Bal arılarının yaşam şekilleri ve davranışları insanın sosyal hayatına da örnek oluyor.

Bal arılarının yaşam şekilleri ve davranışları insanın sosyal hayatına da örnek oluyor. Bu konularda çok sayıda araştırma bulunuyor. Bal arıları her ne kadar kraliçe tarafından kontrol ediliyor olsa da, arılar kraliçeyi değiştirmeye karar verebiliyor. Yaşlı ve yönetimi zayıflamış kraliçeyi, koloninin istikbali için değiştirebiliyorlar. Bakıcı arı sayısı azaldığında, tarlacı arılar süt bezlerini yeniden çalıştırabiliyor ve genç larvaları besleyebiliyor. Yaşlı insanların unutkanlık sorununa çözüm örnekliği gösteriyorlar. Gerçekten ileri yaşlarda unutkanlık sorunu çocuklarla zaman geçiren yaşlılarda tekrar gelişebiliyor. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Son yapılan çalışmalara göre bal arıları hastalık ve zararlı istilalarında, sosyal mesafeyi artırmak suretiyle hastalık ve zararlının yayılmasını azaltabiliyor ve koloni sağlığını iyileştirebiliyorlar.
Bal arısı kolonileri, genç bakıcı ve yaşlı tarlacı arılar arasındaki sosyal mesafeyi artırmak için kovan içi alan kullanımını bölüyorlar. Hastalık ve zararlı bulaşmasını önlemek için tarlacı arılarla bakıcı arıların kovan içindeki temasları önemli ölçüde azalıyor.
Bal arıları ortak bir parazite tepki olarak sosyal etkileşimlerini ve kovanlarında hareket tarzlarını değiştiriyorlar.
Bal arıları sosyal böceklerdir. Sorumlulukları ve karşılıklı tımar gibi etkileşimleri oldukça yoğundur. Ancak bu sosyal aktiviteler enfeksiyon riskini artıracağı durumlarda, arılar sosyal mesafeyi hemen artırmakta ve tımar faaliyetlerini azaltmaktadırlar.
Hastalık ve zararlı salgınlarında sürü veya koloni yaşamına sahip çoğu hayvan türünde sosyal mesafe artırılmaktadır. Hastalıklı hayvanlar genellikle sürüden uzaklaştırılmaktadır. Karıncalarda da hastalık veya parazit salgınlarında bireyler arası temas yavaşlamaktadır.
Bal arılarını en fazla etkileyen ve koloni kayıplarının en büyük nedeni olan varroaya karşı da tedbirler alınmaktadır. Arılarda varroa yoğunluğuna karşı uygulanan en önemli tedbir sosyal mesafenin artırılmasıdır.
Kovan içinde hemen bütün bireylerin görevleri vardır. Kovan içi bakıcı arılar, kovan temizliğinden larva bakımına kadar bütün hizmetleri yerine getirirler. Varroa nüfusu artmaya başladığında kraliçenin yumurta bırakacağı alanları değiştirirler. Tarlacı arıların daha az temas edeceği veya gezineceği alanlardaki petek gözlerini kraliçenin yumurta bırakması için temizlerler. Tarlacı arıların varroa taşıma olasılığı daha yüksek olduğu için petek gözlerine parazit girişini bu şekilde azaltırlar. Bu kovan içi ayrışma, iki alan arasındaki etkileşimlerin azaltılmasını sağlar. Bu şekilde larva gelişimi daha sağlıklı gerçekleşir ve kovan nüfusu korunur.
Varroa akarı tarafından istila edilmiş ve istila edilmemiş kolonilerin karşılaştırıldığı bir çalışmada, akar bulaşmasını artırabilecek bir davranışın, yiyecek arama danslarının varroanın yoğun olduğu kovanlarda azaldığı tespit edilmiş. Bunun yanında, tımar davranışlarının da azaldığı, tarlacı arıların larvalı-yumurtalı peteklere yaklaşmadığı gözlenmiş.
Arıların bir hastalık veya zararlı tehdidine cevap olarak sosyal ilişkilerini yeniden düzenlemeleri, bireyler arasındaki teması azaltma davranışları, bulaşmayı en aza indirmektedir. Hatta koloni nüfusu azalmaya başlamış ise kovanı terk etmekte, hastalık ve zararlı riskinin daha düşük olduğu kovanlara yerleşmeye çalışmaktadırlar.