Milletin yolsuzluk algısı her geçen gün artıyor. Bunda en önemli etken kamu kurumlarında şeffaflığın kaybolması görünüyor.

Milletin yolsuzluk algısı her geçen gün artıyor. Bunda en önemli etken kamu kurumlarında şeffaflığın kaybolması görünüyor. İtibarda tasarruf olmaz zihniyeti devletin en üstünden aşağıya kadar çalışıyor. 2019 ve 2020 yıllarında yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin durumu hiç iyi görünmüyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütünün hazırladığı rapora göre, 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde memleket 180 ülke içerisinde 40 puanla 86'ncı sırada bulunuyor. 2019 yılına göre 1 puan daha fazla almış görünüyor ama durumu hiç de iyi değil.
2020 yılı endeksinde, Türkiye ile aynı puanı paylaşan ülkeler, Trinidad ve Tobago, Doğu Timor, Fas, Hindistan ve Burkina Faso gibi ülkeler.
Avrupa Birliği ülkeleri içinde en düşük puanı alan ülke Romanya görünüyor. Türkiye, Romanya’nın bile gerisinde bulunuyor. Türkiye, Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında da sondan üçüncü sırada yer alıyor.
Türkiye'nin küresel sıralamada, ekonomik, sosyal ve politik istikrarsızlıkların yoğun olduğu, demokrasi ile tanışamamış birçok ülkenin gerisinde bulunuyor. İşin ilginci yolsuzluk algısında Türkiye 2012 yılından bu yana sürekli puan kaybediyor. 2012 yılından 2020 yılına kadar olan 8 yıllık dönemde puanları en fazla düşen ülke konumunda bulunuyor.
Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda endişe verici durumunu koruyor. Kamu kaynaklarından eşit ve dengeli yararlanmada Türkiye, sürekli sınıfta kalıyor. Kayırmacılığın doruğa ulaştığı dikkati çekiyor. Adil olmayan uygulamalar sürekli artıyor.
Yolsuzluk Algı Endeksi'nin ilk sıralarında, 88'er puan alan Danimarka ve Yeni Zelanda yer alıyor. Bu iki ülkeyi 85'er puanla Finlandiya, Singapur, İsveç ve İsviçre takip ediyor. Almanya da yüksek puanla ilk onda yer alıyor. İşin ilginci, İslamiyet’i gerçek anlamda yaşayan Müslümanlar da bu ülkelerde yaşıyor. Türkiye, gerçek İslamiyet’i yaşayanlar endeksinde de 97’inci sırada bulunuyor.
Şeffaflık Örgütünün raporuna göre, dünyada en fazla yolsuzluğun hüküm sürdüğü ülkeler listesinde 12'şer puana sahip olan Somali ve Güney Sudan görünüyor. Bunların ardından 15'er puanla Venezuela, Yemen ve Suriye geliyor. Nedense Türkiye’nin iyi ilişkiler içinde bulunduğu ülkeler bunlar. Ne garip.
Örgüt derecelendirmesini yaparken öncelikli olarak rüşvet, zimmete para geçirme ve adam kayırmanın ülkelerde ne kadar yaygın olduğunu dikkate alıyor.
Devletler demokratikleştikçe, yönetimler şeffaflaştıkça, yolsuzlukla mücadele etme kabiliyetleri de artıyor. Düşünce özgürlüğünün altını oyan, insan haklarını ihlal eden bazı ülkelerde yolsuzlukla mücadele kabiliyeti de önemli derecede düşüyor.
Kamu yönetiminde hesap verilebilirlik son derece önemli görünüyor. Ben yaptım oldu zihniyetinin kesinlikle ortadan kaldırılması gerekiyor. Kamu yönetiminde liyakatin esas alınması, beceriksiz idarecilerin yönetimden uzaklaştırılmasında yarar görünüyor. Elbette yasaların ve uygulayıcıların çok güçlü, adil olması gerekiyor.
Dünyada en fazla devlet ihalesi alan müteahhitler listesinin ilk onunda 5 tane Türk firması bulunuyor. Haliyle yolsuzluk algısı büyüyor. Maliye ve Merkez Bankasına idareci dayanmıyor. Neticede yolsuzluk algısı büyüyor. Yerelde kamu ihaleleri yandaşlara veriliyor. Sonuçta yolsuzluk algısı milletin iliklerine işliyor.