Ulusal gazeteleri her sabah gözden geçiriyoruz mecburen.
Ulusal gazeteleri her sabah gözden geçiriyoruz mecburen.
Memleketin gidişinden bihaber olmamak için. Yoksa iktidarın durumuna düşeriz maazallah.
.
Neyse okuduğum bir yazıyı görünce, “Hah tam benlik” dedim içimden, “Sanki Pazar yazısı bana bakıyor şu anda” diye başladım okumaya.
.
Okuyunca beni içine alan alt başlık şöyleydi:
“Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ‘65 yaşındaki beyin sağlığımızı 20’li yaşlarda oluşturmaya başlarız.
Erken yaşlardan itibaren uygulamaya başlayacağımız bazı stratejiler beynimizi her yaşta sağlıklı tutmamızı sağlayabilir’ dedi.
.
Ama 20’li yaşlarda başlayacağımız stratejileren bahsediyordu.
.
Yani,
Biz geç kaldık bu yazıyı okumakta.
.
40 sene evvel olsaydı iyiydi.
.
Ama madem ben geç kaldım, “benden sonrakiler rahat etsin” diye yazının ana maddelerini yazmaya karar verdim.
.
İnsanın beyin sağlığı için ta ergenlik çağlarında işe başlaması gerekiyormuş.
.
Uludüz şöyle diyor:
“Ergenlik boyunca ne kadar çok alanda uğraş bulursanız, beyin kapasiteniz o kadar büyür, sinir bağlantılarınız o kadar güçlenir.
Bu yüzden, bu yaş aralığında müzik, spor, dil, matematik gibi birçok farklı alanda aktif olmak önemlidir.”
.
Tevekkeli bizim torunu yok basketmiş, yok piyanoymuş, yok resimmiş, yok yemek yapımıymış gibi aktivitelere boşuna koşturmuyorlarmış.
Küçük adamın tek saniyelik vakti yok.
Hatta bir kere karşı çıkıp:
“Yahu ellemeyin çocuğu, temelli ambale oldu” demiştim.
Bu yazıyı okuyunca “Hay demez olaydım keşke” diye hayıflandım.
Bütün her şey, çocuğun 60 yaşındaki ruh sağlığı için mi meğer…
.
Eski kafalı olarak ben ne bilirim?
.
Yazı devam ediyor:
“Araştırmalar okul haricinde spor, sanat gibi farklı uğraşıları olan çocukların beyin gelişimi ve başarı oranlarının daha iyi olduğunu göstermektedir.
Bu yaş aralığında oluşan bağlantılar, her yaşta bilişsel işlevi artırır ve hatta ileride bunama riskini bile azaltır.”
.
Yazı ilerledikçe benim cahilliğime vurgu yapıyor neredeyse.
.
“Bırak sen, karışma hâlbuki…”
.
Meğer çocuk bunları yaparak, ileride bunamayacakmış.
.
Bizim ergenliğimizde spor yapmak için top bulmak bile zordu.
Bakıyorum da torunun üçer, beşer topu var.
.
Ah! Ah!
Ne günlerdi onlar?
.
Atletizm yapacağız, öğretmen kullanılmış çivili bir ayakkabı verdi.
Baktım, çivileri içinden çıkmış.
Ayağıma giyince tüm çiviler etime gömüldü.
Sanki koşmak için değil, koşmamak için üretilmişti.
“Hocam bunu nasıl giyeceğim, bunun içi çivi dolu?” diye sordum, cevabı çözüm odaklıydı.
“Şuradan bir taş al da çakıver gitsin.”
Hoca tecrübeliydi, çünkü benden öncekilere de aynısı söylemişti.
.
Bizim zamanımızda stadyumun etrafında tartan pist filan yoktu, bildiğin kömür kırıntısı döşeliydi…
.
Koşmayı bırak, ayakta durmanın imkânı yoktu, kayıyordu resmen.
.
Çivili ayakkabı olmayınca, “Patinaj yap, dur…”
.
Bir düşsen var ya?
.
Merak etmeyin,zaten ben de düştüm.
Kolumdan lif koptu, her tarafım zımpara görmüş tahta parçası gibi çizik içinde.
Eve kan revan içinde geldiğimde annem beni tanımadı.
Hani ismimi söylemesem “Yabancı” diye eve almayacaktı.
O kadar yani.
Kolumu alçıya almışlardı…
.
Kısaca bizim zamanımızda “Sporu pek yapamadık” desem yeridir.
.
Sayın doktor, her yaş döneminde neler yapılması gerektiğini uzun uzun anlatmış.
20’li yaşlarda, 30’lu, 40’lı…
.
Merak ediyorsanız girin İnternete bakın, sizler için yararlı bilgiler içeriyor.
.
Ben 60 yaş sonrasın baktım.
“Ne duruyorsunuz, gidin huzurevine huzur bulun” diyecek diye ödüm koptu.
Ama Allah’tan şöyle diyordu:
“Emekli olmak, kendi isteklerinize, sağlığınıza, hobilerinize, sosyal çevrenize, hayallerinize, seyahatlerinize daha fazla yönelmek için fırsat zamanı olmalıdır.
Hep içinizde kalan okumak istediğiniz bir kitabı okuyabilirsiniz.
Eşinizle hiç görmediğiniz yerleri seyahate çıkabilirsiniz.
Bol bol sevdiklerinizle bir araya gelip huzurlu saatler geçirin, kahkaha atın.
Unutmayın zinde yaşlı popülasyonun en önemli ipucu kahkaha atmak sevdikleriyle geçirdikleri zamanlardır.
Bir multivitamin ile birlikte ya da B vitamini kompleksi olarak B12 alabilirsiniz.”
.
Ey! 60 yaş üstü!
Anladınız siz onu…