...

Ağustosun 22’sinde başlayan ve güreşlerin başlamasıyla sona eren Çardak Panayırı bu sene korona salgınına rağmen ziyaretçi rekoru kırmış olmalı. Her ne kadar ekonomik göstergeler iyi olmasa da alışveriş anlamında hatırı sayılır satışlar da olmuşa benziyor. Geçen sene korna tedbirleri kapsamında yapılmayışının etkisi de vardı belki.
Bazılarına göre küçük pazar, bazılarına göre de fuar benzeri ama fuarın küçüğü olarak tanımlanan panayırlar, tarımla uğraşan bölgelerde yüz yüzelli yıldır yapılmaktadır. İç tedarikin azaldığı, kasabaların gelişmeye başladığı, ticaretin kurumsallaştığı dönemlere denk gelen tarihlerde panayırlar kendini göstermeye başlamıştır. Genellikle yörenin bitkisel ve hayvansal ürünlerinin satıldığı, pazarlanabilir duruma geldiği aylarda, ağırlıkla Ağustos ve Eylül aylarında panayırlar düzenlenmektedir. Daha büyük yerleşim yerlerinde ise panayırların yerini festival ve fuarlar yer almaktadır.
Çardak panayırı uzun yıllardır geleneksel olarak gerçekleştirilmektedir. Panayır diğer panayırlardan bazı özellikleriyle farklılık göstermektedir. Panayırda sanatsal etkinliklere de yer verilmektedir. Diğer yandan panayırın son günü yağlı güreş etkinlikleri yapılmaktadır ki, bu etkinlikler ulusal düzeyde ilk üçte yer almaktadır. Yüzlerce güreşçi katılmaktadır. Türkiye’de düzenlenen yağlı güreş etkinliklerinin en büyüklerinden biridir.
Panayırdan çıkanların eli dolu olduğuna bakılırsa köylüler ihtiyaçlarını görmüşe benziyordu.
Diğer panayırlarda olduğu gibi panayırda herkese göre bir şeyler bulunuyor. Eskisi kadar güçlü olmasa da yaşamaya devam edecek gibi görünüyor. İncik boncuktan tutun da çul çaputa kadar hemen bütün malzemeleri bulmak mümkün oluyor. Nalburlar, keser, testere, çan, zincir, orak, kosa gibi malzemeleri bol miktarda satıyorlar.
Zücaciye ürünleri ile hazır giyim ürünleri satanlar nerdeyse müşteriye yetişemiyorlar. Beğendiğini al, hepsi aynı para. Altı yedi çift çorap beş lira düz hesap. Cam bardak, porselen, tuzluk ve benzeri ürünler üçü beş lira. Ayakkabılar da ha keza.
Bütün panayırlarda olduğu gibi Çardak’ta da kitapçını önü ne yazık ki sinek avlıyor. Son çıkan kitapların hemen hepsi var tezgâhında. Çok da hesaplı kitaplar.
Panayırların elbette en çok kazananları, eğlence mekânları. Salıncaklar, kamikazeler, insanları eğlendiren araçlar gün boyu dolu oluyor.
Çardak ve çevresinde oluşan ekonomik değer tedarikçilere bir şekilde geçiyor panayır etkinlikleriyle. Ama hepsi yerli. Zaten oluşan ekonomik değer de dışardaki pazarlardan gelmişti. Paranın sirkülasyonu diyor buna ekonomistler.
Çardak panayırı, geçen senelere göre biraz daha gelişmiş. Her geçen yıl daha iyiye gidiyor. Ziyaretçi akınından da belli oluyor bu durum.
Panayırda önemli iki sıkıntı var. Birincisi gemi kuyruğu ve yoğun trafik, ikincisi çer çöp. Birincisini gelecekte köprü çözer belki ama güreşlerin başladığı gün panayır yerini çöp götürüyordu. İnsanımız neden bu kadar çöp bırakıyor anlamak mümkün değil.