Bir haber kanalında “Moskova artık topuksuz ayakkabı giyiyor” başlıklı haberi görünce ilgimi çekti.


Bir haber kanalında “Moskova artık topuksuz ayakkabı giyiyor” başlıklı haberi görünce ilgimi çekti.
.
Öyle ya, kadınlarımızın neredeyse baş tacı durumundaki bu topuklu ayakkabıyı giymemesi pek alışkın olmadığımız durumdu.
.
Haber şöyleydi:
“Moskova artık topuksuz bir şehir…
Rusya’da Moskviçmag Dergisinde yayınlanan bir yazıda Moskova’nın artık bir ‘Uzun bacak ve topuklu ayakkabı şehri’ olmadığı belirtildi...”
.
Derginin yazarlarından Anastasiya Medvetskaya, evdeki ayakkabılarını düşündüğünü ve gardırobunda topuklular da olmasına rağmen bunları bir kere bile giymediğini fark ettiğini yazdı...
.
Medvetskaya, topukluları ancak ofiste giyebileceğini, bu durumda da masanın altında muhakkak düztabanlı bir ayakkabı bulunduracağını söyledi.
.
Genellikle ilk kez mezuniyet ya da bir düğün sırasında topuklu giyen kadınlar, çektikleri acıdan sonra tövbe edip bu ayakkabıları gardıroplarının derinliklerinde unutulmaya terk etmişler.
.
Medvetskaya metroda seyahat ederken de 45 yaş altı kadınların ezici çoğunluğunun düztabanlı ayakkabıları tercih ettiğini gözlemlemiş.
.
Genç kadının vardığı en dikkat çekici sonuç ise “Toplumda yaşam kalitesi arttıkça topuklu ayakkabıya duyulan ihtiyacın azaldığı” yönünde.
.
Bu da bir görüş.
Bizdeki durum ise biraz farklı.
Sokakta topuklu ayakkabı pek görülmezken, gece hayatıyla ilgili aynı şeyi söylemek mümkün değil.

“Topuklu ayakkabı nereden gelmiş?” diye merak edince karşımıza ilginç şeyler çıkıyor.
.
Aslında ilk önce erkekler için üretildiği ortaya sürülmüş.
Buna göre ilk defa askerler tarafından kullanılmış.
Kimi kaynaklara göre İranlı, kimine göre Romalı askerler, at sürerken ayaklarını üzengide tutabilmek için topuklu ayakkabı giyiyordu. Günümüzde hala kovboy çizmeleri topuklu şekilde kullanılıyor.
.
Öte yandan yapılan bazı araştırmalar, tarlada çalışan erkeklerin de topuklu ayakkabı kullandığını söylüyor.
Kasapların yerdeki kanlardan korunmak için topuklu ayakkabı kullandığı da ortaya çıkan bilgiler arasında.
.
Zamanla Avrupa’ya yayıldı ve aristokratlar topuklu ayakkabı giymeye başlamış.
17. yüzyılın ortalarından itibaren ise topuklu ayakkabılar, ‘Kadınsı’ niteliklerle ilişkilendirildi ve zamanla bir kadın giyimine dönüşmüş.
.
20. yüzyılın ortalarına kadar topuklu ayakkabılar daha kalın görünümdeydi.
2. dünya savaşından sonra ise ‘Stilettolar’ ortaya çıkmış ve deyim yerindeyse bir moda akımı yaşanmış.
Fakat o dönemlerde stilettoların sivri topuklarının zemine zarar verdiği söylenince kamu alanlarında giyilmesi yasaklanmış.
.
1980’lerden sonra bu yasak da ortadan kalkınca ve stilettolar en sevilen topuklu ayakkabı modeli olmuş.