Geçtiğimiz günlerde Burası Çanakkale Gazetemizde çıkan bir haber oldukça ses getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Burası Çanakkale Gazetemizde çıkan bir haber oldukça ses getirdi.
.
Haber, yollarda başımızı ağrıtan “EDS” lerle ilgiliydi…
.
Daha önceki yazılarımın birinde değindiğim bu tuzakların, yollardan kaldırılması gerektiğini şöyle izah etmiştim.
.
Mevcut iktidar sürekli olarak “Yol yaptık, köprü yaptık” diye diye övünüyor.
.
Gerçekte zaten iktidarların asıl işlerinden biri olan “Ulaşımı, sağlamakla övünmek” neyin nesi anlamadık.
.
Haydi diyelim “az çalışıp, çok iş yaptık” şeklinde böbürlenme yapılacak, eyvallah.
İyi de kardeşim 110 km süratin hız sınırı olduğu güzelim yolda aniden milleti 70 km’ye düşürmek neyin nesi?
.
Sadece ve sadece para kazanmak uğruna yapılan “Tuzak EDS’lere” yabancı sürücülerin bakışını da merak etmiyor değilim hani?
.
Hele o Ezine girişindeki hız sınırını anlamış değilim.
.
Ne kavşak var,
Ne yaya geçidi?
.
Oradaki EDS’yi anlayan beri gelsin ve bana lütfen açıklasın.
.
Lapseki, Biga yollarındaki uygulamalara itiraz eden okuyucularımız bize ulaştı ve bu konuda haber yapmamızı istediler.
.
Ey iktidar!
Anlaşıldı yol yaptınız.
Ama
Gi-de-mi-yo-ruz…
.
Siz bu “Ey!” leri iyi bilirsiniz.
.
Şimdi “Ey!” çekme sırası bizde:
“Ey iktidar! Uyuma da sürücülerine sahip çık… Yoksa ilk seçimde onlar da size sahip çıkmayacaklar…”
***
RASTLATI MI? MUCİZE Mİ?
1
2
3 değil,
4
5
6 değil,
7
8
9 değil,
Tam tamına 10 kere…
.
Bu sayı sayma antrenmanı değil.
Ne mi?
.
Sıkı durun!
Bu sayılar Tavaklı’da çıkan (veya çıkarılan) yangın sayısı.
.
Aynı yerde,
Farklı günlerde,
Çıkan yangınlar söndürüldükten sonra,
Hemen akabinde,
Yangın çıkmasına:
“Mucize” denir mi?
.
Yahu,
Mucizenin de bir matematiği var.
.
Denk gelecekte,
Olacakta,
Yanacakta…
.
Ölme eşeğim ölme…
.
Yok, yok…
Buna:
“Mucize” diyen,
“Raslantı” diyen,
“Olacağı varmış” diyen,
“İklim şartları” diyen,
Vallahi de çarpılır,
Billahi de çarpılır.
.
Benim adım gibi bildiğim bir şekli var bu yangınların.
.
Bu, sözlükte şöyle açıklanmış:
“Türkçeye Fransızca’dan geçmiştir.
Kelime anlamı ‘Yıkmak, parçalamak, kullanılmaz hale getirmek’tir.
İlk olarak 20. Yüzyılın başlarında Fransa’daki işçilerin makineleri bozmak amacıyla takunya terliklerini kullanmasıyla ortaya çıkmıştır.”
.
Anlatmak istediğim şekli,
Fransızcası “Sabotage” olan, “Sabotaj” dı.
.
Tavaklı’daki yangın bildiğimiz, “Sabotaj…”
.
Bunu başka şekilde izah etmek abes ile iştigal olur.
.
Bu yangınların sonu gelmeyecek belli.
Akıl yoksunu delirmiş biri,
Veya
Vatana, millete zarar vermeye çalışan terörist ruhlu psikopatın biri,
Veya bildiğimiz vatan haini bir terörist.
.
Öyleyse şunu yapmak lazım:
Herkes uyanık olacak.
Etrafını kollayacak.
Devlet dronlarla nöbet tutacak.
Ve bu yangınların müsebbibi yakalanacak.
Zira artık namus meselesi oldu.
.
İşte o zaman Fatih devrinde olmak isterim.
Ne demişti muhterem:
“Benim bir tane ağacımı kesenin başını keserim...”
.
Bu durumda, “İnsan hakları devreye girer mi bilemem” ancak,
“Dünya insanlarının nefesi olan ağaçları bilerek ve isteyerek yakanın, ne gibi hakkı olur?” bana birileri izah ederse memnun olurum…
***
ŞAŞIRDIK MI?
Daha nelere şaşıracağımızı şaşırırken, yaşamımız öylesine bir hal aldı ki sonunda şaşıramaz olduk.
