Korona virüs salgını antik uzaylı uygarlıklarca dünyamıza gönderilen bir salgındır. Bu iddia şu şekilde ispat edilir...
Korona virüs salgını antik uzaylı uygarlıklarca dünyamıza gönderilen bir salgındır. Bu iddia şu şekilde ispat edilir:
1966 yılında Gökçeada Sağlık Merkezi’nde görevli olduğum sıralarda kütüphanesinde kara kaplı bir kitapta okumuştum. Kitapta; 1350 yıllarında antik uzaylılar tarafından gönderildiği kuvvetle tahmin edilen, gökyüzünden bulut şeklinde bir şeyin indiği ve dünyanın birçok yerinden de görüldüğü (o zamanlar fabrikalar yok, dünya tertemiz), yazıyordu. Kitapta; Tam ekinlerin biçilme, orak zamanı olduğu ve ekinlerin nemlendiği hırç hırç ses çıkarıp biçilemediği ve birkaç gün içinde kara ölüm olarak adlandırılan veba salgını başladığı, gemilerle birçok ülkeye taşındığı, fare ve pirelerle de hızla yayılıp milyonlarca insanın öldüğü bunun neticesinde de ülke limanlarına sahil sıhhiye müdürlükleri kurulduğu belirtilir.
Yaşam bütün alemlerin rabbi tarafından yaratılmıştır. Mahlukatın en kötüsü kafirler, zalimler, hainler ve nankörler olduğu, merhamet etmeyene merhamet olunmaz ayetleri kutsal kitabımızda yazılıdır. Komşumuz Suriye halkının kaç senedir şehirlerine, kasaba ve köylerine ölüm yağdırılıp harabe haline getirildiği, kitleler halinde terke zorlandığı, sığınacak bir yer dahi bulmayıp binlercesi denizlerde boğulduğu, ülkeler kapılarını kapattığı hatta komşumuz Yunanistan sınırlarda üzerlerine tarım ilacı sıktığını hep televizyon programlarından izledik. Bu hastalık “İnsan gördüm insanlığa hayran kaldım, insan gördüm insanlığımdan utandım” diye düşünenlere bir ibret örneğidir. Bütün alemlerin rabbi tarafından bir uyarı sayılmaz mı? Tesadüf olmayıp, son derece iyi bir şekilde planlanıp programlandığı değişik bir ülke değil de Çin’de baş göstermesi… Çünkü Avrupa’nın bütün ülkelerinden uzak doğuya çeşitli sebeplerle seyahat ediliyor. Haftanın belirli günlerinde yalnız Roma’dan kalkan ve Roma’ya gelen uçaklarla seyahat edildiği birçok Avrupa ülkesi olan ülkelere de Rusya, İran, İspanya, Fransa, Almanya, İtalya ile Amerika ve Avustralya’ya dahi çok hızlı bir şekilde yayılmış. Epidemi aynı anda hiçbir sosyal sınıf tanımından insanların kitleler halinde ölmesiyken ancak kıtalara yayılması pandemi ismini almıştır.
İnsan vücudunun herhangi bir organında, mesela karaciğerinde, hücrelerin normal çoğalma dışına çıkıp anormal bir şekilde çoğalmaya başlaması nasıl kanserse; ülkelerinde normal uluslararası kanunlar dışına çıkıp menfaatleri için taşeron gruplar oluşturması, dolaylı yoldan silahlandırılması, parasal olarak desteklenmesi de bir kanserdir.
Türkiye Hz. Ömer zamanından beri Cuma namazlarında hutbe olarak okunması gelenek haline getirilmiştir. Her Cuma “Allah adaletli olmayı, iyilik yapmayı, muhtaç bulunan yakın akrabaya bakmayı” emreder. Her türlü kötülüklerden neh yeder tutasınız diye sizlere böylece öğüt verir denmekte olup, Türkiye mazlumun yanında yerini alıp gerekli her türlü yardımlarda bulunmuştur. Adalet ve iyilikte bulunmuştur.
Sonuç; kutsal bütün kitaplarda da insanlığın insanlıktan çıktığı dönemlerde dünyamızda veba, kolera gibi salgınların baş gösterdiği kayıtları mevcuttur. Türkiye saniye saniye, dakika dakika, gün gün dünya lideri namzeti olup hiçbir ülke artık istediği gibi hareket edemeyecektir. Dünya liderliğin şimdiden kutlu olsun Türkiyem.
Korona virüsün hala en küçük bir özelliği dahi çözülememiştir. Doktor kökenliler çok iyi bilirler. Mesela kolera salgınının 6 günde öldürdüğü bir insanı, insandan insana geçtikçe virüsiyet kazanıp 2 saate indirdiğidir.