Büyük marketlere girince insan ürün çeşitliliğinin ne kadar arttığının farkına varıyor.
Büyük marketlere girince insan ürün çeşitliliğinin ne kadar arttığının farkına varıyor. Hemen her üründe firmalar olabildiğince ürünlerini çeşitlendirmeye başladılar. Elbette müşterilere daha iyi hizmet etme felsefesiyle hareket edilse de ticari hedeflere ulaşmak da çabaların başka bir yönü olsa gerek.
Meşrubat çeşitlerini belli bir yaşın üstündekiler iyi bilirler. Hatta köylerde hala isimleriyle anılan meşrubatlar vardı. Evlerin bir gözünde gazoz yapan üreticilerimiz dahi vardı bir zamanlar. Beyaz gazoz, sarı gazoz ve kara gazozdan başka meşrubat çeşidi neredeyse yoktu. Şimdi sade gazoz, kola ve limonlu, portakallı, mandalinalı, ananaslı gazozlar, kolalar hem markalarıyla hem de farklılıklarıyla boy gösteriyorlar. Aynı zamanda bunların diyetlileri de var bol miktarda.
Margarin olarak Sana yağı bilinirdi. Bir de tenekelerde satılan Vita yağı vardı. Günümüzde margarinin binbir çeşidi var. Zeytinyağlısından tutun da tereyağlısına ballısına kadar hemen her türlü ürün mevcut.
Ürün çeşitliliğinin en yüksek olduğu alanların başında bisküvi gelmektedir. Hamura verilen şekillerin yanında pastaya kadar uzanan alanda yüzden fazla farklı ürün bulmak mümkündür. Susamlı, tuzlu, tuzsuz, kremalı, çikolatalı ve kakaolusundan tutun da sadesine kadar öyle çok çeşit çıkarılmış ki, sanki üretici firmalar her gün farklı bir ürün çıkarmış piyasaya.
Peki ürün çeşitliliğini bu derece artıran gıda sektörü, üretimi zenginleştirirken üretim kalemlerini bu derece örtüştürebiliyor mu acaba. Örneğin bisküvi ile kremanın raf ömrü aynı değildir. Birisi daha erken bozulur. Diğer yandan yoğurt türevlerine katılan tatlandırıcılar mutlaka raf ömrü ve içeriğiyle ilgili bazı değişimlere neden olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun sadeliğin dışına çıkan sektörler toplamda tüketiciye daha fazla ürün satmaktadırlar. Makarna dahi mantı makarna ile tüketicide daha fazla talep doğurmaktadır.
Her ne kadar ticareti, özelde satışı artırma güdüsü içerisinde hareket etse de sektörler, insanın damak zevkine hitap etmektedirler. Hemen her ürünün tüketicisi de farklı olmaktadır. Kimisi kolayı, ama herhangi bir markayı önde tutarken, kimisi bir markanın diyet olanını tercih etmektedir. Hal böyle olunca, yakın gelecekte ürün çeşitliliği karşısında insanoğlu şaşkın hale gelecektir. Hani çoğu zaman bunu da yapmışlar helal olsun adamlara derken, gelişme süreci içerisindeki sektörlerin ne kadar maharetli olduklarının farkına bile varmayız. Oysa kısa süre sonra yeni ürünlerle mutlaka farklı damak zevklerine hitap edeceklerdir. Hani eskiden bir reklam vardı, tattıktan sonra markayı biliyordu. Şimdilerde ne kadar gerilerde kaldığını, üretim sektörlerinin bunları dikkate bile almadığını görmekteyiz.
Ürün gurubu reyonuna girdikten sonra, herkese göre mutlaka bir ürün olduğunu görmek aslında zenginliğin de bir göstergesidir. Hepsi güzel de acaba israfı da körüklüyor mu çeşitlilik?