...

Uzun zamandan beri uzaylı yazısı yazmamıştım.
.
Bu yazılarımı takip eden okuyucularım da merak etmiştir:
“Yoksa uzaylı yok mu?” şeklinde şüpheye düşmüş olabilirler.
.
İşte onların bu düşüncelerini gidermek ve uzaylılara tekrar gark etmek adına bu haberi buldum.
Vakit geçirmeden, (hazır da cumartesi kapıya gelmişken) yazayım dedim.
.
1500 ışık yılı kadar uzakta bir yıldız keşfedilmiş.
.
Olabilir.
Her gün bilmem kaç tane keşfediliyor.
.
Ama bu yıldızın diğerlerine nazaran değişik bir özelliği var.
.
O da şu:
Yıldızın parlaklığının sürekli gelmesi gerekirken, bir takım güçler (artık siz buna ne derseniz deyin) yıldızı düzensiz aralıklarla örterek, ışığının bize ulaşmasını engelliyorlar.
.
Sorulacak ilk soru şu tabi:
“Dünya dışı uygarlık mı?”
.
Bu yıldızı inceleyen astronomlar yıldızın parlaklık değişimlerinin oldukça büyük olması karşısında büyük bir bilmeceyle karşı karşıyalar.
.
Tabi, “Sansasyon yaratmak için her değişimi uzaylılara bağlıyorlar. Yok artık” şeklinde düşünebilirsiniz.
.
Ama durum şöyle açıklanıyor:
“Çok gelişkin bir uygarlık, dev güneş kolektörleri veya diğer mega yapılar geliştirerek enerji toplamak istemiş olabilir. Bu olasılık hiç de yeni değil; zira 1960’lardan bu yana tartışılan, Sovyet astrofizikçi Nikolai Kardashev’in spekülatif teorisine göre evrende yıldızının tüm enerjisini kullanabilen (K2 tipi) gelişmiş uygarlıklar olabilir.”
.
Tabi bu duruma karşı görüş sunanlar da var.
.
Astronom Phil Plait’e göre:
“Olası dev güneş panellerinin en az 750 milyar kilometrekare büyüklüğünde olmaları gerekiyor ki bu durumda dünyamızdan 1500 misli büyük olmaları demek.
Bu da panellerin dünyamız ve KIC 8462852’nin arasında yer alması halinde. Eğer panel bir küre veya bir halka biçiminde olsaydı ki astronomlar bunun daha olası olduğunu düşünüyorlar, o zaman çok daha büyük bir alana ihtiyaç duyulurdu. Bugüne kadar yaptığımız tüm gözlemler, karşılaştırılabilir bir şey vermedi.”
..
“KIC 8462852 adı verilen yıldız, bugüne dek bildiğimiz en gizemli yıldız olarak kalacak” diyor bilim insanları.
.
Sonunda onun da gizemi çözülür, merak etmeyin…
 
***
ZEKAMIZ CAZİP DEĞİL
Bilim adamlarının uzay tahminlerinde “Uzaylı olması ihtimali var.”
.
Tamam,
Diyelim “Var...”
.
Neden bize gözükmüyorlar?
Neden dünyamızı ziyaret etmiyorlar?
.
Bunu profesör şöyle açıklıyor:
Harvard Üniversitesi'nin tanınmış fizikçilerinden Prof. Dr. Avi Loeb Dünya dışı yaşamla ilgili görüşlerini yeni röportajında aktardı ve “İnsanların, uzaylıların ilgisini çekmeyebileceğini” söyledi.
.
Profesör, bilim dünyasında büyük tartışma yaratan gök cismi 'Oumuamua'nın uzaylı teknolojisine dair bir işaret olduğunu öne sürüyor.
.
Hawaii dilinde “İzci” anlamına gelen 'Oumuamua’ isimli gök cismi, ilk kez 2017'de keşfedilmiş ve Güneş Sistemi'ne dışarıdan geldiği görülen ilk nesne unvanını almıştı.
.
2017’den beri nesnenin ne olduğunu belirlemeye çalışan bilim insanları, bir dizi teori ortaya atmış, bunlar arasında nesnenin bir kuyruklu yıldız, bir hidrojen dağı ve bir göktaşı olduğu iddiaları yer almıştı.
.
Ancak bu iddiaların hiçbiri gökcisminin sıra dışı özelliklerini açıklamaya yetmemişti.
.
Prof. Dr. Avi Loeb ise “Bu gizemlerin uzaylılarla açıklanabileceğini ve gök cisminin Dünya dışı varlıklara ait bir uzay aracından koptu” diye yazmıştı.
.
Diğer yandan bilim insanı, uzaylılarla ilgili komplo teorilerine inanmadığını söyledi. UFO ihbarlarını değerlendirmek için gözlem merkezleri kurulmasını öneren Loeb, yeni röportajında uzaylılara dair genel görüşlerini aktardı.
“Galaksideki yıldızların çoğu cüce yıldızlardır. Çoğu yıldız Güneş kütlesinin yaklaşık 10'da biri kadardır ve Güneş'ten iki kat daha soğuktur, bu yüzden de kırmızıdır” diyor ve ekliyor:
“Çoğunlukla kızılötesi radyasyon yayarlar ve yakınlarındaki gezegenlerde yaşam varsa o canlılar kızılötesi gözlere sahip olmalı. Ve o gezegenlerde çimenler yeşil değil, koyu kırmızı olmalı.
Yıldızlararası seyahat acenteleri varmış gibi düşünün. Bu acenteler, Dünya’yı bir cazibe merkezi olarak pazarlamaz. Çünkü yeşil çimler Samanyolu’ndaki canlıların çoğunun kızılötesi gözleri için çekici değil, koyu kırmızı çimen isterler. Bu, Fermi Paradoksu’na, yani neden bizi ziyaret etmediklerine dair bir açıklama olabilir.’
.
Prof. Dr. Avi Loeb, “Bir milyar yıl boyunca bilimin peşinde koşmanın yararını görmüş başka bir medeniyetin bizi zeki olarak kabul edip etmeyeceğini merak ediyorum…”
“O kadar çekici olmamamız ve zekâ açısından da ilgi çekmiyor olmamız mümkün…”
“Bir sebepten, insanlar işbirliğine yanaşmıyor; bu gerçekten talihsiz bir durum ve bir zekâ işareti değil. Piyasada çok daha akıllı çocuklar hayal edebiliyorum…”
.
Kısaca adam diyor ki:
“Bizdeki yeşillikler adamların ilgisini çekmez…”
“Uzay turizm şirketleri onlara göre cazip olmayan dünyamızı pazarlamaz…”
“Onları cezbetmeye zekâmız yetmez…”
 
