Ülkeler itibariyle kömür tüketimi dikkate alındığında, Çin tek başına 3 milyar ton kömür tüketimiyle başı çekiyor ve küresel ısınmada %15 paya sahip bulunuyor.
Ülkeler itibariyle kömür tüketimi dikkate alındığında, Çin tek başına 3 milyar ton kömür tüketimiyle başı çekiyor ve küresel ısınmada %15 paya sahip bulunuyor.
Çin'in son otuz yılda kayda değer büyümesi, onu küresel süper güç statüsüne yükseltti. Ancak ekonomik mucizesi dünyanın en büyük enerji tüketicisi haline getirdi. Enerji ihtiyacını karşılamak için de sürekli termik santral inşa etti.
Çin yapılan istatistiklere göre dünyada toplam üretilen enerjinin dörtte birini kömürün ise yarısından fazlasını tüketiyor.
Çin'de elektrik tüketimi 1978 yılında 232 kilovat saat iken bugün 6.000 terawatt/saate yükselmiş görünüyor. Bu talebi de kömürle karşılıyor. Bununla birlikte küresel ısınmayla mücadele kapsamında enerji tasarrufuna yönelmesi gerekiyor. 2006 yılında başlatılan program ile çelik, petrokimya, çimento ve tekstil gibi sektörlerde enerji tasarrufuna yöneldi ve başarılı oldu.
Çok fazla büyümenin de bir anlamı yoktu. Yıllık bazda büyüme oranını %10’dan %6.5’a düşürdü.
Ekonomik büyümenin yavaşlaması ve en ağır kirleticilerin daha az enerji kullanmaya zorlanmasıyla birlikte, kömür tüketimini kısmaya başladı. 2000'lerin ortalarından itibaren kirlilik sorunu artık bazı bölgelerde insana nefes aldırmıyordu.
Eylül 2016'da Çin, toplam 120 gigawatt saat kapasiteye sahip 100'den fazla inşaat halindeki ve proje aşamasında bulunan termik santral yapımlarını iptal etti. Yine geçtiğimiz Mart ayında faaliyette olan bazı termik santralleri devre dışı bırakma kararı aldı. Her hafta bir termik santrali devreye alan Çin, termik santrallerden vazgeçmeye başladı.
Çin'in uluslararası iklim değişikliği yükümlülüklerine uzun süredir devam eden muhalefeti, Paris İklim Antlaşmasına kadar devam etmişti. Ancak artık değişmeye başladı. Halihazırda kömür üretimi devam etmekle birlikte, güneş, rüzgar ve nükleer santrallere yapılan yatırımlar çığ gibi büyüyor.
Çin, şu anda enerji ihtiyacının %17’sini yeşil enerjiden sağlıyor ve dünyada başı çekiyor. Her saat bir rüzgâr türbinini devreye alıyor. Aynı zamanda saatte bir futbol sahası büyüklüğüne güneş enerjisi santrali kuruyor. 2030 yılına kadar karbondioksit salınımını %50 oranında azaltmayı hedefliyor.
Bütün dünya biliyor ki, Çin küresel ısınmayla mücadele etmezse, dünyanın bu alanda başarılı olması imkânsız görünüyor.
Çin’in yaptığı uygulamalar bütün dünyanın ilgisini çekiyor ve takdirle karşılanıyor. Gerçekten rüzgâr ve güneş enerjisi alanında yaptığı devrim niteliğindeki yatırımlar, Çin’in kömür tüketimini hızla azaltıyor. Yenilenebilir yeşil enerji üretiminde ön sıralarda yer almaya başladı bile. Tek başına dünya kömür tüketiminin yarısını tek başına tüketen Çin, kömürden vaz geçiyor. Yoksa küresel ısınmanın önüne geçmek imkansız görünüyor.