Son dönemde konut fiyatları ve kira bedellerinin artışıyla birlikte ev sahiplerinin evi daha yüksek fiyattan kiraya verebilmek için mevcut kiracılarına çeşitli bahaneler öne sürerek evi tahliye...
Son dönemde konut fiyatları ve kira bedellerinin artışıyla birlikte ev sahiplerinin evi daha yüksek fiyattan kiraya verebilmek için mevcut kiracılarına çeşitli bahaneler öne sürerek evi tahliye etmelerini talep ettiğini görüyoruz.
Zorlaşan ekonomik koşullarda geçim kaygısının yanında “acaba ev sahibim beni çıkarır mı” kaygısı yaşayan kiracılar bu durumla karşılaştıklarında ne yapabilirler?
Ev sahipleri hangi durumlarda evin tahliyesini talep edebilir?
.
Öncelikle belirtmekte yarar var ki, kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen, sürekli bir sözleşmedir. Sözleşmenin süresi sonunda tarafların aksi bir talebi olmadığı sürece sözleşme kendiliğinden aynı şartlarda devam eder.
Kiracı sözleşmenin süre bitimine dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahipken; ev sahibi, sözleşmenin bitimine bağlı olarak sözleşmeyi sonlandırıp kiracının tahliyesini talep etme hakkına sahip değildir.
Buna karşın, sözleşmenin on yıllık uzama süresinin bitmesiyle ev sahibi, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitmesinden en az üç ay önce bildirim yapmak ve sebep gösterme zorunluluğu olmaksızın sözleşmeyi sona erdirme hakkına sahiptir.
Kiracıyı evden çıkarma işlemi yukarıda belirttiğimiz şartlarda bildirim yoluyla ya da dava yoluyla yapılabilir.
Dava yoluyla tahliye için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bunlar;
-Ev sahibi veya ailesinin taşınmaza ihtiyaç duyması,
Ev sahibinin, mahkemeye karşı taşınmaza ihtiyacı olduğunu kanıtladığı durumda tahliye mümkündür.
Ev sahibinin bu ihtiyacını kanıtlarken muvazaa yapmasına karşı; kiracı, taşınmazın mahkemeye söylendiği amaçla kullanılmadığını ve hatta tahliye sonrası tekrar kiraya verildiğini ispatladığı hallerde tazminat talebinde bulunabilir.
Bu durum, mahkeme kararından sonra iki senelik süre ile kısıtlıdır.
-Ev sahibinin kiracıya iki defa haklı ihtar göndermesi,
Kiracının sözleşmede belirtilen şartlara aykırı davranışları (eve zarar verme vb.) ve yükümlülüklerini yerine getirmemesine karşı gönderilen ihtarnameler haklı sebep içerdiğinden; iki kez gönderilen ihtarnamenin ardından mevcut durumun düzelmemesi halinde dava yoluna gidilebilir.
-Kiracı tarafından verilen tahliye taahhüdü,
Tahliye taahhütnamesi tek başına kiracının tahliyesi için yeterli değildir ve her olay özelinde ayrı değerlendirilmelidir.
-Taşınmazın tadilat, yeniden inşa sürecine girecek olması,
Kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 ay içinde açılmalıdır.
Ancak ev sahibi kiracısına haklı sebebe dayanarak tahliye ihtarı yönelttiyse bahsi geçen 1 aylık süreden sonraki kira yılı içinde tahliye davası açabilir.
-Kira bedelinin kiracı tarafından ödenmemesi
Kira bedellerinin düzenli ödenmemesi halinde ev sahibi, kiracıya gönderdiği iki ihtarname sonrasında ödeme düzensizliği devam ediyorsa dava yoluna gidebilir.
Genel Hükümler kapsamında tahliye için gerekli şartlar bunlardır.
Ama unutulmamalıdır ki; her konu kendi özelinde farklılıklar gösterebilmektedir ve böyle bir durumla karşılaşıldığında hak kaybına mahal vermemek adına profesyonel destek alınmalıdır.