İnsanlık tarihi Adem ile Havva’ya kadar uzanır.
İnsanlık tarihi Adem ile Havva’ya kadar uzanır. Kadın ve erkek o günden bugüne hep beraber oldular. Ama kadınlar hak ettiği değere bazı toplumlarda ulaştı, kimi toplumlarda ise erkeğin yarısı kadar dahi kıymet görmedi.
Sevgili Peygamberimiz cennet anaların ayakları altındadır diye vasiyet ederken kızı Fatıma’ya el üstü tutmuş gerçek İslam’ da ki kadının yerini bize göstermiştir. Ama tarih içinde dış güçlerin etkisiyle Arap toplumu maalesef kadını ikinci sınıf görmüştür. Hala da birçok Arap toplumunda kadının adı yoktur.
Türk milleti ise İslamiyet’ten önceki dönemde de göçer hayatı sürdürdüğü oba kültüründe dahi kadını hep baş tacı etmiştir. Hatta oba kültüründe yaşarken oba liderine Bey ifadesi kullanılırken Oba beyi karısı ve diğer kadınlardan bahsederken Hanım ifadesini kullanarak onları yüceltmiştir. Türk toplumu tarih boyunca kadınlarını hep erkeğinin yanında yürümüş arkasında kalmamıştır.
Tarihimize baktığımızda devlet ve toplum anlayışımızda kendilerini tarih sayfalarına kazıyan Türk kadınlarıyla karşılaşırız. Yakın tarihimizde Kurtuluş Savaşında erkeğinin yanında cephede savaşmış savaşamayanlar bebeğinin ölümü pahasına, kundağını, donmasın diye top mermisine sararak cepheye cephane taşımıştır. Kimi bu yolda şehit de düşmüştür.
Vatan kurtulsun diye savaşan birçok kadın kahramanımız vardır, Bu kahraman kadınlarımızın isimleri sayılmayacak kadar çoktur. Kurtuluş savaşından önce 93 harbi denilen Rus harbinde gösterdiği cesaret ve kahramanlığı ile Nene Hatun’u duymayanımız yoktur.
Kurtuluş savaşının Çete Emir Ayşe’sini, Gördesli Makbule’sini, Hafız Selman Hanımını, Halide Onbaşı’yı, Halime Çavuş ‘u, Kara Fatma. (Fatma Seher Hanımı), Nezahât Onbaşı’yı, Şerife Bacıyı hatırlatmadan geçersek, unutursak kadınlarımıza da tarihimize de haksızlık etmiş oluruz.
Türk kadını birçok alanda başarılı olduğu gibi Cumhuriyetin ilanının peşi sıra ileri görüşlü, Büyük Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Kadınına seçeme ve seçilme hakkı vermesiyle başlayan, fikri devrim ile kadınlarımız adeta prangalarından sıyrılmış, önü açılmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki başarılı ilk kadınlarımız; Lisans diploması alan ilk kadın Halide Edip Adıvar, İlk kadın Tıp doktoru Dr. Safiye Ali, ilk Veteriner hekimimiz, Sabire Aydemir Hanım, ilk kadın Hakim, Mürüvvet Talu Hanım, ilk kadın Sümerelog Muazzez İlmiye Çığ’ı, ilk Türk ve Müslüman kadın tiyatro ve oyuncusu Afife Jale’yi, hatta dünyanın ilk kadın Savaş Pilotu Sabiha Gökçen, isimlerini tarihe kazımış Cumhuriyetimizin yüzlerce başarılı kadından birkaç tanesidir.
1936 Berlin olimpiyatlarına katılan ilk kadın sporcularımız Suat Fetgeri Aşeni ve Halet Çambel ile başlayan, başarılı kadın sporcularımızın önderliğini yapmışlardır. Dünya serbest dalış şampiyonu Şahika Ercümen’i, Dünya kadın güreş şampiyonu Yasemin Adar’ı, Judo da Olimpiyat şampiyonu Nur Tatar’ı, Dünya Tekvando şampiyonu Zeliha Ağrıs’ı ile doğuştan engelli sporcumuz Sümeyye Boyacı ile yüzmede altın madalya kazanarak dünya spor tarihine Türk kadının ismini altın harflerle yazdırdılar.
Türk kadınlarının İsimlerini dünyaya tanıtan ve ezberleten Kadın Milli Voleybol takımımız, Filenin Sultanları Kaptan Eda Erdem Dündar, Naz Aydemir Akyol, Cansu Özbay, Meryem Boz, Ebrar Karakurt, Meliha İsmailoğlu, Hande Baladın, Şeyma Ercan, Tuğba Şenoğlu Zehra Güneş, Kübra Akman, Aslı Kalaç, Simge Aköz, Ayça Aykaç’’ ve diğerleri,
Dünya ve Avrupa şampiyonlarında ve son olarak da Tokyo olimpiyatlarında kıl payı kaçırdıkları madalya ile takım sporlarında Türk Kadınını başarıyla tanıtıyorlar.
Spor da ki son başarılı kadınlarımız ise Olimpiyatlar tarihinde daha önce boksa bir üst tura bile çıkamazken, Tokyo Olimpiyatları’nda Ay Yıldızlı Bayrağımızı göndere çektirerek altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli ve gümüş madalya kazanan Buse Naz Çakıroğlu ile diğer branşlarda bronz madalya kazanan Hatice Kübra İlgün, Yasemin Adar, Merve Çoban ile başarılı Türk kadın sporcular kervanına katıldılar.
Kahramanlıklarıyla. Meslekleriyle, başarılarıyla adlarını tarihe altın harflerle kazıyan Tüm kadınlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Hakları ödenmez, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı saygıyla rahmetle anıyorum. Mesleklerindeki ilk oluşları, başarıları ve yetenekleriyle adlarını sayamadığımız tüm Türk kadınlarının önünde saygıyla eğiliyorum. Hayatta olanlara uzun ömürler işlerini devam edenlere sonsuz başarılar diliyorum.
Sadece yaptıklarıyla, mesleklerinde başarılı kadınlarımızın değil hayatımızın her anında annemiz, kardeşimiz, eşimiz, kızımız, torunumuz yengemiz, arkadaşımız, komşumuz, olarak yanı başımızda olan TÜRK KADINLARI hepiniz sağ olsun var olun. Sizleri Seviyoruz ve gurur duyuyoruz. İyi ki varsınız.