Virüs demişken şu kısım beni endişelendiriyor.

Virüs demişken şu kısım beni endişelendiriyor.
.
Sokaklarda,
AVM’lerde,
Bilumum kalabalık ortamlarda HES kontrolü yapılıyor.
Güzel.
.
Peki, lokanta, kahvehane gibi yerlerde çalışanlara bu kontroller yapılıyor mu?
Paket servisi yapanlar denetleniyor mu?
Misal: Aşı denetlemesi yapılıyor mu?
.
Balığın baştan kokmaması için, esnaf olarak hizmet veren işyerleri denetleniyor mu?
.
Okulların açılması gündemdeyken:
Aşı olmamakta ısrar eden idareciler ve öğretmenler için hangi yaptırımlar uygulanacak?
.
Aklıma gelmişken sorayım dedim,
 
***
Cumartesi günü virüs ile ilgili bilinen yanlış doğrularla ilgili bir yazı yayınlamıştım.
.
Orada şöyle bir paragraf vardı, bilmem dikkatinizi çekti mi?
.
Burada Prof. Dr. Farideh Sultan Mohammadişöyle diyordu:
“Korona virüsüne karşı antibakteriyel sabun değil normal sabun kullanılması yeterlidir. Bu bir virüstür, bakteri değil…”
.
İşte hepimizi yanıltan kısım burasıydı.
Ellerimizi kolonyalarla ovalamaktan, dezenfektan tüketmekten helak olmuş bir vaziyette yol alırken, meğer sabun yetiyormuş.
.
Ellerindeki malı pazarlamakta usta olan şirketler de bizlere dezenfektan satışını pompalamak için bu konu hakkında açıklayıcı bilgiler vermediler.
.
Şimdi ben Profesörün dediğini yapıyorum ve:
Sabun ile ellerimi yıkayarak, rahat rahat geziyorum…
 
***
Elimizdeki akıllı telefonların her ay yeni versiyonları çıkıyor.
Global şirketler bizlere sürekli telefon satmak için, versiyon versiyon çalışıp, reklamlarla gözümüze sokarak telefon satmaya uğraşıyorlar.
.
Parası olanlar da (hatta olmayanlar da) bunları satın almak için sıraya giriyorlar.
.
Son zamanlarda başımıza bela olan virüs de aynı bu şirketler gibi kendi “Versiyonlarını” çıkarıp duruyor.
.
“Alfa” çıktı,
Peşinden,
“Beta” geldi.
Sonra:
“Delta”,
“Eta”,
“Gama”
.
“Ne alaka?” Demeyin.
Her varyanta karşılık bir aşı gerek…
Bunlar çoğaldıkça da:
Aşı üretimi en karlı yatırım oldu.
.
Halbuki virüs ilk yayılmaya başladığında bilim adamları bize şöyle demişlerdi:
“Bu virüs insanlarda yaşamayı bilmediğinden ölümcül oluyor. Bize alışınca öldürmeyecek ve grip mikrobu gibi yaşantısına devam edecek…”
.
Ne oldu?
.
Virüs,
Bırakın bizimle yaşamayı,
Bizi dünyadan silmek için çaba harcıyor.
.
Ona karşı savaş kazandıkça o, yeni varyantlarla üzerimize geliyor.
.
İşin sonu nereye varacak bilmiyoruz.
Ancak;
Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamada:
“Virüsün yayılmasına ne kadar izin verirsek, virüsün değişmesi için o kadar çok fırsat tanımış oluruz” uyarısında bulundu.
.
İngiltere'de yapılan bir araştırmada:
“Alfa, Beta, Delta ve Gama” gibi daha bulaşıcı ve ölümcül varyantların birkaçının birleşmesiyle bir “Süper varyant”ın “Kıyamet Günü” varyantının ortaya çıkabileceği iddiası ortaya atıldı…
.
Çizgi filmdeki gibi, “Voltran”ı oluştururlarsa işimiz oldukça zor görülüyor.
.
Eğer sürü bağışıklığını elde edemezsek;
“Biz virüsü götüreceğiz derken, o bizi götürecek…”
.
Yapılan bazı yorumlarda ise:
“Bu varyantların uydurma olduğu, tamamen ‘korku tacirliği’ yapıldığı” iddiaları var.
.
Tüm bunlara karşılık ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, varyantlar ile ilgili son noktayı koydu.
“Tüm uyarılara rağmen koronavirüs aşısı olmayanlar yüzünden yeni mutasyonlar çıkabilecektir. Ve bu kişiler aşılıları da riske atmaktadır…” dedi.
 
