Siyaset sahnesinden kimler geldi, kimler geçti. Ne nüktedanlar, Ne hırslılar, Ne agresifler…


Siyaset sahnesinden kimler geldi, kimler geçti.
Ne nüktedanlar,
Ne hırslılar,
Ne agresifler…
.
Günümüzde de böylesi siyasetçilere rastlamıyor değiliz.
.
Hele siyasetin derecesini sürekli alt seviyelere düşürenlerin ve meydanı boş bulanların lafı sallamakla epey mahir olduğu günümüzde de çok örnekler var…
.
İnsanın kendine ait medyası olunca, salla babam salla…
.
“Erken seçim olmazsa muhalefet dağılır” sözü ile başlayan mantık, 20 yıldır işlemeyince şimdi ortaya dökülmüş ve birileri de bunu yeni fark etmiş gözüküyor.
.
AK Parti Milletvekilimiz Bülent Turan’ın kurduğu bu mantığın dünyada henüz bir örneği yok.
.
Ufukta seçim görmeyen muhalefetin dağıldığı nerede görülmüş?
.
“Muhalefet dağılmamak için erken seçim istiyormuş…”
Yahu muhalefetin işi bu zaten:
“Seçim istemek…”
Bunun dağılmakla ne alakası var?
.
20 yıldır iktidarı kullanan bir parti olarak, iktidardan düştüğünüzde dağılmanın ne olacağını da ben söylemiyorum...
.
Bakın adam yazmış:
“Son Beş yılda!
5 İl başkanı,
8 İlçe başkanı,
6 belde başkanı,
5 Kadın kolları başkanı,
Görevden alınıp harcandılar.
Teşhir edildiler…
İtibarsızlaştırıldılar,
İşinden aşından oldular…”
.
Seçim olunca kim dağılacak, kim dağılmayacak hep beraber göreceğiz...
...
Siyasete sığmayacak kadar büyük bir söylem ise Sarıgül’den geldi.
.
Mustafa Sarıgül sürekli “Değişim”, isteye isteye sonunda çıtayı yükseltti ve “Ofsayt maçı şey yapıyor” diyerek ekledi:
“Futboldan ofsaytı kaldıracağız…”
.
Muhabir bir an için dondu.
Ne diyeceğini bilemedi.
Titrek sesiyle sordu:
“Ama dünyada var…”
.
Cevap kesindi:
“Dünyada da kaldırmamız lazım. Yenilik ve değişim istiyoruz…”
.
Zamanında bizim şarklı siyasetçilerin, “Ankara’ya deniz getireceğiz” söylemi ile aynı.
.
Düşünün ki siz,
“Yeni bir yön”,
“Yeni bir akım”,
“Dünyada değişmeyen tek şey değişim” diyerek bu kişinin peşine takılmışsınız ve televizyon karşısında “Değişim” adı altında yüzyıllardır futbolda ana kural olarak uygulanan kuralı değiştireceğinden bahsettiğini duyuyorsunuz.
.
O an için saçınızı, başınızı yolmak gelir mi bilmem ama muhabirin, “Ofsayta düşmekten mi korkuyorsunuz?” sorusu üzerine kahkahalarla gülmesi bardağı taşıran son damla mıydı acaba?
.
Aslında kahkahanın açıklaması şuydu:
“O an için söz ağızdan çıkmış, yardımcı hakem bayrağı kaldırmış, orta hakem düdüğü çalmış ve Sarıgül ofsayta düştüğünü anlamıştı…”
.
Ne diyelim,
“Allah düşürmesin…”

Bir başka siyasetçi ise,
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan…
.
Rahmetli babasının peşinden gitmeye çalışan bu genç, oturduğu koltuğun ağırlığını henüz fark edememiş olacak ki, “Neden aşı olmadığını” ucube sözlerle anlatmış.
.
Konuşmasında şöyle demiş:
“Aşı olmadım. Olmayı da düşünmüyorum. mRNA demek insanın hücre çekirdeğine girmek demektir. O insanların yarı insan, yarı maymun çocuklar doğurmasına sebep olabilirsiniz. 3 kulaklı 5 gözlü yaratıklar doğmasına yol açabilir…”
.
Babasının değerli bir bilim adamı olduğunu unutmuşçasına, böylesi ilimden uzak bir açıklama yapması ilginç.
.
Hele insanlardan oy isteyen bir partinin başındaki birinin aşı olanlara, “Yarı maymun doğuracaklarını” müjdelemesi inanılır gibi değil.
.
Muhafazakâr olarak bilinen bu partinin başkanının ilimden uzak durması, savunduğu fikre de oldukça büyük zarar verdiğinden haberi olmaması ilginç…
 
***
TARİHTE UNUTULMAYAN SİYASİ GAFLAR
Deniz Baykal
“Füzelerle savaş kazanabilirsiniz, ama füzelerin üzerine oturamazsınız.”
.
“Amasya Valisi Valilik makamına Amasya. Amasya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yılı yıldönümü nedeniyle Amasyalı vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyor, coşkunuzu yürekten paylaşıyorum. Şahsınızda tüm Amasyalıları kutluyor, sevgiler ve saygılar sunuyorum. Deniz Baykal CHP Genel Başkanı”
(Hiç işgal edilmemiş olan Amasya’nın kurtuluşunu kutlamış…)

Devlet Bahçeli
“2009’u yazarken de iki sıfır var. Soldaki sıfır ikinin yanında. Attınız. 2. sağdaki sıfır 9’un yanında. Attınız. Kaldı mı dokuz? İki ile dokuz yanyana 29. İki ile 9’u toplayın 11. 29 artı 11 kırk yapar! İşte size Milliyetçi Hareket Partisinin kırkıncı yılı!”