***
2022’DE UZAYLILAR GELİYOR
Amerika’da yapılan sokak röportajlarında insanların uzaylıların varlığı konusunda pek şüpheli olmadıkları belirlendi.
.
Kimi:
“Zaten içimizdeler” derken,
Kimi de:
“2022’de büyük uzay araçları ile gelecek ve dünyamızı istila edecekler. Hazırlıklı olmalıyız” diyor.
.
Bu kanıya nereden vardığı sorusu sorulduğunda açıklamaları şöyle:
“Hollywood, bu konuda NASA’dan talimat alarak birçok ‘Uzaylı İstilası’ konulu filmler yaptı.
Bunların amacı bizleri ‘İstilaya’ alıştırmaktı.
Nitekim de başarılı oldular.
Halkın çoğu buna inanmaya başladı.”
.
İstila konusunda konuşan bir vatandaş:
“2022’de geleceklerini ben şöyle biliyorum: Dünyada son zamanlarda meydana gelen felaketlerle, istila halinde kendilerine direnecek insan sayısını düşürmeyi amaçladılar.
Nihayet bunu bir ölçüde başardılar.
Son virüs olayında bile dünyadaki ölümler 5 milyona yaklaştı.
Eğer bu sayı onları tatmin ederse 2022’de dünyamızı ziyarete gelirler diye tahmin ediyorum…”
.
Amerikan CBS News kanalının mart ayında 1009 yetişkinin katılımıyla gerçekleştirdiği anket çalışmasında:
“Ülkede uzaylılara inananların sayısında artış yaşandığı” meydana çıktı.
.
Ankete göre:
Amerikalıların yüzde 66’sı başka gezegenlerde yaşam olduğuna ve ABD hükümetinin bu konudaki gerçeği gizlediğine inanıyor.
.
2017’de yapılan aynı ankette bu oran yüzde 56 olmuştu.
2010’da ise toplam nüfusun yarısından daha azı Dünya dışı varlıklara inanıyordu.
.
Ankete katılanların yüzde 73’ü ABD yönetiminin UFO’larla ilgili açıklanandan fazlasını bildiğini düşünüyor.
.
Katılımcıların yüzde 32’si hâlihazırda uzaylılarla temas kurulmuş olduğunu düşünürken,
UFO’ların uzaylılara ait araçlar olduğu görüşünü savunanlar yüzde 51 oldu.
.
Katılımcıların yüzde 39’su ise UFO’lar için “Doğa olayları ya da insan yapımı araçlar” demiş.
.
Dünya nüfusunda ise Uzaylılara inanma oranı:
Yüzde 20 olmuş.
 
***
AY’A GİDEBİLİRİZ
Ay’a gitmeye hazırlanan Türkiye,
“Uzayda hayat var mı, yok mu?” sorusuna bir cevap bulmak zorunda.
.
Öyle ya,
Tam biz Ay’a giderken, yarı yolda önümüzü uzaylılar kesip “Haraç” filan isterlerse?
.
Koskoca ülkeye ait Uzay aracı Allah’ın uzaylısına, “Haraç mı verecek?”
.
Peki, uzaylıların varlığını bilirsek ne faydası olacak bize?
.
Şöyle ki:
Onlara karşı, İHA, SİHA gibi milli silahlarımıza lazer ışınları takarak, uzayda kullanılacak şekilde dönüştürerek, kendimize özel bir savunma stratejisi geliştiririz.
.
Hatta bu silahları diğer ülkelere bile pazarlayabiliriz.
.
O halde tek sorun:
“Uzaylı olup, olmamasında…”
.
Bu konuda Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) Başkanı ve eski astronot Bill Nelson, dünya dışı yaşama ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“13,5 milyar yıllık ve çok büyük bir evrene sahipseniz, bir Güneş’e ve bizimki gibi bir atmosfere sahip başka bir gezegen için başka bir şans var mı? Bu sorunun yanıtı benim için 'evet'. Bu yüzden, uzaydan, akıllı bir yaşam olduğuna dair bir işaret alacağımızı düşünüyorum.”
.
“Biz, UFO’ların düşman olduğunu düşünmüyoruz, ancak evrenin çok büyük olduğunu unutmayın, NASA’da ‘Dünya Dışı İstihbarat Arayışı’ adlı bir programımız var. Ama şimdiye kadar, akıllı bir şey ile kanıtlanmış bir iletişimimiz yok…” dedi.
.
Anlaşılan koskocaman evrende Amerika bile Uzaylılara rastlamamış.
.
Öyleyse bundan şu sonuç çıkıyor:
2023’de rahatlıkla Ay’a gidebiliriz.
Bekle bizi Ay!
Geliyoruz…