Malumunuz Covid-19 her geçen gün yeni varyantlarıyla dolayısıyla yeni etkileriyle hayatımızın önemli bir tehdidi olarak yanı başımızda varlığını hissettirmekte.
Gerek şahsi sağlığımı hem de toplum sağlığını düşünerek 3. Doz aşımı olmaya karar verdim ve randevumu üniversite hastanesinden aldım.
Yoğun sabah trafiğini de düşünerek aşı randevumu saat 09 20 olarak aldım. Son zamanlarda ilginç bir şekilde her zamanki sabah trafiğindeki yoğunluk azaldığını görerek ve bizzat yaşayarak hastaneye saat 9’dan önce ulaşıp aşı servisine gittim. İlgili aşı formunu doldurduğumda önümde 5-6 kişi vardı ve yaşlı bu insanlar bekleme koltuklarında oturuyordu aşı servisinin önünde. Boşta kalan son koltuğa da ben oturdum beklemeye başladım.
Saat tam 09 00 olduğunda görevli hanım efendiler aşı olacaklar formlarını getirsin diye seslendiğinde bir anda kapı dışında beklemekte olan onlarca insan sıra gözetmeksizin (Toplum olarak başkalarının hakkına sırasına saygı göstermeyi hala öğrenememiş durumdayız). Upuzun bir sıra oluşturdular tabi ki en önce gelmiş olan yaşlılar ancak sıranın ortasından sonraya yer bulabildiler. Bense biraz beklemeyi tercih ettim sessizce. Bence bu sıra olayını kişilerin egolarına bırakmak yerine hastane bir düzen belirlemelidir. Allahtan aşı çok kısa sürede bitiyor da uzun bir bekleme olmadı. Ya işi uzun süren bir tetkik tahlil vb. olsaydı vah o önceden gelip de sıranın sonuna kalanların haline.
Bahsettiğim sıra düzenine de uyulmadığı benimle aynı anda hastanede bulunan röntgen sırasında beklemekte olan eşimin sıra numarasının 12 olmasına rağmen röntgen odası üzerindeki elektronik tabelada sürekli 4 olarak yanmasıydı. Bu arada da eşime sıra gelinceye kadar araya 10-12 kişi civarında yaşlı ve öncelik sırasının neden olduğunu anlam veremediğimiz hastalar röntgenlerini çektirdiler. Elektronik sıra numarasına uyulmayacaksa duvarda ne işi var ve ışığı sürekli aynı numarada neden yanıyor. Arızalı ise neden yaptırılmıyor.
Eşim röntgen sonrası, kan tahlili vermek üzere diğer eski bloktaki kan verme ünitesine yönlendirildi. Orası da başka bir vehâmet. İki blok arası 2. kattaki geçiş tünelinden geçerek bize tarif edilen zemin kattaki kan verme ünitesine gittik. Sıraya geçmiştik ki sıradan birisi kan tüpü ve barkod aldınız mı dedi. Biz işleyişi bilmediğimizden nereden nasıl alacağımızı sorduk. Üst kata çıkın oradan kan tüplerini ve barkodu alın dediler. Az önce indiğimiz kata tekrar çıktık kan tüplerini ve barkodumuzu alarak tabi ki böyle eziyet olmaz diye söylenerek tekrar kan verme noktasına ulaştık, sıraya tekrar girdik. Eziyeti ve zaman kaybı da cabası.
Tabi ki bu durumu yaşayan sadece biz değildik. Yüzünden hasta ve halsiz olduğu görüne bir hanım efendi ile birkaç dakika sonrasın da da hamile bir kadıncağız aynı durumu yaşayarak üst kata inip çıkma eziyetini söylene söylene yaptılar. Tabi ki bu bizim orada bulunduğumuz birkaç dakika içerisinde şahit olduğumuz sadece birkaç örnek.
İşin tuhafı eski bloktaki kan alma ünitesinin karşısında ve kan alma odasının hemen yanında koridor içinde kan tüpleri ve barkod veren kabinin konulabileceği oldukça müsait bir alan var ama ne hikmetse bu kan tüpü ve barkod verme ünitesi üst katta konumlandırılmış vaziyette. Ne de olsa bu kan verme ünitesine gelen insanlar sapa sağlan capcanlı dinamik insanlar. Onlara merdiven inip çıkmak hiç etkilemez hatta spor yapmış olurlar. Hatta bunlardan hiçbiri de yaşlı insanlar değiller. Bir başka gariplik de bu kan alma ünitesinin bulunduğu koridorda Allah için, bir tane dahi sandalye, koltuk hepsinden vaz geçtik, çömelecek ufacık bir çıkıntı dahi yok. Yahu buraya gelen kişiler hasta insanlar ve kan veriyorlar hem de gerektiğin de 6-7 tüp.
Kendimden biliyorum bundan birkaç yıl öncesiydi bir rahatsızlığım nedeniyle 6 tüp kan vermiştim aç karnına. Kan vermeden çıkınca fenalaşmıştım ve eski kan verme ünitesinin, karşısındaki koltuklara kendimi zor atmış, hatta bir süre uzanarak kendime gelebilmiştim. Ya bu kan alma ünitesinin olduğu yere bekleme koltuğu koymayı düşünmek için acaba özel bir eğitim ya da ekstra bir yetenek gerekiyor. Hastalar hiç mi düşünülmez illaki birisi o koridorda fenalaşıp bayılıp yere düşüp bir yaralanma olduktan sonra mı bu kadar küçük detayları düşünmek ve yapmak akla gelecek. Umarım bu küçük detaylar naçizane yazımdan sonra dikkat çeker.
Bu arada bir süre önce hastaneler ile ilgili sorunları yazdığım yazılardan dolayı konuya dikkat göstererek bana geri dönüş yapan Sağlık il Müdürümüz Op. Dr. Gökhan BAŞTÜRK çok teşekkür ediyorum. Bu günkü dikkat çektiğim büyük birçok konu yanında küçük detaylar şeklinde bulunan konulara da gereken ilgiyi göstereceğine canı gönülden inanıyor ve şimdiden teşekkür ediyorum. Herkese sağlıklı, huzurlu günler diliyorum.