Çevre kirliliğinde gıda üretimi önemli rol oynuyor. Özellikle kullanılan sentetik kimyasallar, ot ve böcek ilaçları, doğal hayatı tehdit ediyor.

Çevre kirliliğinde gıda üretimi önemli rol oynuyor. Özellikle kullanılan sentetik kimyasallar, ot ve böcek ilaçları, doğal hayatı tehdit ediyor. Kömür ve petrol kadar olmasa da küresel ısınmanın da ana aktörleri arasında yer alıyor. Bu nedenle iklim zirvelerinde karbon salınımı kadar gıda israfının da önüne geçilmesi amacıyla tedbirler alınıyor.
Kitap okuma ve kamu israfında dünya şampiyonluğuna oynayan memleket, gıda israfında da dünya üçüncülüğüne yerleşmiş görünüyor. Memlekette kişi başına israf edilen gıda miktarı 100 kiloyu buluyor.
Ekmeğin serüvenindeki alın terini, emeği, harcanan masrafları düşünmeden çöpe atabilen bir millet, para benim değil mi diye düşünen bir millet vatanını ve milletini sevdiğini sanır ancak.
Memlekette yaşanan ekonomik dalgalanma ve Türk Lirası'nın, döviz ve altın karşısında değer kaybetmesinin ardından tasarruf politikaları tartışmaları gündemden düşmüyor. Oysa yıllardır insanımız fütursuzca tüketiyor, hatta yok ediyor.
Memleket gıda israfında dünya şampiyonluğuna doğru gidiyor. Oysa gıda fiyatları el yakıyor. Tarlada çiftçi masrafını kurtaramazken market fiyatları fahiş düzeylere yükselebiliyor.
Türkiye’de korkutucu boyutlara ulaşan israfın yıllık maliyeti ise 200 milyar liranın çok üzerinde seyrediyor.
Türkiye'de her yıl üretilen 50 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ile 40'ı ise henüz sofralara gelmeden üretim ve dağıtım aşamasında çöpe gidiyor. Diğer bir deyişle, her yıl 15-20 milyon ton sebze ve meyve çöpe gidiyor.
Yıllarca ekmek tasarrufu için kamu spotları yapıldı, Ticaret Borsalarımız kampanyalar yürüttü. Türkiye'de hala günde 4 milyona yakın ekmek çöpe gidiyor. Bu rakamı 200 gramlık ekmek üzerinden buğdaya çevirirseniz, hasat harman kayıplarıyla birlikte yaklaşık olarak 2 milyon ton buğday yapar.
Dünyada israf edilen gıda miktarının toplam gıda üretimi içindeki payı %40’a yaklaşıyor. İsraf edilen gıda miktarı 1 milyar tonu buluyor. Halen açlıkla mücadele eden 900 milyon civarındaki insanın beslenmesi için, israf edilen gıdanın üçte biri bile yetiyor.
Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çok ciddi bir şekilde gıda israfının önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun için elbette insanların daha bilinçli hale getirilmesi gerekiyor. Dünyanın her yerinde yiyecek bir lokması olmayan insanların olduğunun bilinciyle konuya yaklaşmak mesafe kazandırabilir. İskandinav ülkeleri her alanda olduğu gibi gıda israfının önüne geçmeye başladılar. Çin, boş tabak kampanyalarıyla gıda israfını önlemeye çalışıyor.
Gıda israfında teknolojinin yaygınlaşmadığı, gıda saklama imkanlarının bulunmadığı, Hindistan, Endonezya ve çoğu Afrika ülkesinde gıda israfı çok yüksek düzeylerde ve azaltma imkanları zayıf görünüyor.
Bu kadar yüksek miktarlarda gıda israfı ortaya çıkarken, hala artan nüfusu besleyeceğiz diye daha fazla kimyasal kullanmanın da önüne geçmek gerekiyor.
Kısaca gıda ürünlerini daha değerli hale getirmek, belki çöpe gidişi azaltabilir.