İnsanların bazen basireti mi bağlanıyor nedir anlamadım. “Sahip olduğu insani değerlerini kaybetme pahasına” fikirlerini, inançlarını, ideolojilerini çekinmeden öne sürebiliyor.
İnsanların bazen basireti mi bağlanıyor nedir anlamadım.
“Sahip olduğu insani değerlerini kaybetme pahasına” fikirlerini, inançlarını, ideolojilerini çekinmeden öne sürebiliyor.
.
Günümüz dünyasında din arkasına saklanılarak yapılan bu değerlerin değersizleştirilmesini hep beraber birebir yaşıyoruz.
.
Sırf “oğlunu işe soktu” diye, sırf “iki kilo kömür verdi” diye, bir inat uğruna gerçekleri de görmeme gibi bir alışkanlığımız da gelişti.
.
Bugün 17 Kasım.
Çoğunuza bir şeyler hatırlatmayabilir.
.
Ama ortada “17 Kasım Örgütü” var.
.
Yunanistan’da Marksist-Leninist çizgide kurulan bu örgütün kurucu çekirdeğinin 1970’li yıllara dayandığı biliniyordu.
.
17 Kasım Örgütü,
Yunanistan’daki ABD üstlerinin kapatılması,
Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini ve
Yunanistan’ın AB ve NATO ile bağlantılarını kesmesini amaçlamaktaydı.
.
1975 yılından itibaren “17 Kasım Devrimci Örgütü” ismini kullanmaya başladılar.
.
Daha çok ABD hedeflerine ve Yunan hükümet binalarına saldırılar düzenlemesiyle adını duyuran bu örgütün ana hedeflerinde Türkiye de vardı.
.
1975 yılında CIA’nın Atina’daki şefi Richard Welch, evinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
.
7 Ekim 1991’de Atina’da basın ataşemiz Çetin Görgü evinin önünde şehit edilirken,
4 Temmuz 1994'te de bu kez Atina’da, Ömer Haluk Sipahioğlu’nu şehit ettiler.
.
Düzinelerce ABD’ye yakın kurum, kuruluşlara saldırdılar.
.
Ayrıca sağcı Yunan gruplara ve şirketlere de saldırılar düzenlendiler.
1989’da milletvekili Pavlos Bakoyannis örgüt mensuplarınca öldürüldü.
.
Örgüt; Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan hükümetleri tarafından terör örgütü olarak tanımlandı.
.
2002 yılında yaşanan tutuklanmalar ve üyeleri hakkındaki davalarla birlikte örgütün dağıldığı düşünülmekteydi.
.
Ancak,
Örgüt liderlerinden Hristodulos Ksiros, 2014 Noel izninde firar ettikten sonra “Tekrar silahlı mücadeleye başlayacağını” belirtti.
.
5 Kasım 2021 tarihli gazetelerde şu haber vardı:
“Yunanistan’da 1974-2002 arasında aralarında Türk diplomatların da bulunduğu 11 kişiyi katleden ‘17 Kasım’ adlı terör örgütünün baş tetikçisi Dimitris Kufodinas ülkede krize yol açtı.”
.
Kriz neymiş?
.
Haberin devamı şöyle:
“Başbakan Kiriakos Miçotakis ile ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) Partisi lideri eski Başbakan Aleksis Çipras, hayli rahat yaşam şartlarının olduğu Volos şehrindeki açık hava cezaevinden alınarak, sıkı kuralların uygulandığı Domokos’taki cezaevine nakledilmesi nedeniyle 54 gündür açlık grevi yapan Kufodinas için karşılıklı suçlamalarda bulundu.
Çipras, doktorların Kufodinas’ın durumundan endişe ettiğini ve hayatının tehlikede olduğunu söylerken, Başbakanlık Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, ‘Yasalar herkes için geçerlidir. Cezasını nerede çekeceğine Kufodinas değil, devlet karar verir’ denildi.”
.
Vay, vay, vay…
.
Adamın rahatı kaçmış meğer.
Bütün patırtı bundanmış…
.
Bu haber üzerine Kufodinas yandaşı anarşist gruplar da, Atina ve Selanik başta olmak üzere büyük şehirlerde gösterip, polislerle çatışmışlar.
.
Hani baştan demek istediğim buydu.
.
“O şehit edilen ailelerimizin katili rahat yaşayamıyor” diye problem olmuş.
.
Öksüz büyüyen çocukların en ufacık bir hakkı yokmuş gibi, teröristin neredeyse sulu yatakta yatmasını isteyecekler.
.
Dedim ya;
“Değerlerimizi kaybediyoruz.”
.
Çalanlar, çırpanlar, öldürenler, insan hakları çerçevesinde neredeyse makbul hale geldi.
.
Yakında bu caniler için,
“Çok sıkıldılar tatile gitsinler” şeklinde bir istek gelirse hiç şaşmayın…
***
PANDEMİ İLE YAŞAMAK
Şu salgın hepimizi perişan etti.
Ne sosyal hayatımız kaldı, ne de psikolojimiz…
.
