Dün Dünya Şoförler Günü idi. Dünyanın yükünü çeken şoförlerin de gün var. Kamyoncuların direksiyon sevgisi olmasa dünyanın yükünü çekmek mümkün değil.
Dün Dünya Şoförler Günü idi. Dünyanın yükünü çeken şoförlerin de gün var. Kamyoncuların direksiyon sevgisi olmasa dünyanın yükünü çekmek mümkün değil. Sorunları dert etmeden çalışıyorlar maşallah. Mazot fiyatları, lastik fiyatları ateş pahası ama karın tokluğuna da olsa çalışmaya devam ediyorlar.
Ulaşımda karayolundan yana tercihini yapan ülkemizde, kamyonlar yollarda çoğalınca ekonomide olumlu bir şeyler gelişiyor demektir. Üretim var demektir. Yoksa kamyonlar boş yere hiçbir yere gitmez. Gidiş dönüş sürekli sırtında bir şeyler taşır. Bu yolları kullanmak da en fazla onların hakkı.
Özel arabasıyla gezmeye gidenler yollardaki kamyon trafiğinden pek hoşlanmazlar ama kamyon demek, iş, aş, kazanç demektir. Bütün sektörlerin ana hizmetçisidir.
Nerede bir konvoy görsen önünde bir kamyon, deve katarı gibi ardını çekip gelir. Tek yönlerde trafiğin sıkışmasına neden olabilir. Katardaki özel araçlar ne kadar of pof çekse de sırtında yük taşıyan kamyonlara sabırlı davranmak gerekir.
Tek yönlü yollarda kamyonculara biraz sitem edilir ama artık kamyonlar da taksi gibi gidiyor maşallah. Kamyoncuların çoğunluğu belli işaretlerle ardında biriken trafiğe çok tehlikeli de olsa yön vermeye çalışır. Onlar da arkasında araç birikmesinden rahatsız olurlar.
Bazı alanlarda trafiğin kilitlenmesi kamyonun yavaşlığından ziyade kurallara uygun gidişinden kaynaklanır. Bununla birlikte, hız limiti daha yüksek olan araçların yığılması esnasında yolu rahatlatmak bakımından bazı davranışları takdir etmemek elde değildir. Gerçekten bazı kamyoncular arkasında trafik yoğunlaşınca araçları sağa çekip, yolun boşalmasını bekleyebiliyorlar.
Tatilciler şikâyet etse de, yollarda kamyonların yoğunlaşması üretim ve ticaretin geliştiğinin göstergesidir. Kışlık hububat, saman, kavun, karpuz ile domatesin arttığı dönemlerde yollarda kamyon trafiği de artar.
Kamyonlar ne kadar konforlu olsa da evden, memleketten uzakta, uzun süreli kalmak, yollarda uyumak her yiğidin harcı değildir. Yol kenarlarında kamyonunu kenara çekmiş, dorsenin dolabını açmış, yemeğini yiyen şoförleri hemen herkes görmüştür. Tır parklarında uyuyanları, dinlenenleri görmeyen yoktur.
Sefere çıkan kamyoncunun eve ne zaman döneceği bilinmez. Yükün gideceği yer belli olsa da dönüş için ne yük yükleyeceği, nereye götüreceği belli değildir.
Yetmişli yıllarda, bırakın cep telefonunu, evlerde bile telefon nadir bulunuyordu. Mektup yazsan on beş günde varan dönemlerde kamyoncular ve kamyoncu aileleri daha çok sıkıntı çekiyorlardı. Yataklı Bedford’un, BMC Morris’lerin olduğu dönemlerde, çocuklar babalarını bilinmeze gönderiyorlardı.
Şoförlük zor, bir o kadar da meşakkatli bir meslektir. Direksiyon sallamanın ötesinde çok fazla bilgi, beceri ve yetenek ister. Lastik başta olmak üzere küçük çaplı motor ve elektrik aksamındaki sorunları çözmek hemen her kamyoncunun işidir.