Tablo şu: Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP İlçe Başkanı Ali Uyanık birlikte çarşıya çıkmışlar ve esnafı ziyaret ediyorlar.

Tablo şu:
Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP İlçe Başkanı Ali Uyanık birlikte çarşıya çıkmışlar ve esnafı ziyaret ediyorlar.
.
Herkes mutlu.
.
“Siyasetçinin insana dokunanı makbuldür” sözü şu resimde bile ispatlanıyor.
.
En başta Süleyman Demirel, Bülent Ecevit olmak üzere günümüzde Merak Akşener halka dokunmanın sırrını çözmüşler elbet.
.
Öyle ya, insanlar oy verdikleri kişileri yanlarında da görmek istiyorlar.
.
Halk:
Kasıntı,
Tepeden bakan,
Küçük dağları ben yarattım havasındaki siyasetçileri pek benimsemiyor.
.
Tüm bunlara rağmen hala bu tip vasıfları taşıyan siyasetçiler var aramızda ne yazık ki.
Vekil olma süresince halka inmemiş, onlarla kucaklaşmamış siyasetçilerimiz de var.
.
Allah onların yolunu açık etsin.

İşte bu tip siyasetçilerle ilgili bir fıkra:
.
Amerika’da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer; ama trafik bir santim bile kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını fark eder ve camı açar:
-“Ne var acaba?”
-“Teröristler Trump’u yakaladılar. Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış.”
-“Haa! Şimdi anladım bu trafiği!”
-“Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz.”
-“İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?”
-“Yaklaşık olarak beşer litre!..”
.
Bu fıkradaki güzellik şu:
“Trump” yerine istediğiniz siyasetçinin ismini yazabiliyorsunuz…
 
***
3 KULAK, 5 GÖZ
Aşı karşıtlığını anlıyorum.
Sevmezsin,
İstemezsin,
Beğenmezsin,
İçine sindiremezsin,
Korkarsın,
Güvenmezsin…
Hepsini anlarım.
.
Sana saygı duyulduğu için, sen de bizlere saygı duyarak,
“Ne olur, ne olmaz” diyerek çarşı-pazara çıkmaman lazım.
Maskeni takman,
Mesafeni koruman lazım.
.
Aşı karşıtı mitingde katılımcıların çoğunda maske ve mesafe yoktu.
Bu nasıl olacak?
.
Anayasa’da bile “Halk sağlığı” şeklindeki bir sebep söz konusu olunca her türlü eylem kısıtlanabilirken, sen kafana göre davranamazsın.
.
Onlarca, yüzlerce, binlerce doktor, bilim adamı böylesine bir virüsün varlığından bahsedip, aşı konusunda da ikazlarda bulunurken sen buna saygı duymayıp, maske takmayacaksın, mesafeni korumayacaksın?
.
Oldu mu?
.
Özgürlükler hep sana olacak,
Bize gelince faşist olacağız,
Öyle mi?
.
Şu haber İngiltere’den:
“İngiltere’de koronavirüsten ölenlerin yüzde 98,8’i aşısı eksik olanlar…”
.
Bu haberin İngiltere gibi bir ülkede yanlış olma ihtimali yüzde kaç sizce?
Bakın devam ediyor:
“İngiltere’de 2 Ocak-2 Temmuz arasında yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle ölenlerden sadece yüzde 1,2’sinin tam aşılı, yüzde 98,8’inin ise aşısız (veya eksik aşılı) olduğu bildirildi.”
.
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı verilere göre, İngiltere’de 2 Ocak-2 Temmuz arasında 51 bin 281 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin:
38 bin 964’ü aşısızken,
Tek doz aşılıların sayısı:
11 bin 677,
Çift doz aşılıların sayısı ise:
640 oldu.
.
Böylece çift doz aşı olup da ölenlerin oranı, Covid-19 kaynaklı toplam can kaybının sadece yüzde 1,2’sini oluşturdu.
Ayrıca verilere göre Covid-19’dan ölen tam aşılıların yaş ortalaması 84 müş.
.
Gelelim bizim tarafa.
Rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan aşı konusunda şöyle bir açıklama yapmış:
“Aşı olmadım. Olmayı da düşünmüyorum. mRNA demek insanın hücre çekirdeğine girmek demektir. O insanların yarı insan, yarı maymun çocuklar doğurmasına sebep olabilirsiniz. 3 kulaklı 5 gözlü yaratıklar doğmasına yol açabilir.”
.
Yeniden Refah Partisi üyeleri bu açıklama karşısında ne yaptı acaba?
Merak ediyorum doğrusu.
.
Üye olarak 2 tane BioNTech aşısı vurdurmuşsun, senin parti liderin 3 kulaklı, 5 gözlü çocuk doğurabileceğini söylüyor.
.
Aşı karşıtları da buna bir cevap verebilir aslında.
3 kulak,
5 Göz…
 
