Eskiden Metin Akpınar ile Rahmetli Zeki Alasya, aşıya özendirmek için çok güzel kamu spotu hazırlarlardı.
Eskiden Metin Akpınar ile Rahmetli Zeki Alasya, aşıya özendirmek için çok güzel kamu spotu hazırlarlardı. Yarma aşı, kakma aşı derken insanları aşıya özendirirlerdi. Günümüzde yapılan kamu spotları ne yazık ki pek özendirmiyor. Hala salgına karşı aşılamada arzu edilen seviyeye ulaşılamadı ve vefat edenimiz azalmıyor.
Korona salgınından kurtuluş zorlaştıkça, aşı olmanın önemi her geçen gün artıyor. Malum insanlar da tedbirlere pek uymayınca hastalık her sokağa giriyor. Bütün insanlar için çember daralıyor.
Aşı olmak, başkalarına ciddi şekilde zarar verme veya öldürme riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Salgının başında aşı tedarikinde sorunlar yaşandı ama artık yeterince aşı bulunuyor. Olanların bile karma aşıya yönelmesi gerekiyor.
Uzmanlar aşı olmanın zorunlu olması gerektiğini ifade ediyorlar haklı olarak. Gerçekten hemen herkesin salgınla mücadelede görev alması gerekiyor. Bunun ilk adımı da aşı olmak ve çevresindekileri de aşı olmaya yönlendirmek.
Aşı zorunlu olmasa bile çeşitli kampanyalarla aşı olmayı özendirmek gerekiyor. Bir toplumun karantina tedbirlerinden kurtulması ve normal yaşam seyrine kavuşması için sürü bağışıklığının tam tesis edilmesi gerekiyor. Aksi halde toplumun bütün bireyleri bağışıklık kazanmadıkça salgını yönetmek son derece zor görünüyor.
Hastalığın bulaşma riski ne kadar azaltılsa da, yeni salgın dalgaları oluşturabilme ihtimali bulunuyor. Farklı ırkların daha tehlikeli olma ihtimali de var.
Korona aşısı olunmasını savunan bilim insanları, kazalarda emniyet kemeri nasıl hayat kurtarıyorsa, aşının da benzer şekilde hayatları kurtaracağını belirtiyorlar.
COVID-19'un ileri yaşta insanlarda ölümcül olduğunu, çocuklarda ise ölümcül olma riskinin çok düşük olduğunu herkes biliyor. Bununla birlikte küçük yaştaki bireylerin hastalığı taşıma ve bulaştırma riskleri bulunuyor. Gençlere ne kadar anlatsan da maske ve mesafe konularında duyarsız davranabiliyorlar. Neticede aşı olmanın bir zararı olmadığı ve tersine bağışıklık kazanma ve yayılmasının önlenmesinde etkili olduğu unutmamak gerekiyor.
Aşılarla ilgili küçük belirsizlikler bulunmasına rağmen yan etkilerinin pek bulunmaması, yüksek oranda bağışıklık kazandırması, insanların aşıya olan ilgisini artırıyor. Ancak yine aşı oldu hasta oldu gibi şehir efsanelerinden kurtulmak gerekiyor.
1990'ların başında çocuk felci sadece Hindistan’da vardı. Her gün 1000 civarında çocuk felç oluyordu. 2011 yılında virüs ortadan kaldırıldı. Çocuk felciyle mücadelede yasal zorunluluk getirilmedi. Etkili eğitim ve yayım programlarıyla başarıldı. Öğretmeninden din alimlerine kadar hemen herkes mücadele programına iştirak etti ve hastalık tarihe gömüldü.
Korona salgınıyla mücadelede de aşı kadar bulaşmanın önlenmesi için yapılacak çalışmalar önem arz ediyor. Vaka sayısının azalmasına bağlı olarak getirilen serbestlik, vaka sayısını tekrar artırdı. Vaka sayısı 20 binin altına düşmüyor. Oysa maske kullanma mecburiyeti devam ediyor ama takan yok. Bu nedenle aşı işinin bir an önce tamamlanması gerekiyor.