberi ise göçmenler ve mülteciler.
Düzensiz olanları,
Kaçak olarak yurda girenleri mevcut.
.
Maşallah sınırlarımız da zaten yolgeçen hanı gibi.
.
Geçenlerde Yurtdışından ülkesine dönmeye çalışan bir gurbetçimiz, gümrük kapısında yaşadıklarını anlatmıştı.
.
“Öylesine ince, öylesine sıkı arıyorlar ki,
Kendi eşyamızı bile zor geçirdik” diyerek bu kadar uzun aramalardan şikâyet ediyordu.
.
Şu anda bu yazımı yazarken bile yurda giren Afganlı sayısı, yazdığım yazının harflerinden bile fazladır sanırım.
.
Bunun,
Özbeklisi var,
Suriyelisi var,
Iraklısı var,
Var oğlu var…
.
Neredeyse yurdumuz işgal altında göçmenlerden ve mültecilerden.

Bolu belediye başkanına “Gına” gelmiş olacak ki, şöyle bir habere konu oldu.
.
Tanju Özcan, “Arkadaş, yardımı kesiyorsun gitmiyorlar. 'İş yeri ruhsatı vermiyorum' diyorsun gitmiyorlar. Biz yeni önlemler almaya karar verdik” dedi.
.
Belediye Başkanı olduktan sonra mültecilere belediye bütçesinden ayni ve nakdi yardımı kesmesiyle tepki alan Özcan, “Önümüzdeki hafta belediye meclisi var. Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız” diye konuştu
.
“Bunu niye yapıyoruz? Gitsinler istiyoruz. Bu misafirlik uzadı. Benim elimde yetki yok ki zorla, zabıtayla şehrin dışına bırakıp koyayım. Bir ara sınırlar açıldığında biz otobüsleri ücretsiz yapıp insan gönderdik. Şimdi de göndermeye hazırız. Gönderelim gitsin.”
.
“Bütün yabancı uyruklu kişilere bu zammı yapacağız. Gitsinler dava açsınlar. Ben hukukçuyum. Aldığım kararın gerekçesini de sebebini de söylüyorum. Kimseden bir şey saklamıyorum. Biliyorum ki bu açıklamamdan sonra müfettişler gelecek. Biliyorum ki bu açıklamamdan sonra birileri hakkımda suç duyurusunda bulunacak. Gene çıkıp birileri insan haklarından bahsedecek, bana 'faşist' diyecek. Hiç umurumda değil” dedi.

Bayram süresince İstanbul’da kalan bir arkadaşım ise bu mültecilerden şikâyetçiydi.
“Her taraf bunlarla doluydu. Sahiller, parklar, sokaklar, caddeler. Galiba göçmenler tarafından işgal edildik…” dedi.
.
“Biz Suriye’de şehit verirken, onlar bayramlaşmak için Suriye’ye geçiş yaptılar. Kanıma dokunuyor...” diyen bir twit vardı.

Bu kadar tepkiye karşılık AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay şöyle bir açıklama yaptı:
“Çok önemli bazı yerlerden Suriyelileri bir çekin, Suriyeliler bir gitsin ülke ekonomisi çöker” deyiverdi.
.
Hangi ekonomi?
Almanya’nın bile kıskandığı ekonomi,
Dünyaya kafa tutan ekonomi,
Yerli arabasını yapan ekonomi,
Yerli tankını yapan ekonomi,
SİHA’larını yapan ekonomi,
Hatta,
Ay’a gitmeye hazırlanan bir ekonomi için “Suriyeliler bir gitsin ülke ekonomisi çöker” diyor Yasin Bey.
.
Kim?
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın Danışmanı.
.
Şimdi hep beraber 5 vakit dua etmemiz gerekiyor.
Neden mi?
Suriyeliler “Ülkemizden gitmesin” diye.
.
Ya giderlerse?
Allah muhafaza…
.
Şunu iyi bilin:
“Başımızda 19 senedir başarılı bir iktidar var. Ekonomimizi getirdikleri nokta bu. Ya olmasaydı? Ya bu teşhisi koymasalardı da, mülteciler bizi terk etselerdi?”
İşte tecrübe diye buna denir.
Bir 20 sene daha bizi yönetseler sırtımız yere gelmez…
Nankörlük etmeyin AK Partiye oy verin…