Türk Dil Bayramını devlet erkânı süslü mesajlarla geçiştirdi.
Türk Dil Bayramını devlet erkânı süslü mesajlarla geçiştirdi. Aslında dilin güçlenmesiyle ilgili bir şeyler yapılabilirdi.
Evet, bundan 70-80 yıl önce ülkemizde konuşulan Türkçe ile şimdi konuşulan Türkçe arasında önemli farklılıklar var. Farklılığın olması normal aslında. Pek çok eşya ve nesne güncelliğini yitiriyor ve hafızalardan siliniyor. İnsanoğlunun ihtiyaçlarının değişmesine paralel olarak yeni nesne ve eşyalar ve bunlara ait isimler daha çok kullanılmaya başlanıyor.
Öküz, öküz arabası, kağnı, heybe, kepenek, gözer, elek, yaba, döven gibi benzeri eşya ve nesneler kullanılmadığı için kelime anlamı itibariyle tanınmayabilir. Ancak, iş ve eylemlerin tarifinde İstanbul Türkçesi kullanıldığı için, kırsal kesimin ifadeleri yetersiz kalıyor. İstanbul Türkçesinin kitap dili oluşu, resmi dil olarak kullanılması, köy ve kasabalarımızda konuşulan saf, duru ve özgün Türkçeyi ve kullanılan çok sayıda öz Türkçe kelimeyi ortadan kaldırmıştır. Pek çok eşya ve nesnenin de ismi değiştirilmiştir. Bütün Anadolu insanının birbirini anlaması için belki gerekliydi. Çünkü bir eşyanın yörelere göre çok sayıda ismi vardı. Her bir eşyanın tek bir isminin bulunması belki kolaylık sağladı.
Ancak çeşitliliği ortadan kalkıyor. Türkçe sürekli olarak hangi kültüre komşu olduysa etkilenmiş, özellikle eğitim-öğretimde kullanılan Türkçe, Anadolu Türkçesinden uzaklaşmıştır. Burada elbette yabancı kelimeleri kullanmaya özenen ayağı yere basmayan bilim adamlarının, kültür insanlarının etkileri olmuştur.
Günümüzde, en çok bilgi ve teknoloji üreten ulusların dilleri daha çok konuşulur hale gelmektedir. Bilişim çağına yön verenler hem dillerini hem kültürlerini bütün milletlere kabul ettirmektedirler. Ülkemizde, özellikle üniversitelerde akademik kariyer yapabilmek veya işe girmek için yabancı dil bilmek yetmiyor, açılan yabancı dil sınavlarından başarılı olmak da gerekiyor. Bizden başka bir ulus var mıdır kendi ülkesinde başka dil bilene dil tazminatı veren.
Geçtiğimiz Pazar günü Türk Dil Bayramı idi. Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi süslü beyanatlarla geçiştirildi gitti. Türkçemize sahip çıkalım derken bazen hangi Türkçeye diyesi bile geliyor insanın. Çok ağır bir erozyonla karşı karşıya Türkçe.
Türkçenin güzellikleri mutlaka çok daha güzel ama ömrüne 120 yıl süre biçiliyor. Anadolu’da bazı diller kaybolup gitti. Türkçe de kültür erozyonuna bağlı olarak zayıflıyor. Az okuyan insanımız günlük hayatta çok az kelime kullanıyor.
Azerbaycan anayasasında devletin Resmi Dili Türkçe’dir yazar, Bizim anayasamızda da devletin resmi dili Türkçe’dir yazar. Ama iki kardeş ülke İngilizce yazışır. Hemen bütün Türk Cumhuriyetlerinde Türkçe konuşulur ama uzun süren Sovyetler Birliği baskısı altında ciddi erozyon yaşadı. Geliştirmek, güncelliğini korumak, kültürel işbirliklerini artırmakla mümkün.