Küresel ısınmanın önüne geçilecek gibi görünmüyor. İklim düzensizlikleri tüm dünyada gıda üretimini tehdit ediyor. Su kıtlığı birçok ülkenin su ve su yönetimi politikalarını değiştiriyor.
Küresel ısınmanın önüne geçilecek gibi görünmüyor. İklim düzensizlikleri tüm dünyada gıda üretimini tehdit ediyor. Su kıtlığı birçok ülkenin su ve su yönetimi politikalarını değiştiriyor.
Yeni bilgisayar simülasyonları, mevcut küresel ısınma eğilimleri bu şekilde devam ederse, önümüzdeki 10 yıl içinde zaten önemli ürünlerde çok önemli değişimler ortaya çıkacağını gösteriyor. Mısır veriminin ve haliyle üretiminin yüzyılın sonuna kadar neredeyse dörtte bir oranında düşeceği tahmin ediliyor. Buna karşın buğday veriminde ve üretiminde artışların olacağı ön görülüyor.
İklim özelliklerinin beklenenden çok daha hızlı ciddi değişiklikler göstereceği artık biliniyor. Netice itibariyle dünya genelinde üretim sistemlerinin ve üretim sistemlerinde yer alan ürün desenlerinin değişmesi kaçınılmaz görünüyor.
Yeni iklim koşullarının giderek daha fazla coğrafyada ürün verim ve üretimlerinin normalin dışına çıkardığı dikkati çekiyor. İnsan faaliyetleri sonucu sera gazı emisyonları, daha yüksek sıcaklıklar, yağış düzenlerinde kaymalar ve havada daha fazla karbondioksit birikimi ortaya çıkıyor. Olağan dışı yıllar daha fazla yaşanıyor.
Araştırmalara göre, çok yakın gelecekte yağış rejimi ve su kaynaklarındaki değişime bağlı olarak, halen dünyada en fazla üretimi yapılan mısırın üretiminde önemli azalışlar olacağı tahmin ediliyor. Mısır üretimi halen artan sıcaklıklar nedeniyle gerçek sınırlarının da dışına taşmış olmakla birlikte, su arzındaki azalmalar nedeniyle önemli azalışlar yaşayacak. Kuzey ve Orta Amerika, Batı Afrika, Orta ve Doğu Asya’da, mısır rekoltesi önümüzdeki yıllarda %20'den fazla düşüş gösterecek. Ilıman iklimlerde susuz koşullarda en fazla ekimi yapılan buğdayda ise verimlilik ve üretimde artış bekleniyor, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Çin'in buğday rekolteleri artacak gibi görünüyor.
Sıcaklık, gelecekteki mahsul verimiyle ilgili tek faktör gibi görünmüyor. Atmosferdeki daha yüksek karbondioksit seviyeleri, özellikle buğday için, mahsulün büyümesi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte, atmosferde karbon artışının kalite değerlerini azaltacağı tahmin ediliyor. Artan küresel sıcaklıklar ayrıca yağış düzenlerindeki değişikliklerle ve ürün sağlığı ve veriminde risk oluşturacak gibi görünüyor.
Hemen bütün ülkeler artan sıcaklık ve kuraklık etkilerine karşı gıda güvenliğini sağlamak amacıyla ciddi eylem planları hazırlıyorlar. Kurağa daha dayanıklı türlerle üretim yapmanın yollarını arıyorlar.
Türkiye iklim çeşitliliğinin en yüksek bölgelerden birinde yer aldığı için küresel ısınma ve kuraklıktan en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Konya ovasında mısır ve yonca üretim rekorları kırıyor. Yakında kuraklık ve tuzluluk nedeniyle bölgeden çekilecek ürünlerin başında geliyor. Netice itibariyle Türkiye’nin ivedilikle su yönetimi ve kuraklık eylem planlarını devreye koyması gerekiyor. Bu paralelde havza bazlı destekleme planlarını da gözden geçirmesi gerekiyor.