Süleyman Demirel
“Türkiye’de petrol vardı da, tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik?”
.
“Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh Ege bir göl değildir.”
.
“İngiltere Dışişleri Temsilcisi’nin elini sıktınız. Ne diyeceksiniz?” sorusuna karşılık verdiği cevap:
“Ya neresini sıksaydım?”

Tansu Çiller
“Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum.”
.
“Sevgili Zeytinburunlular!”
(İstanbul'un ilçesi olan Zeytinburnu insanına hitap etmeye çalışıyor)
.
Bir afetten sonra: “Ölü kaybı olmamıştır.”
.
Mecliste: “Mesut Yılmaz iktidarsızdır.” (İstikrarsızdır demeye çalışıyor.)
.
Samsun mitinginde: “Futbol takımınızı Birinci Lig’e çıkarayım mı?” (Oysa Samsunspor zaten birinci ligdedir.)
.
“Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun.”
.
“Deccal değil Yılmaz olsan ne fark eder?” (Yılmaz değil deccal olsan ne fark eder demek istiyor.)
.
“Bu hükümet açıkça bir halüsü... hasülü... halasü... hasüsü...”
(Halüsinasyon demeye çalışıyor)
.
Samsunlulara: “Merhaba Antalya!”
.
Boğazlıyan Kaymakamı’na: “Boğazlanan kaymakam”
.
“Çekici güç” (Çekiç güç)
.
“Güvenlik oyu” (Güvenoyu)
.
Türkiye’nin on metropolünden biri olan Samsun’da: “Burayı büyükşehir yapacağızdır.”
.
“Taocu muhalefet!” (Maocu)
.
“Trabzon’u Akdeniz’in incisi yapacağım.”
.
Afyonlulara: “Sevgili Şebin Karahisarlılar!”
 
Tansu Çiller halka sesleniyor:
-“Kırat’ın yemini verecek misiniz?” (Oy istiyor.)
-“Vereceğiz!”
-“Biz de sizin yeminizi vereceğiz.”
.
“Bu Ramazan sesleri semalarımızdan hiç gitmesin diye bize oy verin!”
(Ezanı kastediyor.)
.
Sivas’ta yaptığı miting konuşmasında:
“Bu bacınız sizi il yapsın mı”
(Sivas zaten bir ildir)
.
“Merhaba asker!”
(Postacıları selamlıyor.)

Turgut Özal
“Benim memurum işini bilir.”
.
“Biraz da küçük Turgut’la oynasınlar.”

Recep Tayyip Erdoğan
“Hadi ananı al git buradan.”
.
“Artistlik yapma lan!”
.
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.”
.
(23 Nisan kutlamalarında koltuğunu bıraktığı çocuğa diyor.)
“Başbakan sensin, ister asar, ister kesersin.”
.
“Şimdi, gemi var gemicik var.”
.
“Diyarbakır! Diyarbakır! Diyarbakııır! Cevap vermiyorsunuz…”
(Bingöl mitinginde vatandaşa seslenirken)
.
“Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ters mıknatıslanma yapar.”
.
“Türk değil Türkiyeli!”
.
“Evlatlarıma helal lokma yedirmedim…”

Kemal Kılıçdaroğlu
“Kağıttepe’de ev tuttum.”
(İstanbul’un Kâğıthane ilçesinden bahsediyor.)
.
“Biz sayın başbakan gibi söz verip sözümüzde duran insanlardan değiliz.”
.
“Adıyaman Akdeniz’in parlayan bir yıldızı olmak üzere.”

Kemal Unakıtan
“Babalar gibi satarız.”
(Tekel’in satışıyla ilgili)
.
“Satıyoruz, satıyoruz bitmiyor. Ne komünist ülkeymişiz.”
(Özelleştirmeler üzerine söylediği söz)
..
Erdal İnönü
“Seni sevmeyen ölsün” diyen vatandaşa, “Aman ölme bir oy gider…” dedi.
.
SHP eski Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan
Kızılcahamam mitinginde vatandaşlara: “Sevgili Kızılderililer” dedi.
.
TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise kendisini gece 03.00’de telefonla arayan ve “Sayın Başkanım inşallah uyumuyordunuz?” diyen yakın bir arkadaşına, “Yok uyumuyorum, 3-5 nöbetçisiyim” cevabını vermiş.