***
Çanakkale’deki esnaflar geçen seneden beri geçim kaynağının en büyüğünü oluşturan Üniversitenin, ne zaman açılacağı konusunda bir açıklama beklediler.
.
Nihayet bir açıklama geldi:
Ve bir açıklama yapıldı:
“11 Ekim Pazartesi günü 18 Mart Üniversitesinin açılacağı” duyuruldu.
.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Güven açıklık getirdi ve bir şart olduğunu söyledi.
.
Şart şuydu:
“Okulların açılması herkesin aşılanmasına bağlı…”
.
Üniversite bu konuda çalışmalar yapıyor.
Öğrencilerine “Aşı olunması ile ilgili” yazılar gönderiyor.
Web sayfasında “Teşvik edici yazılar” yayınlandı.
Hem öğrencilerin hem öğretim elemanlarının aşılanmaları konusunda rica ediliyor…
.
Aşı çoğunluğu sağlanmaz ve okullar açılmazsa aşı olanların hakkı ne olacak?
.
Aşı olmayanların yüzünden tekrar “Online eğitime” mahkûm olmak da insanı fazlasıyla üzer gibime geliyor.
 
***
Hepimizin merakla beklediği bir başka soru ise şu:
“Pandemi ne zaman bitecek?”
.
Öyle ya aşılanma süreci tüm dünyada hızla yayılıyor.
.
Bir gazetede şöyle bir haber vardı:
University College London’ın Genetik Enstitüsü Müdürü Francois Balloux bu sorunun cevabı olarak şöyle demiş:
“Yüksek aşı oranlarına sahip ülkelerde virüsün pandemi aşamasının ilkbaharda sona ereceğinden oldukça eminim…” demiş.
.
“Nihayet tünelin ucundaki ışığı görüyoruz” diyerek umutlu bir açıklama yapmış.
.
Yüksek aşı oranı nedir?
.
Örnek vermiş:
“İskoçya'da her 10 yetişkinden dokuzu bir doz ve her 10 kişiden yedisinden fazlası da her iki doz koronavirüs aşısı oldu...”
.
Biz hala “Olalım mı? Olmayalım mı?” tartışması içindeyken,
“Allah’ın İskoçyalısının kafası çalışmadığı için mi aşı olduğunu?” pek anlayamadım.
.
Ama net olarak anladığım şu:
Adamlar ilkbaharda kırlarda, gezerken bizler içeride pencereden bakar olacağız…
 
***
Bu kadar vaka yaşanırken,
Bu kadar bilim adamı açıklama yaparken hala aşı karşıtlığının gittikçe yayılması anlaşılır gibi değil.
.
Bu konuda bazı örnek olabilecek haberleri topladım
.
İngiltere’de kendini “Aşı karşıtı” olarak tanımlayan 34 yaşındaki Matthew Keenan, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Keenan, aşının faydası olmadığına dair söylemleriyle tanınan bir futbol antrenörüydü.

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan ve aşı karşıtı olan Stephen Harmon (34), koronavirüse yakalanarak hayatını kaybetti.
Geçen hafta koronavirüse yakalandığını açıklayan Harmon, sosyal medya hesabından takipçilerine oksijene bağlandığını açıkladı ve “Bununla (virüsle) olabildiğince savaştım ancak şu anda kritik bir duruma geldi. Entübe olacağım. Ne zaman uyanacağım bilmiyorum, benim için dua edin” dedi.

ABD Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, perşembe günü yapılan basın toplantısında Dijital Nefretle Mücadele Merkezi (CCDH) tarafından sağlanan rapora atıfta bulanarak “Sosyal medya platformlarında aşı karşıtı yanlış bilgilerin yüzde 65’ini üreten yaklaşık 12 kişi var” ifadelerini kullandı.
CCDH ise sosyal medya şirketlerine çağrıda bulunarak, “Bu 12 hesabın kapatılması gerektiğini” belirtti.

Facebook'tan yapılan açıklamada, aşıları güvenli olmayan veya faydasız olarak gösteren reklamlara artık izin verilmeyeceği belirtildi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, “Maç, tiyatro, sinema, alışveriş merkezi, kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan toplantı, düğün, kına, konser, kongre gibi etkinliklere aşı olmayanların alınmamasını” önerdi.
 
***
27 Temmuz 2021 Salı günü kurulan pazarda kapı girişlerindeki “HES” kontrollerinde yapılan anlamsızlığı “29 Temmuz Perşembe” günkü yazımda dile getirmiştim.
.
Hani bir tarafta HES kontrolü varken, diğer kapıda kontrol yoktu.
.
Hatta “Nasreddin Hocanın” mezarına benzetmiştim.
.
Sonrasında beni Zabıta Müdürü aradı ve aksaklığın “Bazen kapı bölgelerinde İnternetin kesilmesinden kaynaklandığını ve bu sebeple hizmet verilemediğini, ancak yine de nedenini araştırıp bana döneceğini” söyledi.
Hala dönmedi.
Bekliyorum.
.
Bu sefer de Cuma günü bir şey dikkatimi çekti.
Gün boyu HES kontrolü yapılan Pazar girişlerinden, saat 17.30’dan sonra kontrol yoktu.
Akşam saatlerine kadar kalabalığın sürmesine rağmen kontrol yoktu.
.
İçimden dedim ki,:
“Demek ki bu virüs de mesaili çalışıyor ki, saat 17.30’dan sonra kimseye bulaşmıyor…”