Yayıldığı günden bu yana geçirdiğimiz sürece şöyle bir bakıyorum da, gerçekten insanoğlunu anlamış değilim.
.
Nihayetinden öyle veya böyle bir aşı bulunmuş.
.
Yüzde yüz olmasa bile koruduğu aşikar.
.
Ama hala ayak diretip, olmamakta ısrar edenler var.
.
Düşüncelerine saygı duymakla beraber, sokaklara çıkıp ahkâm kesmeleri pek kabul edilebilir gibi değil.
Otur evinde, aç televizyonu, bak keyfine.
Bulaşma, bulaştırma yeter.
.
Bilim adaları aşı konusunda ısrarcı.
“Herkes olursa çabuk atlatırız” diyorlar.
.
Olmayanlar için bazı tedbirler ve teşvikler uygulanmaya başlandı bile.
.
Haber şöyle:
“Corona virüsüyle mücadele kapsamında aşılama kampanyalarının hızla devam ettiği ‘Avusturya’da, Covid-19 aşısı olmayanlar veya hastalığı atlatıp iyileştiğini belgelendirmeyen 12 yaşın üzerindeki kişiler için sokağa çıkma kısıtlaması bugünden itibaren yürürlüğe girdi.”
.
“Avusturya’da kurallara uymayan kişiler ise gözaltına alınarak bin 450 Euroya kadar, işletmelere ise 3 bin 600 Euroya kadar para cezası verilecek.”
.
Başka haber ise şu:
“Ukrayna’da halkı Covid-19 aşısı yaptırmaya teşvik etmek amacıyla para ödülü verileceği duyuruldu.
Sosyal medya hesaplarından halka seslenen Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, iki doz korona virüs aşısını olup yeşil aşı kartını alan vatandaşlara ‘Diya’ uygulaması üzerinden bin grivna (yaklaşık 380 TL) para ödülü dağıtılacağını açıkladı.”
.
“Almanya, Avusturya, Norveç, Hollanda ve daha birçok ülke (üstelik vaka sayıları bizden düşük olmasına rağmen) yeni kısıtlama önlemleri alıyor ve aşısızlara kısıtlamalar getiriyor.”
.
“Mısır, aşısızların resmi kurumlara giremeyeceğini açıkladı.”
.
“Artan Corona virüsü vakaları ve ölümleri nedeniyle Rusya’da bir hafta sürece işyerlerine gidilmeyecek.
Son 24 saatte ülkede 40,402 yeni Corona virüs vakası ve 1,115 ölüm bildirildi. Pandeminin başlangıcından bu yana en yüksek vaka sayılarını gören Rusya’da yetkililer, kısıtlamalar getirerek virüsün yayılmasını engellemeye çalışıyor.
Başkent Moskova’da kısıtlamalar kapsamında 60 yaş üstü aşısız insanlar 4 aydır dışarıya çıkamıyor.”
.
Sıfır Covid politikası uygulamaya kararlı olan Çin, bu konuda oldukça sert tedbirler alıyor.
.
Misal,
“Çin’de yol sormak için beş yıldızlı bir otele giren bir kişi, konuklardan biri koronavirüsle temas ettiği için iki hafta karantinaya alınıyor.”
.
“Hızlı tren görevlilerinden birinin virüs bulaşmış bir kimseyle yakından temas kurduğu anlaşılınca, bir tren dolusu yolcu toplu halde test yapılması için karantinaya girebiliyor.”
.
“Şanghay’daki Disneyland Eğlence Parkı’nda tam 33 bin 863 kişiye, bir gün önce parka gelenlerden birinde enfeksiyon görüldüğü için topluca koronavirüs testi yapıldı.”
.
Akıllı olmadığımız takdirde bu virüsün canımıza okuyacağı kesin.
En son “Delta varyantının” ortalıklarda dolaştığı söyleniyor.
Bu varyantın, ilk versiyonundan “Daha akıllı ve daha bulaşıcı” olduğu özellikle belirtiliyor.
.
Haber şöyle:
“Dünya çapında 5 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olan corona virüsü salgını Delta varyantıyla yayılmaya devam ediyor...”
.
“Delta varyantı ile ilgili olarak Reuters’a açıklama yapan La Kolla Bağışıklık Enstitüsü’nden Shane Crotty, ‘Delta varyantının süper gücü bulaşması’ dedi.”
.
İngiliz haber ajansı Reuters,
“Delta varyantı bulaşan insanlar burunlarında önceki varyantların bulaştığı insanlara göre 1200 kat daha fazla virüs taşıyor.
Aşı olanlarda bu oran düşüyor.
Yani bu kişilerin hastalığı başkasına bulaştırma ihtimali de daha kısa bir süreyi kapsıyor…” ifadesine yer verdi.
.
“Şu an kullanılan aşılar ağır hastalığı ve ölümü engellese de hastalığın yayılmasını engelleyemiyor.”
.
“Virüs halen burunda çoğalmaya devam ediyor ve aşı olan insanlar bile ufak hava damlacıkları aracılığıyla hastalığı bulaştırabiliyor…”
.
Kurtulmanın tek yolu var:
“Aşı olmak…”