.
Olaylar hiç duymadığımız cinsten oluyor,
Gelenek, göreneklerimiz ayaklar altına alınıyor,
Saygılar, sevgiler kayboluyor,
Yeni yetişenler çoğu şeyden habersiz büyüyor,
İnsanlığın sahip olduğu çok şey kayboluyor.
.
Gazeteci Büşra Cebeci.
Bekâr.
Bir kız arkadaşı ile aynı evde kalıyorlar.
.
Gündüz işlerine giderken, akşam evlerine dönüyorlar.
.
Bir gün kapı çalıyor.
Kızlar kapıyı açtıklarında karşılarında apartman yöneticisi duruyor.
.
“Allah Allah! Bu saatte yöneticinin kapımızda ne işi var?” diye düşünürken yönetici açıklıyor geliş sebebini:
-“Apartmanda oturan bir hanımefendi sizden şikâyetçi…”
-“Hayırdır, nedenmiş?”
-“O kadın: ‘Benim oğullarım işten eve geç geliyorlar, o kızlar da evde yarı çıplak oturuyor. Oğullarım rahatsız oluyor’ dedi…”
.
Kadının eve geç gelen oğulları, kızların evinden içeri bakarak kızlardan rahatsız olmuşlar iyi mi?
.
Haydi olmuşlar?
Bir de annelerine anlatmışlar.
Ya anneleri?
Şikâyetçi olmuş.
Kiminle?
Yönetici ile.
.
Büşra Cebeci diyor ki:
“Anne oğullarına: ‘Oğlum siz neden kızların evinden içeri bakıyorsunuz? Ayıp değil mi?’ demiyor da, bizden şikâyetçi oluyor.”
.
“Kadın oğullarına ‘Oğlum siz sapık mısınız? Röntgenci misiniz?’ demiyor da, bizi şikâyet ediyor…”
.
Toplumun geldiği son nokta bu.
.
Erkekler her zaman haklılar.
Kadınlar örtünsün, erkeklerin ahlakını bozmasın mantığı.
.
Hiç kimse, “Erkeler kadınlara bakmasın” demiyor.
.
Aynı Taliban zihniyeti gibi.
Haber şöyle:
“Fox News'in haberinde, Tahar vilayetinin merkezi olan Talukan kentinde Taliban militanlarının, burka giymediği gerekçesiyle bir kadını vurarak öldürüldüğü iddia edildi.”
.
Bizler bu kafada olduğumuz müddetçe, işimiz çok zor.
Başta kadınlar olmak üzere, herkes bu zihniyete tepki göstermeli ve kazanılmış haklarını korumalıdır.
***
POLİSİMİZ BİZİMDİR
Olabilir.
Yanlış yerde,
Yanlış bilgi ile
Her şey olabilir.
.
Yanlış anlaşılma olabilir.
İnsanlar görev yorgunu olabilir.
Hata yapabilir.
.
Bir polis tüm bunları (sehven de) yapsa,
Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin o polisine “Şerefsiz” diyemez.
.
Derse ne olur?
Bu ülkede,
O sözlere muhatap olan polisler açığa alınır.
.
Peki,
Diyen ne olur?
Orasını siz tahmin edin…
***
HOCAM!
AŞI OLUN YOKSA İŞİN SONU YAŞ
Koronavirüs aşısını yaptırmayan vatandaşlar için 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren;
Konser, sinema ve tiyatro gibi faaliyetlere katılımda negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirildi mi?
Getirildi.
.
Ayrıca;
Uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirilecek şehirlerarası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi zorunlu olacak mı?
Olacak.
.
Aşı olmayan öğretmenlerin de test yaptırması gerekecek mi?
Gerekecek.
.
Gelelim ücret meselesine.
Herkes bu testlerin ücretsiz olacağını zannediyor ya…
Zannetsinler.
.
Bakın sistem nasıl işliyor?
.
“Ateş, öksürük, nefes darlığı, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları, tat ve koku alma kaybı veya ishal belirti ve bulgularından en az biri olan ve doğrulanmış koronavirüs vakası ile yakın temas eden kişiler olası vaka olarak tanımlanmaktadır.
An itibarı ile Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından hazırlanan koronavirüs rehberi vaka takip algoritmasına göre semptomu olan yani koronavirüs olası vaka tanımına uyan hastalarda PCR testi ücretsiz yapılmaktadır.
Olası vaka tanımı haricinde ücretsiz test yapılmamaktadır…”
.
Buyurun cenaze namazına.
.
Hocam aşı olun…
.
Yoksa hastanelerimizde 170 liraya yapılan PCR testi parasını haftada iki kez ödeyerek maaşınızı devlete iade edeceksiniz…
Haberiniz olsun…