Birileri Türk Çiftçisi işini bıraksın istiyor. İktidar partisi vekillerinden biri Tarım Bakanlığında İTHALAT LOBİSİNİN olduğunu söylemişti.

Birileri Türk Çiftçisi işini bıraksın istiyor. İktidar partisi vekillerinden biri Tarım Bakanlığında İTHALAT LOBİSİNİN olduğunu söylemişti. Başkası söyleseydi, yalan söylüyor deyip çöpe atarlardı. Kendi içlerinden biri dillendirdiği için yalan söylüyor demediler ama yandaş medya haber yapmadı, diğerleri de pek üzerine gidemedi. Neticede 20 yıldan bu yana uygulanan gıda ithalatı programları Türk Çiftçisinin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflere olan ayni ve nakdi borçlarını büyütmeye, rekor üstüne rekor kırdırmaya devam etti ve ediyor. Türk çiftçisi üretmekten vazgeçerken, tarlasını tapasını satarken, tapulu tarlasını ekecek para bulamazken Türkiye gıdada dışa bağımlı hale geliverdi. Rusya ve Ukrayna buğday vermezse açlık tehlikesi var. Fiyatları yükseltirse, ekmek fiyatları rekor kırıverir. Zaten susamda Afrika ülkelerine, nohut ve mercimekte Kanada’ya, fasulyede Arjantin’e göbekten bağlandık. İspir fasulyesini de unutacak bu millet. Çorum’un leblebisi de Kanada nohuduyla olacak artık. Nasıl olsa simidin boğçanın üstündeki susam Somali’den geliyor.
Gıda üretimi stratejiktir. Arazin varken üretmiyorsan, paramız var ki alıyoruz kafasıyla ancak ele güne rezil olunur. Tarlanın boş yatmasını hiç kimse sevmez ama hakı mokunu kurtarmıyorsa yapacak bir şey kalmıyor.
Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan ve ithalat rejimi kararında değişiklik yapan Cumhurbaşkanı kararı ekinde yer alan listeye göre, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, buğday, mahlut, tohumluk çavdar, beyaz ve maltlık arpa, tohumluk yulaf, mısır ve buğdaygiller ailesinden bir yem bitkisi olan sorgum tohumu ithalatında gümrük vergisi 31 Aralık’a kadar sıfır olarak uygulanacak.
Aynı gazetede kahveden alınan vergiyi indiren kaldıran karar da var. Çok da tın.
Bu yıl sonuna kadar ithalat lobisi gümrük vergisi olmadan sayılan ürünleri ithal edecek. Allahtan dolar yüksek. Yoksa çok ucuza gelecek bu ürünler. Fiyatları yerlerde süründürecekti yoksa. Madalyonun öbür yüzü öyle değil elbette. İthal edilen her ürünün ekimi ve üretimi azalıyor. Çünkü memlekette maliyetler çok daha yüksek. Üreticinin korunması gerekiyor. Aksi halde üretimi ekonomik olmayan ürünlerde dışa bağımlılık mutlak hale geliyor.
Kanada’nın nohut ve mercimeği Türkiye’den gidiyordu. Türkiye’nin mercimek fazlası vardı. Artık nohut ve mercimek Kanada’dan geliyor.
Buğdayın anavatanı Türkiye. Binlerce yerel çeşit dünyanın dört bir tarafına götürülmüş. Islahçılarına Nobel ödülü kazandırmış, anıtları dikilmiş Türk Buğdayı, Anadolu’da değerini yitirmeye devam ediyor. Samanı kendi kadar para ediyorsa, yönetiminde sakatlık var demektir. Birileri buğdayın orijininde buğdayı çökertiyor demektir. Bunun başka açıklaması yoktur.
Hangi ürüne el atsan ithalatın darbesi okunuyor. Üretemeyen ülke haline hızla sürükleniyor memleket. Ya ithalat durmalı ya da gümrük vergileri üreticiyi korumalı. Yoksa elin çiftçisi kazanmaya, Türk Çiftçisi dövünmeye devam edecek.