Probiyotikler artık insan yaşamı içinde yoğun bir şekilde yer alıyor.
Probiyotikler artık insan yaşamı içinde yoğun bir şekilde yer alıyor. Eskiden de olduğu gibi yoğurt ve peynir altı suyu en önemli probiyotik kaynakları ama artık kültür ortamında özel çoğaltımları var. Çoğu gıdalarda kullanılabiliyorlar. Elbette canlı kalmaları önemli.
Yoğurtlar ve kültürlü sütler gibi geleneksel probiyotik taşıyıcılar, süt bazlı ürünlerdir. Laktoz intoleransı olan, yüksek kolesterol sahibi, süt proteinlerine alerjisi olan insanları bu ürünleri kullanamıyordu.
Kahve ve çay, dünyadaki en popüler içeceklerden ikisi ve ikisi de bitki bazlı içeceklerdir. Süt kökenli probiyotikleri kullanamayan veganlar da artık süt ve kahve ile probiyotik de almış olacak.
Piyasada bulunan çoğu probiyotikler kahve veya çayda fermente edilmemiştir. Yeni çalışmalar kahve ve çay içinde fermente edilmiş probiyotikli ürün çıkarmayı başardı. Kahve ve çayın hem nefasetini ve içeriği koruyan hem de probiyotik içeren ürün çıkıyor artık.
Yeni probiyotikli çayı elde etmek çok da zor görünmüyor. Demlenmiş çaya probiyotiklerin beslenebileceği maddeler eklemek suretiyle iki gün mayalanmaya bırakmak yeterli görünüyor. Ardından tadı değişmeden probiyotikli çay içilebiliyor. Mayalanma esnasında, maya bakterilerinin beslenmesi ve çoğalması için demlenmiş çaya meyve suyu, aroma için çiçek özü gibi maddeler eklenmesi gerekiyor. Çay kendi başına probiyotiklerin gelişimi veya mayalanma için yeterli gelmiyor.
Probiyotik çayın tadı mayalanmadan dolayı az da olsa asitli olabiliyor. Buna karşı, istenen meyve aromasını sağlamak mümkün olabiliyor. İnsan tercihlerine göre mayalanma için gerekli meyve özütüyle probiyotikli çay yapmak mümkün.
Çayın antioksidan veya antienflamatuar özellikleri gibi birçok sağlık yararı bulunuyor. Probiyotikli çayda bu özellikler olduğu gibi korunuyor.
Probiyotikli kahve de içecekler arasında yerini almaya başladı. Çayda olduğu gibi kahve yapıldıktan sonra mayalanma için bir miktar meyve özütü eklemek yeterli görünüyor. Ardından bir gün beklemek mayalanma için yeterli görünüyor. İsteğe bağlı olarak probiyotikli kahveye süt ve şeker ilavesi de yapılabiliyor.
Probiyotikli çay ve kahve yapımında dikkat edilmesi gereken bazı incelikler bulunuyor. Bunun başında mayalanma için ilave edilen şeker kaynağının dozuna dikkat etmek gerekiyor. Düşük miktarlarda verilen şeker veya meyve aroması, mayalanmada yetersiz kalıyor. Fazla verildiğinde ise mayalanma çok fazla olduğundan kahve veya çayın tadı kaçıyor. Bunları test ederek geliştirmekte yarar görünüyor.
Uluslararası Bilimsel Probiyotikler ve Prebiyotikler Birliği tarafından kabul edilen yeni çay ve kahve için günlük içilecek probiyotikli çay veya kahvede 1 milyondan fazla bakteri olması gerekiyor. Bu standartların zaman için de daha da geliştirileceği belirtiliyor.