***
“Z” KUŞAĞI
Twitter’de gezinirken erkek çocuğu olan bir kadının günümüz sosyal yaşantısının bir özeti olan şu twitine rastladım:
.
Oğlumun telefonunu kontrol edeyim dedim.
Bir de ne göreyim?
11 yaşındaki kızın, 11 yaşındaki oğluma yazdığı mesaj:
“Senin soyadını almak için sabırsızlanıyorum…”
.
Siz böyle bir mesajı okusaydınız ne yapardınız?
.
Mesajı atan sizin kızınız olsaydı ne yapardınız?
.
Mesajı okuyan anne paylaşım yaparken ruh halini şu cümlelerle dile getirmiş:
“Ben parçalarım bu kızı yanlızzzzz!!!”
.
Klasik “Kaynana psikolojisi” demek akıllıca olur sanırım.
“Oğlunu başka bir kadınla paylaşamama sendromu” demek mi daha kolay olur.
.
Kendisi, elalemin oğlunu annesinden koparıp alıp, “Herkes işine baksın” dercesine koluna takıp giderken parçalanmamış, şimdi kendisi başkasını “Parçalarım” diyerek yırtınıyor.
.
İşin mizah yönü bir kenara, böylesi bir twit elbette düşündürücü.
11 yaşındaki bir kızın şimdiden evlenmeyi düşünmesi ayrı bir facia.
.
Önünde daha upuzun bir yol varken, kısa yoldan evliliği aradan çıkaracak olması saflığını mı, yoksa uyanıklığını mı gösteriyor acaba?
Psikologlar şu “Z” kuşağını anlatsalar da anlasak…
 
***
ÇUKUR KİŞİLİK
Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil 11 Eylül günü “diy@net” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
.
Vay sen misin bu yazıyı yazan?
.
“Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası” Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tahiroğlu, yaptığı açıklamada Özdil için “Çukurlaşan gazeteci müsveddesi”, “Ağzı lağım kokan”, “Çukur kişilik” gibi hakaret ifadeleri kullandı.
.
“Cumhuriyet Başsavcılarını göreve davet ediyoruz” dedi.
.
“Öldüğünde cesedinin sürekli hakaret ettiği mübarek camilerimize sokulmasını ve cenaze namazının kıldırılmasını istemiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapan din görevlisi kardeşlerimiz bu gibi İslam düşmanı din ve diyanet düşmanı çukur insanların cenaze namazlarını kıldırmak istemiyor. Gece gündüz, İslam’a saldıracaksın, bu aziz milletin dini değerlerini aşağılayacaksın, cenaze namazını kıldıracak imama ‘Fare' diyeceksin, sonra ölünce de camiye musallaya koyularak ‘Bu mevtayı nasıl bilirdiniz?' diye, bize bu suali sorduracaksınız.” Dedi.
.
Hani, “Bize vurana diğer yanağını uzatacaktık?”
Hani, “Hoşgörülü olacaktık?”
Hani, “Peygamberimizin taşlandığı zamanki sabrı gösterecektik?”
Hani, “Ağzımızı bozmayacaktık?”
Hani, “Küfür etmeyecektik?”
Hani, “Dini tehdit olarak kullanmayacaktık?”
Hani, “İnsanlarını başkasına kışkırtmayacaktık?”
.
“Çukurlaşan gazeteci müsveddesi”,
“Ağzı lağım kokan”,
“Çukur kişilik”,
“Mübarek camilerimize sokmuyoruz”,
“Cenaze namazının kıldırılmıyoruz”.
.
İmam(!) olarak size her şey mübah,
Elin adam yapınca günah öyle mi?
.
Hani İslam?
Hani hoşgörü?
.
Camiler de zaten sizin,
İstediğinizi içeri alacak,
İstediğinizi almayacaksınız öyle mi?
İstediğinizin cenaze namazını kılacak,
İstediğinizi kılmayacaksınız öyle mi?
.
Beyler!
İslam’a uygun, “Efendi, efendi” cevap verin saygı görün…
Yapamazsanız bari susun da, makbule geçin…