Geçtiğimiz Cuma günü Bayramiç’te düzenlenen ve üç gün sürecek olan 7. Geleneksel Tohum Takas Şenliği ve Kurtuluş Günü etkinliklerine İYİ Parti İl Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte katıldık
Geçtiğimiz Cuma günü Bayramiç’te düzenlenen ve üç gün sürecek olan 7. Geleneksel Tohum Takas Şenliği ve Kurtuluş Günü etkinliklerine İYİ Parti İl Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte katıldık. Şenlikler çok iyi organize edilmişti. Katılım oldukça yüksekti. Emeği geçen herkesi kutlamak gerekir.
Tohum takas etkinlikleri yanında, yöresel ürünlerin sergilenmesi etkinliklere büyük zenginlik katıyor. Baldan içli köfteye kadar, helvadan reçellere kadar, bulgurdan tahine kadar, patiklerden oyalı bezlere kadar çok sayıda yöreye özgü ürünler hem teşhir ediliyor hem de satılıyor.
Meraklılara Muğla Büyükşehir, Çanakkale ve Seferihisar Belediyelerinin ücretsiz adına doğru yerel tohum dağıtmaları, etkinliklere ayrı bir güç katıyor.
Tohum takası, temelde yerel tohumların geliştirilmesi ve çoğaltılması anlamında vazgeçilmez bir etkinlik olarak görünüyor. Yerel tohumların korunması ve varlıklarının sürdürülmesi bu tür etkinliklere bağlı neredeyse. Bu nedenle bu etkinliklerin güçlenerek devam etmesinde yarar var.
Konvansiyonel tarımın gelişmesi ve ıslah edilmiş çeşitlerin kullanılmaya başlaması, tohum ithalatının yoğunlaşması ne yazık ki genetik erozyonu hızlandırmış, birçok çeşidi ve bitki türünü ortadan kaldırmıştır.
Yüksek verimli çeşitler beraberinde gübre ve ilaç gibi daha fazla girdi kullanımını getirmiş, ekosistemlerin yükü sürekli artmıştır. Dolayısıyla doğaya ve çevreye verilen zararlar konvansiyonel tarımla birlikte sürekli artış göstermektedir. Bir yerde ekolojik üretim yoluyla şekillenmeye başlayan organik ürünler ve üreticiler de belli alanlarda toplanmaya başlamışlardır. Gerek yerel, gerekse ulusal pazar, şenlik, fuar gibi etkinliklerle bir araya gelmekte ve güç birliği oluşturmaktadırlar. Bu oluşumların gelişmesi, elbette yeni üretim modellerinin de gelişmesini destekleyecektir.
Kaybolan değerleri yeniden keşfetmek, muhakkak surette asırlarca kendi coğrafyasının insanlarını sorunsuz bir şekilde besleyen yerel hat ve çeşitlerimizi çağdaş dünyaya taşıyacaktır.
Tohum takas şenliklerinde dikkati çeken en önemli nokta, bu alanda bilimsel destek yetersizliği gibi görünüyor. Özellikle yabancı tozlaşan kavun, karpuz, kabak, domates gibi ürünlerde yerel çeşitleri üretici elinde korumak zorlaşıyor. Muhakkak surette kamu kurumlarının kaynak ayırmak suretiyle bu tür etkinliklere destek olması, özellikle üretimde emeğini, zamanını ortaya koyanlar için kullanılabilir bilgiler üretmesi gerekiyor. En azından bilimsel tabanları olan yol haritalarının çıkarılması gerekiyor. Yoksa değişik mesleklerden gönüllülere daha fazla emek ve zaman kaybettirmek, yerel değerlerin kullanılabilir hale getirilmesinde de zaman kaybettirmek lükstür. Bocalama devri olmaması gerekiyor. Neticede bu üretim ve yaşam modelini tercih eden o kadar çok insanımız var ki. Hem geriye dönüş de değil. Yerel tohumların muhafazası ve yaygınlaştırılması, mevcut değerleri daha özgün bir şekilde kullanma ve değerlendirme yoludur temelde.